Optik Gazete olarak düzenlediğimiz "Gözde Hatıralar" metin yarışmamız yayınlanmaya ve oy almaya başladı.
Gözlükçülük ve optisyenlik mesleğine ilişkin hatıralarımızı kişisel belleğimizin derinlerinden çıkararak, ortak belleğimize aktarmak ve paylaşmak amacıyla düzenlediğimiz yarışmamıza katılan hatıra metinlerini her gün buradan yayınlayarak, siz değerli okuyucularımızdan yarışmacılarımıza desteklerinizi bekliyoruz.
Facebook’ta beğeni sayısı ile en yüksek oyu alan katılımcılar halkın beğeni oyu ile seçilerek ödüllerine hak kazanacaklardır. Siz de Optik Gazete facebook sayfasında
https://www.facebook.com/OptikGazete yayınladığımız hatıra metnini beğenerek, yarışmacıya destek olabilirsiniz.
Katılmak isteyen sektör mensupları ve optisyenlik bölümü öğrencilerimiz yazdıkları hatıra metinlerini gönderebilir ve büyük ödülleri kazanma şansına sahip olabilirler. Hatıranızı göndermek için tıklayınız:
//yarisma.optikgazete.com/hatirani-gonder/
Gözde Hatıralar yarışmasına katılan
"Akın Can Kılınç" isimli yarışmacımızın hatıra metnini aşağıda siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.
Ben Akıncan KILINÇ hayata tarsus’tan , optisyenliğe ise Kilis’ten katılıyorum.
Simdi gel gelelim benim hikayeme, optisyenliği kendi işimin patronu olmak için seçtim. İkinci senemde sekizinci tercihimde geldi Kilis. Kilis’e gelirken aklımda optisyen olmaktan ve üniversite rahatlığından başka bir şey yoktu sonradan ise olaylar hiç öyle gelişmedi
Geldim üniversiteye başta her şey tam yolunda değildi yurt yok, ev yok, kalacak baska biryer yok derkenuğraştım biraz, her şeyi tam yoluna soktum kafam rahat diyordum meğerse her şey evle filan bitmiyormuş benim bilmediğim bir hastalığım varmış. Ama bunu öğrenmem uzun zaman aldı. Tabi bunu da öğrenene kadar birçok olay oldu. Bizim sınıfta bir kız vardı, o kız harikaydı başta uzaktan bakardım ona yukardan başlasam bakmaya, gözlerine gelince takılır kalırdım aşşağıdan başlasam bakmaya gene gözlerine gelince takılır kalır devam edemezdim. Değişiyordum artık aklımı kullanamıyordum, kalbimle düşünür olmuştum ve ona da söz geçiremiyordum zaten. Bir baktım ki ben aşık olmuşum ve yanlızca ben değil herkez bunun farkındaydı. Ah o gözlerim ben insanlara hep yalan söylemeye çalıştıkça, o hep doğruları söyler ve benim haberim olmadan hep beni ele verirmiş, hep onun yüzündendirki inandıramadım insanları sevmediğime. Ve bir gün cesaretimi toplayıp bu güzel kızın yanına gidip dedim ki:
- Ben aşık oldum .
-Kime. Dedi güze kız
Düşünün kime dedi bana, sen dururken başka nasıl birisine aşık olabilirimki diye konustum içimden. Ardından ona aşık olduğumu söyledim. Merak etmeyin çok da farklı bir şey olmadı, ilk seferinde erkeklerin genelinde olduğu gibi bende red edildim. Ama pes etmedim edemedim çünkü seviyordum kendime kızdığım oldu salaksın Akın dedim böyle daha seni doğru düzgün tanımadan çat diye söylersen tabi reddeder dedim. Sonra uğraştım, çabaladım, tekrar tekrar denedim ama nafile derken aradan bir yıldan fazla zaman geçti meğerse benim bilmediğim bu hastalığımı bu kız biliyormuş -benim kalp gözüm hipermetropmuş. Yakını net göremediği için sevip sevemeyeceği kişiyi tam seçemiyormuş. Bu kızda bana bu hastalığımı belli etmeden yaşata yaşata tedavi etmeye çalışmış ama nafile en son taktı kalp gözüme gözlüğü işte ben o an hastalığımın kalp hipermetropu olduğunu anladım ve gözlüğü takınca yanımdaki gerçekleri gerçeklikleri gördü ve kalbim kendi sularına çekilip düşünme yetisini tekrardan beynime bıraktı
|
Not : Gönderilen hatıra metinleri katılımcının gönderdiği şekilde yayımlanmış, hiçbir şekilde cümle yapılarına müdahele edilmemiş, noktalama ve imla kurallarında düzeltme yapılmamıştır.
Mehmet Han 8 Yıl Önce
Derin duygulara sahip bir arkadaşımız hep destek tam destek
Batuhan 8 Yıl Önce
Gereken yapılmış
Umut can 8 Yıl Önce
Cok güzel basarili bir yazi