Gözlükçülük ve optisyenlik mesleğine ilişkin hatıralarımızı kişisel belleğimizin derinlerinden çıkararak, ortak belleğimize aktarmak ve paylaşmak amacıyla düzenlediğimiz yarışmamıza katılan hatıra metinlerini her gün buradan yayınlayarak, siz değerli okuyucularımızdan yarışmacılarımıza desteklerinizi bekliyoruz.
Facebook’ta beğeni sayısı ile en yüksek oyu alan katılımcılar halkın beğeni oyu ile seçilerek ödüllerine hak kazanacaklardır. Siz de Optik Gazete facebook sayfasında https://www.facebook.com/OptikGazete yayınladığımız hatıra metnini beğenerek, yarışmacıya destek olabilirsiniz.
Katılmak isteyen sektör mensupları ve optisyenlik bölümü öğrencilerimiz yazdıkları hatıra metinlerini gönderebilir ve büyük ödülleri kazanma şansına sahip olabilirler. Hatıranızı göndermek için tıklayınız: //yarisma.optikgazete.com/hatirani-gonder/
Gözde Hatıralar yarışmasına katılan "Emrah Yılmaz" isimli yarışmacımızın hatıra metnini aşağıda siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.
İşlerin en durgun olduğu zamanlarda akşam saatlerinde dükkanı kapatmama yakın , bir müşteri dükkanın önüne geldi dükkanın camından içeri baktı tabi çok heyecanlıydım.Çünkü zaten işer durgun hiç siftah yapmamıştık.Müşteri dükkana baktıktan sonra içeriye girdi. Müşteri içeriye girdi ve gözlük almak istediğini söyledi.Bende çevrece haklarına baktım.Müşteriye haklarını olduğunu söyledik,tabi kurumun karşıladığı çerçeveleri görmek istedi onların olmayacağını söyledi.Tabi bu sefer biraz fark verip iyi bir çerçeve almak istedi.O çevrelere sadece ve sadece bir saat uğraştım,saat epey geç olmuştu bu sefer camları görmek istedi.Camlardan da bahsettim,tabi yine müşteri yi cam istedi, en iyisi olsun dedi.Bende en iyi camı anlattım.Camın kalitesini öğrenmek için ışıkla gösterdim ama Beyefendi yan tarafa da girmiş.Yan taraftan ışığı almak istedi bende tamam olur dedim .Herhalde yan tarafı o kadar kızdırmış ki onlar bile ışığı vermedi.Bizim ışığın pilleri azalmıştı o yüzden müşteri rahat edemiyordu.Bende sırf müşterinin içi rahat olsun diye ışığın pillerini çıkardım.Pilleri dişimle ezerek biraz daha güçlü ışık vermesini istedim.Pilleri ezerken dişimin kırıldığını hissettim dişim kırılmıştı ama müşteriye belli etmedim.Müşterinin içi sinmişti cama bu sefer benim pilleri ezmem ışığı daha güçlü yapmıştı.Daha sonra müşteriyle sıkı bir pazarlığa oturdum.Müşteriye kaliteli çerçeve cam pahalı gelmişti müşteri biraz daha ucuz olmasını istedi.Bende biraz daha uygun çerçeve ve camlarımızı anlattım.Ve yine nihayet çerçeve ve cama karar verebildik.Yine bu çerçevelerde pazarlığa oturduk.Pazarlığımızı da yaptık, en son ne olur abi dedi.Bende en son 300 tl olur dedim.Her şeyde anlaştık, daha sonra bana tamam teşekkür ederim ben bir düşüneyim dedi. O an sanki başımdan aşağı kaynar su dökülmüştü.Tam giderken son oluru bu mu diye sordu.Bende son oluru bu değil,bana bir milyarda versen bu dükkandan gözlük alamayacağını söyleyerek sözümü bitirdim. |
Not : Gönderilen hatıra metinleri katılımcının gönderdiği şekilde yayımlanmış, hiçbir şekilde cümle yapılarına müdahele edilmemiş, noktalama ve imla kurallarında düzeltme yapılmamıştır.