Gözde Hatıralar "Fatma Parlakgün"

Bazı günler hiç unutmayacağınız anlar yaşarsınız. Bugün de o günlerden biriydi. Staj yaptığım optik mağazasına çocuğuyla beraber bir bayan geldi. Her müşteriye sorduğum gibi ona da ne içmek istediğini sordum. Biraz telaşlı gibiydi sadece su içmek istediğini söyledi. Hemen ikram ettim. Reçetesini uzattı bana ve ben de medula optik sisteminden hakkını sorgulattım. Benim gözüme çarpmamıştı fakat patronumuz geldi ve o ayrıntıyı farketti. Bayan kızını doğum hastanesindeki göz doktoruna muayene ettirmişti ve kızın göz derecesi çok yüksekti ayrıca şaşılıkta vardı. “Ben bu reçeteye göre gözlük yapmam” dedi patron müşteriye. Bayan şok oldu “Neden?” diye sordu. Patronumuz işinin ehliydi ve rahatça açıklama yaptı. “Çünkü çocuğunuzun gözlerinin özel bir gözlüğe ihtiyacı var fakat bu doktor -o an kadın doğum hastanesindeki göz doktoru ne kadar iyi olabilir ki diye sorgulamıştım içimden -yanlış reçete verme olasılığı yüksek bir doktor. Elime birçok reçete geliyor bu doktordan. Onun muayene ettiği çoğu kişi gözlüğünden memnun olmuyor ve başka bir doktora muayene oluyor çünkü bu doktor muayene etmeden reçete veriyor. Bayan aniden öfkelendi ve bağırmaya başladı. “Ben size bir daha gelmeyeceğim siz  benle alay mı ediyorsunuz? Doktor yanlış mı biliyor? “ diye bağırıp çıktı mağazadan. O sırada bir beyefendi genç kızına kurum gözlüğü almak istediğini söyleyerek dükkana girdi –ani bir girişle- patronun akrabası olduğunu vurgulayarak. Daha ilk gözlüğü olduğunu söyledi fakat ben yine de kontrol ettim hakkını. Kıza çerçeve beğendirdim ve kurum camı istediğini para vermek istemediğini söyledi. Ben de hemen hazırdaki camları alıp gözlüğünü yaptım. Fakat devletin çalışanlardan yaptığı kesintiden bahsettim yaklaşık olarak 12 veya 13 Türk lirası ama patronumuz düz 10 Türk lirası alıyor dedim. Patronumuz geldi içeri ve selamlaştılar. Adam direk “Bu parayı diğer optik mağazalarına soracağım ve onlar almıyorsa sizi şikayet edeceğim.” diye bağırdı. Patron gayet rahatça “Onlara sormana gerek yok SGK yı arıyım ve sor bu parayı neden aldığımızı diğer optikçiler bizim adımızı karalamak için her türlü şeyi söyler. Ben arıyım SGK yı konuş ve senden para da almam” dedi. Adam sözde akrabaydı fakat direk savunmaya geçti. “Yani beni bilirsin ben dobrayım her şeyi söylerim sana da sonsuz güvenim vardır” dedi. Utanmıştı adam. Hemen gözlüğünü verdim imzasını attırdım ve kesintinin karşılığı olan parayı almadık. Çok şaşırmıştım daha ne kadar farklı insanla karşılaşabilirdim diye. Diğer bayanda geldi ve başka göz doktoruna da göstermişti kızını patronun haklı olduğunu görmüş utanmıştı. “Haklıymışsınız. Bir daha asla göz konusunda ihmalkâr davranmayacağım. Diğer hastaneler pahalıydı diye orda muayene ettirdim ama kızımın gözlerinden önemli değilmiş” dedi. Hepimiz bu önemli ayrıntıyı müşterilerimize aşılamaya çalışıyorduk çünkü göz kusuru olan biri olarak gerçekten göz çok değerlidir.