10 Milyon İzlenirse Yaşam Köyü Kurulacak
(2017 Yılında Yayınlanan Video Henüz 4.5 Milyon Görüntülendi)
2017 yılında hızlı başlayıp, zaman içinde yavaşlayan projenin tamamlanması için hala 4 Milyonun üzerinde görüntülemeye ihtiyaç var. Optik Gazete olarak 19 Nisan 2018’de yayınladığımız haberi bu haberle tekrarlıyoruz. İzleyip, izlediyseniz tekrar izleyip, izlettirmenin ve izleyenlere de yeniden izlettirerek hatırlatmanın büyük önemi var…
Bilmeyenler, ya da bilip de hatırlamak isteyenler için projeyle ilgili tekrar bir özet verelim.
2017 Ocak ayında başlayan proje için, Pink Floyd’un kült şarkısının hakları İZEV’e verildi. Bu proje kapsamında çekilen klip 10 milyon izlenirse yaşam köyü kurulacak.
Pink Floyd grubunun solisti ve bas gitaristi Roger Waters, grubun kült şarkılarından “Another Brick in the Wall” şarkısının haklarını İstanbul Zihinsel Engelliler için Eğitim ve Dayanışma Vakfı’na (İZEV) verdi.
Türkiye’de Down sendromlu bireyler için hayata geçirilen ‘Hayat ve Biz’ isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Another Brick in The Wall” şarkısı Türkçe’ye çevrildi. Down sendromlu ve otizmli bireyler, “Biz de sanat eserlerinin merkezinde yer alabiliriz” mottosuyla şarkıya eşlik etti.
Pink Floyd'un solisti Roger Waters, 1979 yılında piyasaya çıkardıkları 'The Wall' albümündeki ‘Another Brick in The Wall’ isimli kült şarkısının haklarını ilk kez Türkiye’deki down sendromlu bireylere verdi. “Yaşam Hakkı - Duvar” ismiyle Türkçeye çevrilen şarkıyı Selda Bağcan, Funda Arar, Kubat, Koray Avcı ve Down sendromlu gençler seslendirdi.
İZEV Vakfı tarafından hazırlanan klipte, down sendromlu bireylerin “farklı” olmadığı ve toplumda yer almalarında herhangi bir engel olmadığı, toplumun kafasında bir ön yargı duvarı olduğu vurgulanıyor. Klibin sonlarına doğru bu ön yargı duvarının yıkılması gerektiğine dikkat çekilerek klipteki sembolik duvar yıkılıyor.
“Another Brick in The Wall” şarkısı, yazıldığı dönemin eğitim sistemini protesto ediyordu. “Yaşam Hakkı - Duvar” ise toplumda 'engelli' diye tanımlanan, farklı bireyler dediğimiz insanların yaşam hakkını savunuyor.
10 milyon izlenmeyi geçerse “yaşam köyü” kurulacak
İZEV Vakfı tarafından hazırlanan klibin maddi kazancıyla Down sendromlu ve otizmli bireyler için bir yaşam köyü kurulacak. Maddi destek için 10 milyon izlenme hedefi belirlenmiş. 10 milyon izlenmeden elde edilen gelir ile her yaştan ve her engel grubundan bireylerin kısa süreli ve uzun süreli kalabileceği bir sosyal yaşam alanı oluşturulacak.
Siz de klibi izleyerek ve arkadaşlarınızla paylaşarak sosyal sorumluluk projesine destekte bulunabilirsiniz.
‘Hayat ve Biz’ isimli sosyal sorumluluk projesinin temel mottosu “Farklıyız ve hayatın her alanında biz de varız!” şeklinde ifade edilmekte. 3 etap ve 3 yılı kapsayacak olan “Hayat ve Biz” ilk etabı olan “Sanat ve Biz”i 2017 Ocak ayında başlayarak yoluna devam etmekte. 2018 Mart ayında ise 2. Etap “Hayvanlar ve Biz” serisi toplumla buluştu.
İlk etabı “Sanat ve Biz” hali hazırda yürütülmekte olan sosyal sorumluluk projelerinin bırakamadığı derin etki ve tam farkındalığı oluşturmayı hedefleyerek 2017 Yılı Ocak ayında yola çıktı, ilk altı aylık süreçte yurt çapında yoğun ilgi gördü. 10.000.000 kişiye erişmek üzere ilerlemeye devam eden klip şu anda henüz yarı izlenme sayısında. Bu sayıyı 10 Milyona çıkarmak için, şu ana kadar izlenilenin iki katı kadar izleme gerekiyor. 16 Temmuz 2019 saat 09:45’de izlenme sayısı 4,650,789 idi. Optik Gazete okuyucuları olarak bu sayıyı #yeniden etiketiyle haberi dağıtarak yükseltmek istiyoruz.
Sanat ve Biz, dünyaca ünlü tablolarda yüzleriyle yer alan “farklı” bireylerin aktif şekilde görev aldıkları bir proje olmakla öne çıktı. “Biz de bir sanat eserinin ana ögesi olabiliriz!” derken gençler, bir yandan da normal-anormal tanımlarını alt üst edecek bir çıkışla, proje sergilerinde eseri bulunan Da Vinci’yi örnek göstererek şöyle dediler: “Leonardo da Vinci’nin normal olduğunu kim iddia edebilir?”
Projenin 2. serisi olan “Hayvanlar ve Biz” Proje Ana sponsoru İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın desteğiyle hazırlanan bu etapta down sendromlu, otizmli ve mental geriliği bulunan 13 genç ile çalışarak, insana dair tüm duyguları temsil edecek kavramlarla, doğada bu duyguların karşılığı olan hayvanları eşleştirerek, her bir gencin bir duygu ve hayvanla aynı karede yer alması sağlandı. 14 eserden oluşan bu fotoğraf sergisi, yaradılış değerlerinin en saf halinin doğada ve doğallıklarıyla bu bireylerde var olduğunu anlatmayı hedefleyerek kurgulandı. Hedef yurt içi ve dışında minimum 30 sergiyle milyonlarca insanın zihnindeki negatif algılamaları ortadan kaldırarak dönüştürmek.
3. serinin teması da “TARİH ve BİZ” başlığıyla, tarihte iz bırakan ve akışa yön veren şahsiyetlerle farklı bireylerin yer alması ile oluşacak. Bu seride ilk iki seride projenin merkezinde yer alan gençler, dünya tarihine yön vermiş, hayatın akışını değiştirecek fikir ve buluşlarla insanoğlunun gelişimine katkı sunmuş ünlü bilim ve düşün insanlarıyla aynı karede buluşacak.
Projenin nüvesini oluşturan, zihinsel engelli olarak tanımlanan bireylerin aslında sadece “farklı gençler” olduğundan hareketle şu soruyu soruluyor; Einstein’ın normal olduğunu kim iddia edebilir?
Haydi Optik Gazete okuyucuları… İzleyin izlettirin, Down sendromlulara karşı özyargı engelleri olarak yükselen duvarları yıkmada İzev’e destek olalım…
Selda Vurdum 5 Yıl Önce
Zihinlerdeki duvarları yıkalım
Erdal öztimur. 5 Yıl Önce
Destekliyorum sevgi ve saygiyla
İmdat şahin 4 Yıl Önce
Çok güzel bir proje bende bir engelli olarak canı gönül den destekliyorum istanbul /kadıköy de engelliler standtı 20 adet olmak kaydı çalışma yapıla bilir İST büyük şehir belediyesi ve kadıköy belediyesi iş birliği UYGUN BİR alan mevcut ola bilir kendim büfe döner kantin ciyim saygılarımla