Optik Gazete

Bifokalin Atası Kimdir?

Gündem

Gün içinde yaşamımızın bir parçası haline dönüşerek rahatlığımızı sağlayan bir sürü şeye genel olarak “teknolojinin getirisi” deyip geçiyoruz. İlk kim akıl etti, niye gerek duydu, nasıl buldu diye hiç düşünmüyoruz.

Herkesin her gün varlığına şükrettiği bir veya birkaç değişmez şey vardır hayatında. Benim de son yıllarda her sabah gözümü açtığımda ilk iş hemen gözüme geçirdiğim progresif gözlüklerim ve yarım saat sonra onları çıkarıp yerine takarak gün boyunca gözümde taşıdığım Afocal Kontak lenslerim olmasa ne yapardım, bilmem. Bir gözlüğü çıkarıp, diğerini takarak yaşayan çok kişi var biliyorum, ama bifokalin rahatlığına alışan bir kişi için de diğer alternatifi düşünmek bile insanı bunaltmaya yetiyor.

BİFOKAL'İN TARİHÇESİ

Geçenlerde “Paranın Öteki Yüzü” isimli yazım için araştırma yaparken internette bifokalin babasıyla göz göze geldim. Son yıllarımda en ayrılmaz parçam olmasına rağmen bana bu rahatlığı sağlayan biofokalin kim tarafından bulunduğu üzerinde hiç düşünmemiştim daha önce. Gün içinde yaşamımızın bir parçası haline dönüşerek rahatlığımızı sağlayan bir sürü şeye genel olarak “teknolojinin getirisi” deyip geçiyoruz. İlk kim akıl etti, niye gerek duydu, nasıl buldu diye hiç mi hiç düşünmüyoruz. İşte tam da bu yüzden bifokal keşfini yapan kişinin kim olduğunu ilk fark ettiğimde şaşırdığım kadar, hiç merak etmediğim için azıcık utandığımı da itiraf etmeliyim.

Geçen yazımda kontak lensle ilgili gözün su ile temasında odaklama gücünün değiştiğini ilk bulan kişinin 1508 yılında Leonardo DaVinci olduğundan bahsetmiştim. Sağ beyni ve sol beynini aynı anda, yüksek verimle kullanabilen çok yönlü bir kişilik olduğunu belirtmiştim. İşte bifokalin mucidi de benzer özelliklere sahip. DaVinci’den 200 yıl sonra 1706-1790 yılları arasında yaşayan bu şahsın ismini söyleyip, “kimdir?” diye sorsanız, cevabım “barışsever bir Amerikalı politikacı” olurdu. Ve bu hiç de yanlış bir cevap değil. Kendisi 1757'de Kuzey Amerika’da sömürgeler isyanındaki tutumuyla sömürge halkı arasında itibar kazanarak milletvekili seçilmiş bir politikacı gerçekten de. 1775-1783 Amerikan Bağımsızlık Savaşı sonunda İngiltere ile yaptığı barış görüşmeleriyle tanınıyor ve kendisi Amerika’nın en etkili kurucu babalarından biri olarak anılıyor. Tahmin edebildiniz mi kim olduğunu?



Sakın aşağıdaki resme bakmayın, bakalım bulabilecek misiniz? Çıkaramayanlara bir ipucu daha vereyim. Bifokalin babası, aynı zamanda şimşek tanımının da babası.  Elektrik yüklerindeki artı ve eksi uçları keşfederek elektrik yükünün korunumu ilkesini ortaya atan kişi. “Fırtınalı bir havada uçurtma uçurarak gerçekleştirdiği deneyi ile şimşeğin elektriksel bir olay olduğunu keşfetti,” dersem hatırlar mısınız? Hatta bu deney sırasında kendisinin kurtulmasına karşın, elektrikten etkilendikleri için iki yardımcısının öldüğünü ve bu deneyden yola çıkarak paratoner'i keşfettiğini söylesem? Buldunuz mu kim olduğunu? İlginç bir bilgi daha geliyor: kendisi aynı zamanda güneş ışığından daha fazla yararlanmak için, bugün bile yılda iki kez yaptığımız saat uygulamasını başlatan kişi.

Ve tüm bunların yanı sıra basımevi, sigorta şirketi, siyaset, felsefe, bilim, iş ilişkileri gibi konuların tartışıldığı bir kulübün kurucusu olan, posta müdürlüğü yapan, edebiyatla uğraşıp yazılar yazan ve ilk gönüllü yangın şirketini kuran bu kişi aynı zamanda bifokal gözlüğün de mucidi olarak anılıyor.

Hala bulamadıysanız 100 Amerikan Dolarının üzerindeki yüzü getirin aklınıza… Evet, sorunun cevabı Benjamin Franklin.



Aslında bifokal icadının nasıl yapıldığı konusundaki bilgiler karışık ve ama 1990’lı yılların başında birçok kanıta dayandırılarak biofokalin mucidinin Benjamin Franklin olduğu netleştiriliyor ve o zamandan bu yana bu tez çürütülememiş.

Bilinen o ki, camları farklı dioptrilerde ikiye bölme fikri aslında ilk olarak 1683 yılında J. Zahn ve 1716’da CG Hertel tarafından ortaya atılıyor. Ancak o dönemde bunun yapılıp kullanıldığına dair hiçbir yazı ya da bulgu yok.

Benjamin Franklin 1730 yıllarında gözlük kullanmaya başlamış. 1750’lerin sonunda kendisi artık tümüyle gözlüklü bir kişi olarak tasvir edilip, resmediliyor. Kendisi de yazılı ya da basılı harfleri gözlüksüz ayırt edemediğini yazıyor. Bazı kaynaklarda iki gözlüğü takıp çıkarmaktan yorulduğunu ve bir gözlükte alt ve üst camların farklı olarak takılıp uygulanması için gözlükçüsüne bilgi verdiğini okuyoruz.  1764’de ise Franklin’in tuhaf bir gözlük takan bir çizimi yapılıyor. Bu çizimde gözlük camlarının alt ve üst bölümleri birbirinden farklı görünüyor. Samuel Pierce isimli bir optisyenin belirttiğine göre kendisi Franklin için biofokal gözlükler yapıyor, kendisi de 1760’da biofokal kullanıyor. Birçok optisyenin ifadelerinden 1775 yılında artık bir çok kişinin biofokal gözlük kullandığını öğreniyoruz. Yazışmalardan Franklin’in biofokal gözlüklerini Fransa ve İngiltere’deki optisyenlere ısmarladığını öğreniyoruz.

Bugün çok gelişmiş olan gözlük camı ve kontak lens teknolojileri sayesinde görüşümüze maksimum konfor sağlayan bifokalin ilginç geçmişi böyle. Ve bu geçmişe göz atarken, yüzyıllardır süregelen optisyenlik mesleğinin gelişimine tanık oluyoruz. Ve gerçekten de ilerlemenin altında yatan insanoğlunun gelişme ihtiyacı ve daha iyiye doğru gitme isteğinin gücüne bir kez daha hayranlık duyuyoruz.

Güzel günler diliyorum.

Fatma Küçüktaş
Opak Lens İş Geliştirme Müdürü

 
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.