Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (sav) dünyaya gelişinin yıldönümü.
Mevlid Kandili'nin Önemi Ve Bu Hayırlı Gecede Yapılması Gerekenler
Sözlükte 'doğmak, doğum yeri ve doğum zamanı' anlamlarına gelen mevlid kavramı Arapça'da 've-le-de' kökünden türetilmiş bir kavramdır. Peygamber efendimizin doğum günü olan mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük Peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)'in doğum gününü bu yıl 28 Ekim Çarşamba gününü Perşembeye bağlayan gecede idrak edeceğiz.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur ve bu mübarek geceye 'Mevlid Kandili' denir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ve tek Allah inancı ile kalpler nurlandı dünya aydınlandı, eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O'na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
Sadece mevlid kandiline özel ibadetler yoktur. Her kandil gecesinde yapılması gereken ibadetlerden bir kısmı şu şekilde özetlenebilir:
Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
Kaza, nafile namazlar kılınmalı; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
Tefekkürde bulunulmalı; "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı belirlenmeli.
Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; mü'minlerle helalleşilmeli;
Kaynak: sabah.com.tr