Fuarın Ardından…
Ankara’da Büyük Bir Fırsat Kaçtı!
Değerli Meslektaşlarım,
Yerli üreticiler ile bölge optiklerini bir araya getiren bir fuar tadındaki “Anadolu Gözlükçüler Sektör Buluşması” 17-18-19 Eylül’de girişimci birkaç gözlükçü tarafından düzenlenerek, Ankara’da gerçekleştirildi.
Her şey çok güzeldi. Katılımcılar, tedarikçiler, üreticiler ve organizasyon ekibi gerçekten son derece profesyonel bir şekilde fuarı tamamladılar. Ancak eksik yazdım. Aslına bakarsanız, “içimizi burkan bir şey haricinde, her şey çok güzeldi” demek daha doğru bir tanımlama olacak. Evet, biz ve bizim gibi üretici, toptancı firmalar hazır bir şekilde fuara katıldı. Ancak muhalefet yaptığını ileri sürerek optik sektörüne aslında zarar veren bazı meslektaşlarımızın yaptıkları çok yanlıştı.
Tabii ki onların bu sektördeki konumları ve değerleri tartışılmaz, ancak yaklaşık 300 civarında Ankara’lı meslektaşımızın bu fuara gitmemesi için etki ederek çok büyük bir hata yaptılar.
Bizler bu fuarı kimin yaptığı ile ilgilenmedik. “Fuarın optik sektörüne faydası olur mu?” diye konuya yaklaştık ve ona göre karar verdik. Evet, bizleri de birçok sevdiğimiz, saydığımız, dostluğumuzun olduğu kişiler aradı ve bu fuara katılmamamızı istediler. Ama biz özgür irademiz ile sektöre faydası olacağını düşünüp katıldık.
Türkiye’de siyaset alanında da zaman zaman gördüğümüz bir yanlış tutum vardır. İktidardakiler çok iyi bir şey yaptığında da sırf “muhalefet edilmesi gerekiyor” diye karşı çıkmak aslında çok zararlıdır, çünkü gerçekten yanlışların karşısında durmak gerektiğinde yapılan muhalefetin gücünü azaltır. İşte bazılarımızın en büyük sıkıntısı bu: iyi bir şey yapanı alkışlayamıyoruz. Başarılı olmasını istemiyoruz. İşte maalesef sektörümüzde de bu yanlışa düşüldü ve bu organizasyon da bu şekilde karalandı. Sonuç olarak kim kaybetti? Sektörümüz zaman kaybetti. Oysa ki vatanını, sektörünü seven, şahsi ego, hırs ve kibrini bir tarafa bırakır, bırakmalıdır da.
Buradan tekrar yazıyorum. Bu tip fuarların bu sektöre birçok faydası vardır:
- Uluslararası yapılan fuarlar yabancı firmaların oyun alanıdır. Bu tip organizasyonlar ihtişamlı olur ama bizim gibi yerli üreticilerin bütçesinde çok pahalıya gelir.
- Fuar performanslarını senelerdir ölçmekteyiz. Optisyenlik müesseleri bazında katılım Türkiye genelinde %30 civarındadır. Yani diyelim Ankara’dan, Adana’dan gözlükçü mağazasını kapatıp İstanbul’daki fuara gelemiyor. Kendi gelenler de yanında çalışan personelini getiremiyor.
- Genelde fuarların çoğu İstanbul’da yapılır. İstanbul’a gelmek her zaman için başka bir şehre gitmekten hem daha pahalı, hem daha meşakkatlidir. Ulaşım ve konaklama masrafları dışında İstanbul’da bir yerden bir yere gitmek her zaman zahmetli ve yorucudur. Zaman kaybı da cabası…
- İstanbul merkezli fuarlar satış için firmalar çok katkı sağlamaz, çünkü gelen ziyaretçilere çok fazla zaman ayıramazsın.
Buradan tekrar sesleniyorum. Ankara’da büyük bir fırsat kaçtı. Bu fırsatın boşa harcanmasının ardında yabancı sermayeli küresel firmalar vardı. Bazı Oda Yöneticileri ve bazı kişiler bu oyunu göremediler ve gereksiz bir muhalefet yaptılar.
Yerli üretici ve yerli tedarikçi bu sektörün emniyet kilididir. Yerli firmaları desteklemeyip, ezdirenler, yarın yabancı tedarikçilerin tekeline mahkum olurlar. Tabii ki yabancı sermayeli firmalar Ankara’da yapılan bu fuara karşı durdular. Bu fuarın amacı yerli ve milli firmalara destek idi.
Yabancı sermayeli küresel firmaların körüklediği bu muhalefet çalışmaları Ankara’lı bazı meslektaşlarımızı etkileyerek, katılımcı yerli üretici firmalara da dolaylı yoldan zarar vermelerine neden olmuştur. İşte bu yapılan yabancı sermayeye hizmet etmektir.
Üstelik de bu muhalefet çalışması yapanların çoğu her zaman yabancı sermayenin tekelleşmesinden yakınan kişilerdir. Hem tekelleşmeden yakınıyorsun, hem de yerli üretici hizmet için senin bölgene kadar geldiğinde de fuara katılmadığın gibi başkalarının da gelmesini engelliyorsun. Buradaki çelişkiyi anlamak mümkün değildir. Nerede kaldı birlik beraberlik, yerli sermayeye destek söylemleri…
Bu ve buna benzer fuar tadındaki organizasyonların değişik birçok ilde yapılmasının ve Ankara’daki gibi yalnızca yerli üreticiler ile yapılmasının sektörümüz için çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Umarım bir daha bu tip engellemeler ile karşılaşmayız ve bu meslektaşlarımız bu örnekten ders alarak bu tuzaklara düşmezler. Takım tutar gibi yönetici seçmemek, özgür irade ve sektör sevgisi ile hareket etmek gerekir.
Ben şahsım adına Ankara’daki bu fuardan çok şey öğrendim. Ticari olarak da hem üretici için, hem de Anadolu gözlükçüsü için gayet verimli bir fuardı. Seneye tekrar yapılması sektör için faydalı olacaktır.
Emeğe geçen herkese çok teşekkür ederim.
H. Erol Harbi