Pitozis Nedir?
Göz kapağı hastalıklarının sık rastlanılan şekillerinden biri de ‘’pitozis’’ yani göz kapağı düşüklüğüdür. Sağlıklı bir üst göz kapağı, gözün renkli kısmını 1 mm kadar örter. Göz Kapağı Pitozisi (göz kapağı düşüklüğü) üst göz kapağının gözün renkli kısmını 1mmden fazla örtmesi olarak açıklanabilir.
Doğuştan, yaşlanmaya veya travmalara bağlı birçok sebepten oluşabilen pitozisin tek tedavisi cerrahidir. Doğuştan olan pitozisin nedeni göz kapağını kaldıran kasın yeterli gelişememesinden ya da kası çalıştıran sinir sisteminde ki eksiklikten kaynaklanır. Sonradan ortaya çıkan pitozis; travmalar, yaşlılık, enfeksiyonlar ve geçirilmiş kas ve sinir sistemi hastalıkları nedeni ile oluşur.
Pitozisi olan kişiler görme alanının tamamının kısıtlanmasından dolayı göz kapaklarını alın kasları yardımıyla kaldırmaya ihtiyaç duyarlar. Uzun dönemde hem yeterince görememe hem de alın kaslarını sürekli kullanma ihtiyacı, sebebi açıklanamayan baş ağrılarına neden olabilir. Bunun yanı sıra çenesini öne, başını geriye iterek görmeye çalışabilirler.
Doğuştan pitozisli bebeklerde pitozis görmeyi etkiler ve uzun dönemde göz tembelliğine neden olabilir. Bu gibi bebeklerde pitozisin ağırlık derecesine bağlı olarak mümkün olan erken dönemde ameliyat yapılmalıdır.
Kapak Düşüklüğüne Ait Cerrahi Tedavi Ne Zaman Planlanmalıdır?
Üst göz kapağı düşüklüğü hafif, orta ve ağır olarak üçe ayrılır. Hafif ve orta kapak düşüklüğünde cerrahi tedavi ertelenebilse de ağır pitozisli vakalarda en erken dönemde yapılmalıdır. Çünkü bu durum göz kapağı düşüklüğü bulunan göz için göz tembelliği oluşturup çok ağır vakalarda görme kaybına neden olabilir. Göz bebeğini örtmeyen doğumsal kapak düşüklüğünde ise göz tembelliği riski olmadığı bir doktor tarafından belirlenmişse ameliyat ileriki yaşlara ertelenebilir. Bununla birlikte kapak düşüklüğü; çocukta sosyal, psiklojik sorunlara, içe kapanmaya sebep olabilmektedir. Bu nedenle ameliyat değişik sebeplerle geciktirilse bile okul çağından önce yapmak çocuğun psikolojik gelişimini bozmaması açısından da önemlidir. Erişkin dönemde ise kapak düşüklüğü, görme bozukluğu oluşturmamışsa kozmetik bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Erişkin pitozisli hastalar yakın çevresi tarafından uykulu ve yorgun bir görünümde oldukları eleştirisiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Sonuç olarak Pitozis ameliyatı ağırlık derecesine bağlı olarak hem fonksiyonel hem kozmetik bir ameliyattır. Ameliyat zamanlaması hasta ve cerrah iş birliği ile mümkün olan en erken dönemde yapılmalıdır.
Ameliyat
Pitozis, blefaropasti’den farklı değerlendirilmelidir. Hafif ve orta düzeydeki pitozislerde Levator kası dediğimiz adelenin hareket kabiliyeti vardır ancak yeterli değildir. Hareket kabiliyeti oranına göre mm’lik ölçümler ile kasın boyu kısaltılır ya da kapağa yapıştığı yer değiştirilerek kasın daha fonksiyonel olması sağlanır. Böylece üst göz kapağı hareketi normalleştirilir. Ağır göz kapağı düşüklüğünde ise göz kapağını açan kasın yani levator adalesinin hiç hareketi yoktur. Bu durumda göz kapağı hareketi tamamen kaşlar yardımı ile olmaktadır. Burada levator kasına yapılacak kısaltma işleminin faydası olmamaktadır. Göz kapağı ile kaşlar arasına hastanın kendisinden alınan fasya ya da silikon lifler yardımı ile kapaklar kaşa asılarak arada bir bağlantı oluşturulur ve kaş hareketi ile kapakların daha rahat açılmasını sağlar.
İşlem Hangi Tür Anestezi İle Yapılmaktadır?
Çocuklarda yapılan pitozis ameliyatlarında genel anestezi neredeyse zorunludur. Ancak erişkin dönemde tercih lokal anestezidir. Çünkü hem vücuda gereksiz ilaç vererek sistemik anesteziye bağlı sıkıntılardan korunma, hem de sadece gözü uyuşturarak bilinç açık tutulduğu için ameliyat sırasında hastayı ameliyat masasında oturur pozisyona getirip, kapak seviyesini, diğer göz ile simetrisini mümkün olan en iyi şekilde ayarlama fırsatı olmaktadır.
Ameliyattan Sonra Kaç Gün İstirahat Gereklidir? Gözde İz Kalır mı?
Çoğu zaman ameliyat sonrası 1. ve 5. gün kontrol gerekli olmaktadır. Pitozis ameliyatında doğal bir iz olan kapak kıvrımından yapılan kesiler kullanıldığından dolayı hızlı bir iyileşme olur ve anormal bir iz olmaz. Dikişler kendiliğinden eriyen dikişler olduğundan alınması gerekmez, zamanla düşerler. Ameliyat sonrası ilk birkaç gün gözde şişlik, morluk ve ameliyata bağlı bulanık veya çift görme durumları yaşanabilmektedir. Bunlar geçicidir. Hasta sıklıkla 10. gün içinde işinin başına döner.
Kaynak: www.saglikaktuel.com