Zehra ŞAHİNDOKUYUCU
Göz nezlesi insan hayatını olumsuz etkileyen bir hastalık. Çocuklarda da bu durum rahatsız edici boyutlarıyla karşımıza çıkabiliyor. Göz nezlesi ve çocuklarda göz nezlesini Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği (AİD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ümit Murat Şahiner ile konuştuk. Şahiner, göz nezlesi ile merak edilenleri Başkent'e anlattı. Şahiner, göz nezlesinde hijyenin büyük önem taşıdığını söyledi.
• Göz nezlesi nedir ve nasıl oluşur?
Göz nezlesi gözlerde kızarıklık, kaşıntı, sulanma, ağrı ve batma gibi bulgularla ortaya çıkan bir tablodur. Alerjik nedenlere bağlı olarak gelişebileceği gibi virüs ve bakteri denilen enfeksiyon etkenleri (mikroplar) ile de oluşabilir. Eğer tek gözde görülüyorsa, burun ile ilgili bulgular eşlik etmiyorsa, gözlerde çapaklanma yanında koyu kıvamlı bir göz akıntısı eşlik ediyorsa göz nezlesinin nedeni çoğu zaman bir enfeksiyon etkeni yani mikroplardır. Bu durumda bulaşıcı olabilir ve mutlaka antibiyotikli göz damlaları ile tedavi edilmesi gerekir.
• Çocuklarda göz nezlesi konusunda en çok nelere dikkat edilmeli?
Özellikle küçük yaştaki çocuklar gözleri ile sık oynadıklarından ve her yere ellerini değdirdiklerinden gelişmesi bu yaş grubunda daha kolaydır. Büyük çocuklarda da görme bozukluklarına bağlı lens kullananların enfeksiyona bağlı göz nezlesinden korunmak için hijyen kurallarına ve el temizliğine çok dikkat etmeleri gerekir. Genel tedavi önlemleri arasında sık el yıkamak, doktor önerisi dahilinde sıcak veya soğuk kompresler kullanmak, gözlerde kuruluk varsa yapay gözyaşı damlası kullanmak, gözlerinizi ılık suda bol bol yıkamak, lens kullanılıyorsa hastalık düzelene kadar lens kullanımına ara vermek, havlular önemli bir bulaşma yolu olduğundan havluları sık değiştirmek ve başkasına kullandırmamak önemlidir.
GÖZ NEZLESİ TÜRLERİ
• Göz nezlesinin çeşitleri var mıdır?
Göz nezlesinin bir diğer ve aslında en sık görülen tipi alerjik göz nezlesidir. Sıklıkla hapşırık, aksırık, berrak burun akıntısı ve burun kaşıntısı gibi bulgular bu tabloya eşlik eder. Alerjik göz nezlesinin yıl boyu devam eden ve mevsimsel olan türleri vardır. Yıl boyu devam eden türünde karşımıza en çok çıkan alerjen ev tozu akarlarıdır. Ev tozu akarları kapalı ve nemli ortamlarda kolayca çoğalırlar.
• Alerjik göz nezlesi tipinin yoğunlaştığı bölgeler var mı?
Ülkemizde Doğu Karadeniz, Çukurova ve İstanbul ev tozu akarı alerjisinin en sık görüldüğü bölgelerdir. Bu akarlara bağlı alerjik vakalar da sık görülebilir. Bu küçük mikroskobik canlılar göz, burun ve akciğerlerde solunum sisteminde iltihabi bir duruma yol açarlar. Bunun sonucunda da hastalarda astım bulguları görülebileceği gibi, alerjik nezle ve alerjik göz nezlesi bulguları da ortaya çıkabilir.
TEDAVİ
• Göz nezlesi tedavi edilir mi?
Kesin bir korunma mümkün olmamakla beraber hepa filtre kullanımı, yünlü kıyafet ve yorgan yastık gibi eşyaların kullanılmaması, evin sık ve iyi havalandırılması akar yoğunluğunu azaltır. Mevsimsel olarak gelişen alerjik göz nezlesinde ise sorumlu olan etken çoğu zaman polenlerdir. Ülkemizin her yerinde özellikle de kıyı bölgelerinde görülür. Havaların ısınması ile birlikte önce ağaç, sonra çayır sonra da ot polenlerinin havadaki miktarı artar ve hastalar gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve sulanma bulguları ile gelirler. Havadaki polen düzeyleri düştükten sonra hastanın bulguları da kaybolur. Alerjik göz nezlesi tanısında deri testleri ve basit kan tahlilleri ile etken saptanabilir. Tedavide antihistaminikli göz damlaları ve orta-ağır vakalarda kortizonlu göz damlaları kullanılabilir. Kaşıntı ve gözle fazla oynama nedeni ile özellikle çocuklarda alerjik göz nezlesinin üzerine enfeksiyöz göz nezlesi eklenebilir. Bu durumda da antibiyotikli göz damlalarının eklenmesi gerekir. Alerjik göz nezlesinde alerjene yönelik yapılan aşı tedavisi (immünoterapi) hastalığın doğal seyrini değiştiren ve alerjiyi büyük oranda ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi olarak önerilmektedir.
• Peki tüm hastalıklarda beslenmenin de önemli olduğunu biliyoruz bu hastalıkta beslenmeye nasıl dikkat edilmeli?
Beslenme elbette ki her hastalıkta olduğu gibi alerjik vakalarda da bence çok önemli. Son 20 yılda alerjik vakaların sayısı 2 kat arttı. Bunun nedenini tam olarak bilmiyoruz ama sağlıksız beslenme, fast food tarzı beslenme alerjileri de tetikleyen bir neden. Çünkü insan yaşamında gıda çok önemli. Bu nedenle Batı tarzı beslenmeden uzak durmakta yarar var. Çünkü dünyada astım oranına bakarsanız, Afrika'da yüzde 2, Türkiye'de yüzde 15, Batı Avrupa'da yüzde 20'den fazladır. Bunun beslenme ilgili olduğunu düşünüyorum.
Kaynak: www.baskentgazete.com.tr