Optik Gazete

Göz Tümörü Hayatınızı Karartmasın!

Gündem

Göz ve göz çevresinde tümör nadir görüldüğü için az bilinse de, bu hastalık görme kaybına hatta ölüme bile yol açabiliyor.

Göz ve göz çevresinde tümör nadir görüldüğü için az bilinse de, bu hastalık görme kaybına hatta ölüme bile yol açabiliyor.



Liv Hospital Samsun Göz Sağlığı Kliniğinden Opr. Dr. Adem Gül, görme bozukluğu veya göz tansiyonu olduğu düşünülen problemlerin aslında göz tümörü olabileceğini söyledi. Opr. Dr. Gül, "Maalesef gözde tümör vakası olmaktadır. Göz küresinin tümörleri 20 bin kişiden birinde görülmektedir. Yetişkinlerde isim olarak melanom görülürken, çocuklarda retinoblastom olarak görülür. Bu tür tümörler ilk görüldüklerinde çok küçük ve yayılmamışlarsa göz yapısı bozulmadan tedavi edilenler olduğu gibi, biraz ilerlemiş vakalarda göz alınmakta, daha ilerlemiş vakalarda ise maalesef hasta kaybına yol açabilmektedir. Bu tümörler damarsal yapılara girip vücuda yayılabilme potansiyeli taşımaktadırlar. Göz küresinin vücutta hacmine göre en damarlı doku olduğu düşünüldüğünde bu gerçek daha iyi anlaşılabilir. Göz kapakları tümörleri ise dışardan belli olduğundan hastalar tarafından fark edilmektedir. Bu tümörler çoğunlukla olduğu yeri eriterek ilerlemekte ve damarsal sisteme pek karışmamaktadır. Nadir tipler ise maalesef damar ve sinir dokularına karışarak vücuda yayılabilirler" dedi.



"Bebeklere ilk hafta göz muayenesi yapılmalı"

Kemik yuvanın tümörlerinin dışarıdan pek anlaşılmadığını söyleyen Opr. Dr. Adem Gül, "En çok fark edilen durum bir gözün diğerine göre çıkık (halk arasındaki değimiyle pörtlek) görünmesidir. Göz dışarı çıkık görünüyorsa arkadan bir şey onu itiyordur diye düşünmekteyiz. Bazen ele gelen bir şişlik de hasta tarafından fark edilebilir. Kemik yuvanın tümörleri büyük oranda iyi huyludurlar. Kötü tipte olanlar ise tanı kondukları anda bile beyin, burun veya vücuda yayılmış olabilmektedir. Sonuç olarak denebilir ki; çocuk hastalar doğduklarında göz doktoru tarafından görülmeli ve belli sürelerle takip edilmelidir" diye konuştu.



Bebeğin doğduğu ilk hafta göz muayenesinin yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Gül sözlerini şöyle tamamladı:

"Hekimin, bebeği sekiz ay aralıklarla ve konuşmaya başladığı zamana kadar görmesi önemlidir. Çocuk konuştuğunda, muayene ekranından resimler sorularak görme oranı ölçülmekte ve bir sorun olup olmadığı aileye söylenmektedir. Yetişkinlere önerimiz ise görme bulanıklığı yaşandığında, bir göze basınç hissedildiğinde, çift görme durumunda, göz kapağında farklı renkte (kahverengi) bir oluşum gördüklerinde hemen göz hekimine başvurmalarıdır."

Kaynak: www.timeturk.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.