Gözlerdeki Bu Uyarılara Dikkat!
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad, ''Gözlerde oluşan ağrı, çift görme, bulanıklık, ani görme kaybı, ışık çakması gibi belirtiler katarakt, migren, retina yırtılması göz rahatsızlıklarından kaynaklanabileceği gibi beyin tümörü, felç ya da MS gibi hastalıklara da işaret edebilir'' şeklinde konuştu.
Gözlerde oluşan bazı sorunlar hastalık habercisi olabiliyor. Dolayısıyla ihmal edilmemesi gerekiyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yeniad, gözlerde ortaya çıkan bazı belirtileri ve nedenlerini şu ifadelerle açıkladı:
Bulanık görme
Miyopi (uzak nesnelerin bulanık görülmesi), hipermetropi, astigmatizma gibi refraktif kırılma kusurları en sık bu duruma yol açan hastalıklardır. Ayrıca, katarakt, diyabetik retinopati (şeker hastalığı nedeniyle oluşan yüksek kan şekeri düzeyinin, gözün retina tabakasına zarar vermesi), yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta) gibi göz hastalıkları da ileri yaşta bulanık görmeyle ilişkilendirilen yaygın hastalıklardır.
Çift görme
Göz kaslarının eşit şekilde çalışmaması veya göz kaslarının koordinasyon bozukluğu sonucunda ortaya çıkar. Şaşılık, sinir felci, MS ve nadiren de migren gibi nörolojik hastalıklar çift görme nedenleri arasında yer alabilir. Diyabet, hipertansiyon ve tiroit hastalıkları da çift görme nedenlerindendir. Özellikle ani ortaya çıkan çift görme acil bir durum olup hızlıca göz doktoruna başvurulmalıdır.
Düz çizgileri yamuk görme
Gözde merkezi görmeden sorumlu retinada ortaya çıkabilen hastalıklar görüntüde yamulmaya yani özellikle düz çizgilerin yamuk görülmesine neden olabilir. En sık karşılaşılan retina rahatsızlıklarından biri sarı nokta hastalığıdır.
Ani görme kaybı
Ani görme kayıpları en sık göz damarlarında tıkanma, göz içi kanamalar ve göz siniri bozukluklarına bağlı olarak gelişir.
Yavaş gelişen görme kaybı
En sık katarakt, diyabet, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı gibi durumlara bağlıdır.
Göz ve baş ağrısı
Göz ağrıları; göz tansiyonu, kuru göz, göz iltihabı, sinüzit veya migren gibi durumlarla ilişkilendirilebilir. Baş ağrısı ise migren, gerilim tipi baş ağrısı, sinüzit, stres, yorgunluk, hipertansiyon gibi birçok sebep tarafından tetiklenebilir. Göz ağrısına neden olan glokom (göz tansiyonu) olup, sinsi seyrettiğinden sıklıkla rutin göz muayenesi ile ortaya çıkarılabilir. Göz ağrıları bazen beyin tümöründen de kaynaklanabilir.
Kızarıklık
Alerjik reaksiyonlar, göz enfeksiyonları, göz kuruluğu, göze yabancı cisimlerin kaçması, konjonktivit (göz iltihabı) gibi durumlar bu soruna neden olabilir. Uzun süre bilgisayar kullanımı, sigara dumanına maruz kalma, yetersiz uyku gibi faktörler de göz kızarıklığına neden olabilir.
Işığa duyarlılık
Fotofobi olarak da adlandırılır ve genellikle gözlerin ışığa normalden daha hassas olması durumunu ifade eder. Bu durum birçok nedenle ortaya çıkabilir. Göz iltihabı (üveit), kornea iltihabı (keratit), migren, göz enfeksiyonları, MS veya bazı ilaçların yan etkileri ışığa duyarlılığı artırabilir.
Işık çakması
Genellikle vitreus denilen göz sıvısındaki değişimler veya retina yırtıkları sonucunda ortaya çıkabilir. Bu durumlar göz içindeki yapıların hareketi nedeniyle göz içinde ışık veya şimşek çakıyormuş gibi hissedilmesine sebep olur. Vitreus ile ilgili ayrılmalar ileri yaşlarda ve yüksek miyopik hastalarda çok sık görülür. Acil bir durum değildir. Retina yırtığı veya dekolmanı ise aynı bulgularla ortaya çıkabilir ve görme keskinliğini etkilediğinden acil bir durumdur. Mutlaka göz dibi muayenesi yapılmalıdır. Bazen de stres, anksiyete veya depresyon gibi psikolojik sorunlar ışık çakmasına neden olabilir.
Göz kapağı düşüklüğü
Gerçek anlamda göz kapağı düşüklüğüne "pitozis" denir ve her yaş grubunda rastlanabilen, göz kasının zayıflamasına veya hiç çalışmamasına bağlı olarak ortaya çıkan bir göz hastalığıdır. Doğumsal olarak göz kasının hiç gelişmediği durumlarda bebek bir veya her iki göz kapağı düşüklüğü ile doğar. Göz kapağı göz bebeğini kapatıyorsa gözün tembel kalma olasılığı nedeniyle göz kapağı acilen düzeltilmeli ve görme ekseni açık hale getirilmelidir. Sonradan gelişen pitozis, sıklıkla göz kapağını kaldıran kasın yaşa bağlı zayıflaması ile görülür. Göz kapağı giderek artan oranda düşer ve görmeyi engeller hale gelir. Yapılacak cerrahi ile göz kapağı seviyesi göz kası güçlendirilerek eski haline getirilir. Beyin tümörleri de göz kapağında düşmelere yol açabilir.
Yılda en az bir kez kontrole gidin
Bu tür yakınmaları olan kişiler en kısa sürede bir göz doktoruna başvurmalıdır. Yapılacak basit bir göz muayenesi bile tanıda yeterli olabilir. Genellikle sinsi ilerleyen ve belirti göstermeyen göz tansiyonu (glokom) sarı nokta hastalığı (retina dekolmanı) gibi göz hastalıklarında da erken teşhis önemlidir. Bu nedenle yılda en az bir kez göz muayenesi önemlidir.
Kaynak: www.baskagazete.com