Camın Çok İnce Olmasını İsteyen Beklentisi Yüksek Müşterilere Nasıl Bilgi Vermeliyiz?
Gözlükçüden gelen sorunun orijinali şöyledir:
"Zaman zaman müşterilerimizle cam kalınlıkları ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Bazı müşterilerimizin cam kalınlıkları ile ilgili beklentileri yüksek oluyor, yani camlarının olabildiğince ince olmasını istiyorlar. Bu sorunun üstesinden nasıl gelebiliriz? Gözlükleri en estetik olarak nasıl yapabiliriz? Önerileriniz nelerdir?"
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi açısından konveks ve konkav camları ayrı ayrı incelememiz gerekir. Tüm çalışmalarımız ve çözümlerimiz, montajın kurallara göre yapılacağı varsayımı ile olacaktır, doğrusu da budur zaten.
Optikçiler, optik merkezleri dışarıya kaydırarak konkavda kenar kalınlığı daha ince olan gözlükler yapabilmekte, konvekste de daha küçük çapta camlar kullanarak orta kalınlığı daha az olan camlar elde etmektedirler. Fakat bu yanlış bir uygulamadır. Çok yüksek diyoptrilerde de, örneğin +10.00 üzerindeki konveks ve -15.00 üzerindeki konkav camlar ayrıca “ gizli lenti” olarak üretilebilmektedir. Bu teknikle üretilen 1.67 ve 1.74 indeks yüksek diyoptrili konkav camlar, çok ince olmalarının yanında oldukça geniş görüş açısına da sahiptirler ve alternatif olarak düşünülmelidir.
Camların bazının düşürülmesi de kalınlıkta bir miktar azalma sağlamaktadır. Fakat görüntü kalitesinin düşmesine neden olacağından , (Freeform Tek Odaklı camlar haricinde) ideal bazdan daha düz baz uygulanması tavsiye edilmemektedir.
Konveks Camlar Ne Zaman Daha İnce Olur?
- Çerçeve ekartmanı daha küçük ve şekli daha uygun olduğu zaman. Küçük çerçevelerde optik merkez ile camın en uc noktası arasındaki mesafe daha az olacağından dolayı daha küçük çaplı camlar yeterli olacak ve dolayısıyle camların orta kalınlığı daha az olacaktır. Çerçeve konusundaki diğer önemli husus da cam şeklidir. Sırasıyle yuvarlak ve oval şekilli çerçevelere takılan yeterli boyuttaki camlar her zaman daha ince olur. Damla modeli olan çerçevelere yapılacak işçiliklerde, optik merkezlerin pupila merkezleri ile çakıştırıldığı zaman, daha büyük çaplı camlar gerekeceğinden. orta kalınlığı daha fazla olan camlara ihtiyaç duyulacaktır ki bu durumda damla modeli olan çerçeveye takılan camlar aynı ekartmandaki örneğin oval çerçeye takılandan daha kalın olacaktır.
- Camlar daha küçük çapta Rx olarak üretildiğinde. Biliyorsunuz ki konveks olarak stok çekmece camları genellikle 55mm, 60mm ve 65 mm olarak ithal edilmektedir. Çerçeveyi kurtaran minimum çap diyelim ki 62 mm. dir, o zaman gözlükçü ya merkezlemeden taviz vererek 60 mm çapındaki camı kullanarak gözlükte Taban Dışa prizma oluşmasına göz yumacak, veya kalınlıktan taviz vererek, merkezlemeyi doğru olarak yapacak, fakat olması gerekenden daha kalın camlı bir gözlük elde edecek. Küçük diyoptri camlarda sorun olmasa da 1.5 indeks +4.00 gibi bir gözlükte çaptaki 3 mm.lik fark, kalınlıkta ortalama 0.4 mm fark yapıyor. Rx olarak üretilecek olan camların kenar kalınlıkları da azaltılabildiğinden 62 mm çapındaki 1.5 indeks +4.00 camların merkez kalınlıkları 65 mm çapındakilerden yaklaşık 1 mm daha ince olabilecektir. Tabii ki 62 mm çapındaki cam daha ince olmasının yanında aynı zamanda daha hafif olacaktır.
- Uygun diyoptri ve aks yönlerinde Oval Rx camlar kullanıldığı zaman. Oval kesim, daha ince konveks organik gözlük camı elde edebilmek için geliştirilmiş bir tekniktir. Oval kesim tek odaklı, lenti, bifokal ve progresif tüm organik camlarda uygulanabilir. Oval kesimin kalınlık avantajı sağlayabilmesi için, organik silindirik veya mixed camın sferik kısmının konveks, aksının da uygun yönde olması gerekir. Silindir işareti (+) olduğu zaman aks yönü 0-45 veya 135-180 aralığında olmalıdır. Silindir işareti (-) olduğunda da oval olarak üretilen konveks silindirik camlar ancak aksları 45 ile 135 arasında olduğu zaman daha ince olmaktadır. Silindir işareti (+) olduğu zaman en ince oval camlar aks yönü 0(180) olduğu zamandır. Silindir işareti (-) olduğu zaman da en ince oval konveks silindirik cam, aks yönü 90 derece olduğu zaman üretilebilmektedir. Yüksek silindirik camların daha da fazla inceltilmesi ancak oval dikey boyutunun azaltılması ile mümkündür. Örneğin +2.00+2.00 x 180 bir camın orta kalınlığı, 65x50 olarak üretildiği zaman, 65x55 olarak üretildiği zamankinden daha ince olur. En ince camların üretilebilmesi için en iyi yöntem, çerçevenin üretici Rx laboratuvarına gönderilmesidir. Unutulmamalıdır ki konkav camlarda ve + veya – hiçbir sferik camda oval kesim hiçbir avantaj sağlamamakta ve hatta birçok kez camların daha kalın olmasına neden olmaktadır.
- Daha yüksek indeksli camlar kullanıldığı zaman. Yukarıdaki 1., 2. ve 3. paragraftaki detaylar dikkate alınıp bir de yüksek indeksli camlar kullanılırsa, en ince camlar elde edilmiş olacaktır. Birçok gözlükçü, cam kalınlığında indeksin en önemli faktör olduğuna inanmakta, değişik ekartmandaki çerçevelere monte edilecek aynı diyoptrideki her 1.67 camın her 1.61 camdan daha ince olacağına inanmakta, ekartman ve şekil faktörünü fazla dikkate almamaktadır.
- Freeform veya Asferik tasarımlı camlar tercih edildiğinde. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus vardır. Freeform veya Asferik camların montajının mutlaka pupila mesafelerine uygun olarak yapılması gerekiyor. Küçük montaj hataları Freeform veya Asferik olmayan küçük diyoptrili camlarda birçok kez sorun yaratmazken, bu camlarda yanlış merkezleme hataları birçok kez sorunlara neden oluyor.
Kalın kenarlı plastik çerçevelerin cam görüntüsüne olumlu etkisi vardır. Bu nedenle orta ve yüksek numara reçetelerde daha estetik cam görünümü için plastik çerçeve önerilebilir. Cam kalınlığını göstermesi açısından en olumsuz çerçeveler, nilör ve faset olanlardır.
Konkav Camlar Ne Zaman Daha İnce Olur?
- Çerçeve ekartmanı daha küçük ve şekli daha uygun olduğu zaman. Optik merkez ile şakak tarafındaki en uzak nokta arasındaki mesafe daha az olacağından dolayı daha küçük çerçevelere takılan camların kenar kalınlıkları daha ince olur. Çerçeve konusundaki diğer önemli husus da konveks camlarda olduğu gibi, cam şeklidir. Sırasıyle yuvarlak ve oval şekilli çerçevelere takılan camlar, merkez ile şakak tarafındaki en uc nokta arasındaki mesafe daha kısa olacağından dolayı her zaman daha ince olur. Damla modeli olan çerçevelere yapılacak işçiliklerde, optik merkezlerin pupila merkezleri ile çakıştırıldığı zaman, hem daha büyük çaplı camlar gerekecek, hem de merkezden daha fazla uzaklaşılacağı için camların şakak tarafındaki kalınlığı, örneğin bir oval gözlüktekinden daha fazla olacaktır.
- Daha yüksek indeksli camlar kullanıldığında. Yukarıdaki detaylar dikkate alınıp bir de yüksek indeksli camlar kullanılırsa, daha ince camlar elde edilmiş olacaktır. Birçok gözlükçü, cam kalınlığında indeksin en önemli faktör olduğuna inanmakta, değişik ekartmandaki çerçevelere monte edilecek aynı diyoptrideki her 1.67 camın her 1.61 camdan daha ince olacağına inanmakta, ekartman, desantrasyon ve şekil faktörünü fazla dikkate almamaktadır.
- Freeform veya Asferik tasarımlı camlar tercih edildiğinde. Freeform veya Asferik konkav camların kenar kalınlıkları daha az olmaktadır. Fakat daha önce de belirttiğim gibi özellikle Freeform ve Asferik camların montajında merkezler arası mesafenin pupilla mesafesine eşit olmasına her zaman dikkat edilmelidir. Freeform veya Asferik olmayan küçük diyoptrili camların montajındaki küçük hatalar birçok kez sorun yaratmazken, Freeform ve Asferik camların her zaman progresif cam montajındaki hassaslıkta monte edilmesi kuralından taviz verilmemelidir. Bu camları tercih eden optikçilerin özellikle bu hususa dikkat etmelerini tavsiye ederim.
- Şu anda moda olan kalın kenarlı plastik çerçevelerin cam görüntüsüne olumlu etkisi vardır. Yüksek numara konkav reçetelerde daha estetik cam görüntüsü için nilör veya faset çerçeve yerine plastik çerçeve önerilmelidir. Müşteri plastik çerçeve istemiyorsa, en azından kapalı metal çerçeve vermemiz durumunda cam kenarları az da olsa kamufle edilmiş olacaktır.
- Konkavda kesilmemiş camların çapının nihai kenar kalınlığında hiçbir etkisi yoktur. Kenar kalınlığını etkileyen faktörler camın bazı, tasarımı (freeform, asferik veya asferik olmaması) ve orta kalınlığıdır. Merkez kalınlığı genelde standartlara göre yapılır. Fakat üretim teknolojisi nedeniyle konkavda stok camların orta kalınlığı daha az olarak üretilebildiğinden, stok camların kenar kalınlığı “Rx” camlardan biraz daha ince olmaktadırlar. Baz yükseldikçe Rx camların kenar kalınlığı ayrıca artmaktadır. Boyanacak olan özellikle 1.61, 1.67 ve 1.74 Rx camların aynı indeksteki beyaz Rx camlardan ortalama 0.2 mm daha kalın olması da boya ısısının camı deforme etmemesi için bir gerekliliktir.
- Üretilen konkav Rx camların Oval olmasının kenar kalınlığına herhangi bir olumlu etkisi yoktur.
Daha ince camlı gözlük yapmak isterken yapılmaması gerekenler:
- Daha ince camlı gözlük yapmak adına dışa desantrasyon yapılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki cam işçiliğinde (reçetede prizma yazılmadığı sürece) “Merkezler arası mesafe= Pupila mesafesi “ olmalıdır. Birçok optikçinin daha ince camlar elde etmek uğruna dışa desantrasyon yaptığını görmekteyiz. Küçük diyoptrilerde fazla sorun olmasa da orta ve yüksek diyoptrilerde ciddi sorunlar yaşanabilir; en azından gözlük reçeteye uygun olmamış oluyor. Doktor hastaya Prizma yazmadığı halde biz gözlüğü prizmatik olarak yapmış oluyoruz. Birçok optikçi yaptığı hatanın boyutunu bilmemektedir. Örneğin, Sağ/Sol -12.00D camlar her tarafta 3 mm hatalı olarak monte edildiği zaman gözlükte oluşan hata 12x0.6= 7.2 D Taban İçe prizmadır. Bu, TSE ve Uluslararası Standart Enstitüleri tarafından kesinlikle kabul edilmemektedir. Bu hatanın, sırf cam kenarlarının daha ince olması bahanesiyle yapılması, kabul edilebilir bir mazeret değildir. Desantrasyon hatasının özellikle çocuklarda yapılmasının sonucunda , birçok şaşılık tedavisi başarısız olmakta ve bazen de önceden şaşılık riski yokken çocuk kullandığı “yanlış” prizmatik camlar nedeniyle şaşı ve neticede ambliyopik olabilmektedir.
- Daha ince ve daha estetik olması için camların daha düşük bazda üretilmesi istenilmemeli.Bazı optikçiler daha ince ve estetik olması için özellikle konveks Rx camların normalden daha düşük bombede yapılmasını istemektedirler. Unutulmamalıdır ki normalden daha düz olarak üretilen özellikle progresif camların vereceği görüntü kalitesi daha düşük olacaktır. Ancak Kişiye Özel Freeform olarak üretilen camlar optimum baz dışındaki bazlarda da hedeflenen kalitede üretilebilmektedir. Bu kalitenin sağlanabilmesi için tabii ki pantoskopik açı, çerçeve bombe açısı ve arka verteks mesafesinin hassas bir şekilde ölçülüp üretici firmaya verilmesi, camların bu parametrelere göre üretilmesi ve montajın da hassas bir şekilde yapılması gerekmektedir.
Yüksek indeksli camların hiçbir dezavantajı yok mudur?
Yüksek indeksli camların en büyük avantajı daha ince ve hafif olması nedeniyle daha estetik olmalarıdır. Bu avantaja karşılık, mevcut olan dezavantajlar çok ender olarak sorun yaratmaktadır. Bu dezavantajların başlıcaları şunlardır:
- Daha yüksek Kromatik Aberasyon. İndeks yükseldikçe camın Abbe değeri düşmektedir. Bu nedenle camın renkleri ayrıştırması artmakta ve özellikle optik merkez dışındaki bölgelerde elde edilen görüntü kalitesi düşmektedir. Abbe değeri daha düşük olan yüksek indeksli camların sağ ve sol pupilla mesafelerinin dikkate alınarak optik merkezlerin hassas bir şekilde monte edilmesi, olası sorunları asgariye indirecektir.
- Newton halkaları. Yüksek indeksli Rx organik camların üzerine “Sert Kaplama” veya “Anti-refle Kaplama” yapıldığı zaman cam yüzeylerinde genellikle renkli halkalar görülür. Daha ziyade floresan ışık altında görünen bu oluşumun nedeni, kullanılan “Sert Kaplama” reçinesinin indeksi ile organik camın indeksinin birebir aynı olmamasından kaynaklanır. Rx cam üretiminde her indeksteki organik cam için farklı sert kaplama reçinesi kullanımı pek mümkün olmadığından dolayı, orta ve yüksek indeksli camlarda sıkça rastlanan fakat kullanıcı için optik hiçbir sakınca teşkil etmeyen bu oluşumun fiziksel prensibi ilk kez Sir Isaac Newton tarafından izah edilmiş olup “Newton Rings” olarak bilinmektedir.
Kaynak: Akay Optik arşiv