Gözyaşı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Neredeyse doğduğumuz zamandan bugüne kadar hepimiz ağlarız. Pek çok hayvanın da gözyaşı olmasına rağmen, duygusal gözyaşı insanlara özgü bir deneyimdir.
Gözyaşı, göz küresinin nemli kalması için gereklidir. Göz sağlığını korumada enfeksiyonları önlemede yardımcı protein ve pek çok madde içerir. İnsanlar pek çok neden yüzünden ağlar sinirden, stresten, hastalıktan, ruhsal değişimlerinde. Ancak duygusal nedenlerden dolayı ağlamak sadece insanlara özgüdür.
Evrensel olarak bu kadar yaygın olmasına rağmen, gözyaşımız hakkında çok az bilgiye sahibiz. Mesela çoğu insan ağlamayı yalnızca ruh halimiz olarak adlandırıyorlar. Fakat yaşamımız boyunca olması gereken bir durumdur ağlamak. Gözyaşının birden fazla çeşit vardır.
Bütün gözyaşları aynı değildir. Mesela Bazal gözyaşı gözümüzde sürekli bulunan gözyaşıdır. Gözü kayganlaştırma, besleme ve koruma görevi görür.
Refleks gözyaşı dediğimiz ikinci tür gözyaşı ise, gözü rüzgâr, duman ya da soğandan korumak için salgılanan gözyaşıdır. Ve bazal gözyaşından kimyasal olarak farklıdır.
Üçüncü gözyaşı türü ise, üzüldüğümüz zaman, duygusal anlarımızda, sevdiğimiz birinle kavga ettikten sonra veya da duygusal bir film izledikten sonra döktüğümüz gözyaşıdır.
Duygusal gözyaşında, diğerlerine göre daha fazla protein vardır. Gözyaşı insanların sıkıntılarını derdini dışarıya vurma şeklidir. Bir sorun olduğunu ve teselliye ihtiyacımız olduğunu çevremize duyurmak için ağlarız.
Bebekler, ebeveynlerinin dikkatini çekmek için ağlarken, yetişkinler sevgi görmek için ağlayabilir.
Kısacası zor zamanlarımızda kolaylıkla kullanabileceğimiz bir silah olarak görünüyor. Protein, tuz ve hormondan oluşur. Dünya genelinde en çok kadınların ağladığı açık bir şekilde ortada bu durum aşırı duygusallıktan oluşmaktadır.
Ağlama konusunda cinsiyetler arasındaki bu fark, belirli ülkelerin özelliklerine göre değişebilir. Batı kültürlerinde daha fazla özgürlük ve kadın eşitliği olduğundan, kadınlar geleneksel ülkelerde daha çok ağlar.
Erkekler ise her iki kültürde de daha az ağlar. Kadınlar biyolojik olarak da ağlamaya daha yatkındır. Mikroskop altında bakıldığında, kadınların gözyaşı bezleri erkeklerinkinden daha büyüktür.
Yemeklerimize, salatalarımıza tükettiğimiz besinlerde tükettiğimiz "soğan" gözyaşı bezini uyararak, gözlerinizin sulanmasına neden olan kimyasal bir tahriş edici maddedir.
Yalancı Timsah gözyaşına değinecek olursak ülkece hatta dünya genelinde yalancı gözyaşı olarak bilinse de aslında gerçektir. Timsahlarda ağlar. Ama ağlama nedeni üzüntü değildir. Gözyaşının gerçek nedeni belli olmasa da, üzüntüden olmadığı çok açıktır.
Aslında timsahlar sürekli gözyaşı üretiyor. Bunun nedeni de, gözlerini kaygan tutmak yani boş yere ağlamak gibi.
Ağladıktan sonra pek çok insan rahatladığını hisseder. Bazal ya da refleks gözyaşı dışındaki duygusal gözyaşları, stres hormonu içerir ve vücut, gözyaşı ile stresten kurtulmuş olur. Ve bu nedeni de kendini rahatlamış ve hafiflemiş hisseder.
Travma yaşamış, gergin insanlar ya da içe dönük ve duygusal insanlar daha çok ağlar. Ruh hali ve stres düzeyi, hormon dalgalanmaları, zihinsel sağlık ve yorgunluk da ağlamada etkilidir. Bu tür insanlara destek arkadaş olarak onları bu durumdan kurtarabiliriz çoğu insanın ilacı yalnızca haplar veya serumlar değildir. Bazı insanların yalnızca konuşacak, içini dökecek bir insana ihtiyaç duyar. İnsana en iyi ilacı onu anlayan bir arkadaştır.
Sinir stres diğer hastalıklarında bir numaralı önceliğidir. Birçok hastalık sinirden ve stresten oluşmaktadır ve bu durum bizleri kötü günlerde sürükleyebilir. Hayatımızdaki yaşanılan kötü durumları geride bırakarak önümüzdeki yola bakmayı bilelim. Hayatımızdaki hiçbir şey sağlığımızdan önemli değil.
Kaynak: www.afyonkenthaber.com