Proje 5 yıl kadar önce Rose-Lynn Fisher’ın kalça kemiği ameliyatı sırasında aklına gelen bir fikirle başladı, acaba gözyaşlarımız daha yakından nasıl görünüyordu.
Projesine ilk başladığında gözyaşlarını bir cam plaka üzerinde kurutan fotoğrafçı, buna standart ışık mikroskobunda baktığında inanılmaz bir görüntüyle karşılaştı. Kendi deyimiyle anlatalım ‘’ Bir uçaktan yeryüzünün fotoğrafına baktığını’’ hissetti. Tam o anda merakı biraz daha depreşti. Acaba mutluluk anındaki gözyaşlarımız üzüntü duyduğumuzda ya da soğan doğrarken akıttığımız gözyaşlarımızdan daha mı farklıydı?
Bu noktada projesini biraz daha geliştiren sanatçı yıllar sürecek bir projenin de temellerini oluşturmuş oldu. Projenin bundan sonraki kısmında yeni doğan bebeklerin gözyaşları, gönüllülerin gözyaşları ve kendi gözyaşları dâhil toplam 100’den fazla örnek topladı.
Bu durumun bilimsel temeline inecek olursak, aslında gözyaşlarımızın çeşidi de duygu durumlarımıza göre değişiklik gösteriyor. Mesela üzüntü ve sevinç gözyaşlarımız aslında fiziksel gözyaşları olarak tanımlanıyor ve pozitif ya da negatif aşırı uç duygularımız sırasında açığa çıkıyor. Bazal gözyaşlarımız ise 24 saatlik dilim içerisinde 0.75 gr ile 1.1 gr arasında salgılanıyor ve göz korneasının yağlı kalmasını sağlıyor.
Bütün gözyaşı çeşitlerimiz saf su içerisinde enzimler, antikorlar ve yağlar gibi maddeler içeriyor fakat Fisher’ın da söylediği gibi ayrıca gözyaşlarımız içerisinde birçok farklı molekül de bulunmakta. Örneğin duygusal gözyaşlarımız stres altında salgıladığımız doğal bir ağrı kesici görevinde olan protein temelli nörotransmiter lösin enkefalin içeriyor.
Buna ek olarak, mikroskopta görünen kurutulmuş gözyaşları kristalize tuzlar içerdiğinden farklı duygu durumlarında ortaya çıkan gözyaşlarımız da birbirinden çok farklı görüntülere sahip oluyorlar yani iki farklı duygu durumunda ortaya çıkan fiziksel gözyaşlarımız aynı kimyasal yapıya sahip olmalarına rağmen yakından baktığımızda birbirinden tamamen farklı görünüyorlar. Bu da gözyaşlarımızın akışkanlığı, buharlaşma oranı gibi birçok değişkenin bu noktada devreye girmesinden kaynaklanıyor.
Kaynak: bilimfili.com