Değerli Meslektaşlarım,
Bildiğiniz üzere 15 yıl boyunca kontak lens ile ilgili tüm ihtiyaçlarınızı çözmeye çalıştık, ürünler hakkında bilgilendirme yaptık.
Bu işe ilk başladığımız zamandan bugüne kadar da ilkeli davrandık. İnternet üzerinden satış yapan firmalara ve yabancı zincir mağazalara ürün vermedik, buradan yapacağımız ciroyu da elimizin tersi ile ittik.
İnternet ile ilgili mücadele kısmında, bazı derneklere maddi ve manevi destek verdik ki; bu haksız kazanç bir an önce son bulsun diye!
Yaptığımız toplantılarda bu sitelerin kapanması için çeşitli kurumlara müracaatlarda bulunduk, bunların birçoğunu da dernekler aracılığı ile yaptık.
Ancak maalesef şimdiye kadar bu sorunun çoktan çözülmesi gerekirken, bugün gelinen noktada tersine internet satışları artmıştır. Bugüne kadar internetten satış yapan firmaların önüne geçmek üzere bir yol alamayan dernek oluşumlarının yönetiminde bulunan kişilerin maalesef kimisi çeşitli kanal ve şekillerle etki altına alınmış dernek yöneticileri olduğu için; kimisi de duyarsız, tutarsız ve fütursuz olan dernek yöneticileri olduğu için bugüne gelinmiştir. Sonuçta bu problem yanlış tutum içinde olan dernek yöneticileri nedeniyle bir çözüme ulaştırılamamıştır.
Üzülerek bildirmek isterim ki; hatta bazı dernekler bunu kendisine kazanç kapısı yapmıştır. Burası çok önemli! Sizce bu dernekler ticari ilişkiye girdikleri bu kuruluşlara, yani internetten yasal olmadığı halde kontak lens satışı yapan bu firmalara baskı yapabilir hatta şikâyet edebilirler mi? Ben bu olaya bizzat şahit oldum ki; ‘’KESİNLİKLE HAYIR!’’
Yabancı üretici lens firmaları da bundan cesaret alarak, 29001 sayılı reklam ve tanıtım yasağına aykırı olarak, internet üzerinden hem reklam ve tanıtım yaptılar, hem de internet üzerinden satış yapan firmaları desteklediler.
Özellikle bazı Sivil Toplum Kuruluşları ve yabancı lens üretici firmaları Sağlık Bakanlığı’nda kulis yaparak bu konunun çözüme ulaşmasını önlediler. Sonuçta bu tutum ve davranışın etkileri 7400 optik mağazanın zararına olmuştur.
Öyle bir yaşanmışlık var ki buna çok dikkat etmek lazım. Yabancı bir kontak lens firması reklam yapıyor ve biz şikâyet ediyoruz. Ayrıca bir DERNEK Başkanına (bu kişi hatta Federasyon Başkanı) konuyu anlatıp, yasak olmasına rağmen reklam ve pazarlama yapan yabancı şirketi şikâyet ediyoruz. Bunun üzerine Dernek bu firmayı Sağlık Bakanlığı’na şikâyet ediyor. Ama daha sonra diğer bir Dernek bu firma ile ticaret yaptığından dolayı, bu şikâyet menfaatlerine uymuyor ve bu Dernek Başkanı o menfaatler doğrultusunda Ankara’ya gidip, şikâyetini geri çekiyor.
Derneğin ticaret yapmasına mı yanalım?
Şikâyetin geri çekilip mağdur olunmasına mı yanalım?
İnternetten kontak lens satışının hala yapılmasına mı yanalım?
Şimdi bu kişiler tüm optik sektörünü temsil edecek olan Oda Başkanlığına oynuyorlar. Hatta bu şikayetini geri alan kişi kendini Birlik Başkanı olarak hayal ediyormuş.
Bu olaylardan güç alan yabancı kontak lens firmaları da, internet üzerinden satış yapan firmaları daha da destekliyor ve yasal olmayan bu mecrayı büyütüyorlar.
Üç sene evvel yasal olmayan internet üzerinden kontak lens satışı yapan firmaların satışlarını incelediğimizde, gözlükçünün cirosundan çalınan para 33 milyon TL idi. Şimdi incelediğimizde ise bu rakamın 55-60 milyon TL civarında olduğunu görüyoruz. Firmalardan alınan lenslerin cirosu üzerine kâr koyduğunuz zaman bu rakam daha da yukarı çıkacaktır.
Değerli Meslektaşlarım,
Sağlık Bakanlığı internet satışlarının yasak olduğuna dair birçok yönetmelik, mukteza, genelge ve özel işlem yayınladı. Bu mevzuatın ve yazıların Bakanlık tarafından hayata geçirilmemesindeki ciddi çelişki, yasalara uyan optikler açısından kanaatimce haksız bir durum oluşturuyor.
Ayrıca siz neden kontak lens satış yapmıyorsunuz internetten? Çünkü siz satış yaptığınızda TÜRKİYE İLAÇ ve TIBBİ CİHAZ KURUMUNA bağlı İl Sağlık Müdürlükleri denetim yapıp, ceza yazabilirler. Çünkü sizler kanunlara saygılı bireylersiniz, Haram ve Helal nedir biliyorsunuz.
Biz Opak Lens olarak bir mücadele veriyoruz. Hatta 21 Mayıs 2018 tarihinden 1 Haziran 2018 tarihine kadar tüm Türkiye’den 7400 optisyen, gözlükçü ve kalfalardan imza toplamak suretiyle İstanbul’dan Ankara’ya yürüyerek bir farkındalık yaratmaya çalıştım. Toplanan imzaları Sağlık Bakanlığı’na teslim ettim. Bu imzalara hiçbir Dernek destek vermediği gibi, bazıları da iftiralar ve dedikodular ile süreci baltaladılar. Şimdi bu dernekçiler Oda yönetiminde olacak, şimdiden söylüyorum seçim son şansımızdır. Eski usul dernek yönetiminde olan bu kişiler, buraları rant kapısı olarak görmektedirler. (Düzgün emek harcayan ve bu işlere bulaşmamış dernek yöneticilerimizi tenzih ediyorum, kimleri kastettiğimi öğrenmek isteyenlere belgeleri ile ifşa edebilirim.)
Lütfen seçimlerde bunları göz önünde bulundurun. “Denenmişi denemek zarara götürür” diye güzel bir söz vardır. Aynı şeyleri tekrar ederek farklı bir sonuç beklemek boşuna olur!
Sektörde 45 yılını bitirmiş, her kademesinde gönüllü ve içten hizmet etmiş, istihdam sağlamış ve her zaman bağımsız optiklerin yanında olmuş bir sektör adamı olarak bir kez daha yazıyorum; Lütfen düşünerek hareket edin! Oda yönetimine seçeceğimiz kişiler geçmişte ne yapmışlar, temizler mi, bu işi gönül işi olarak mı görüyorlar? Yoksa para, araba, mevki olarak mı görüyorlar?
Oda aidatlarının yüksekliği, hiçbir şekilde ne savunma yaparsalar yapsınlar mantıklı değil. Şöyle ki; Oda birlik yasasının oluşmasında ana kanun Türk Eczacılar Oda Birlik Kanunu esas alınmıştır. (2019 aidatı 69,23tl +oda katılımı 700tl toplam 769,23tl yapar) Ayrıca ihtirazı kayıt şerhiyle oda kayıt işlemine esas olmak üzere yarın ödememi yaparak kayıt olacağım.
Kanun yönetime böyle katsayısı yüksek olan bir rakam belirtmemiş, yönetim öyle istediği için bunu kılıfına uydurdu. Amaç ufak bağımsız optikleri yok etmek, dikey büyümenin önünü açmak. Bunları dile getirenleri hain ilan eden bu yöneticiler asıl hainliği yapanlardır. Amaç tamamen, şoförlü lüks araba sahibi olmak, 5 yıldızlı otellerde yemekli toplantılar yapmak ve yurtdışı seyahatlerde dolaşmak olmamalıdır. Özendikleri sistem, yüksek maaşlı işçi sendika başkanlarının imkanları ve şaşalı hayatları olmamalıdır. Kimlerin Oda Başkanı olması gerektiğini bilmem ama kimlerin Oda Başkanı olmaması gerektiğini çok iyi biliyorum. (Hele ki halen Dernek Başkanı olan ve kooperatifin parasını toplayıp sonrasında da kendi özel işlerine kullanıp, tedarikçisine borcunu iki sene ödemeyen, bu ÇAKMA MAFYA dernek yöneticisi kişi Oda Başkanı olarak seçilirse vay bağımsız optiklerin haline…)
Sağlık Bakanlığı’nda ve SGK’da bizi düzgün temsil edebilecek meslek insanlarına ihtiyacımız bulunmaktadır.
Sağlıcakla kalın…
H.Erol Harbi
Opak Lens AŞ
Cihan Medikal AŞ
HC Kontakt Lens Deposu Ltd. Şti. (Optik Gazete)
Akay Optik AŞ
Harbi Optik Ltd. Şti.
Yönetim Kurulu Başkanı
Hüseyin Akyüz Güven optik... 5 Yıl Önce
Son derece haklisiniz dernek başkanlarının yönetimini gördük hiç verimli olamadıkları gibi zaten ellerinde olmayan yetkiyide boşa kullanıp sadece dernek başkanı olarak kaldılar bana dokunmayan yılan bin yaşasın hesabı oysaki oda başkanları son derece çalışkan mesleğini seven birleştirici ve aktif olmalıdır ve mutlaka yeni yüzler olmalıdır aksi taktirle böyle gelmiş böyle gider mantığıyla bir yere varılamaz hepimiz optisyen ve gözlükçüler olarak elimizi taşın altına koyma zamanımız geldi ve geçiyor bile mesleğimizin devamı için yeni meslek arkadaşlarımızı göreve getirmeliyiz.