Optik Gazete

Kooperatifçilik Nedir? Nasıl İşletilmelidir?

Gündem

Kooperatif Yöneticilerinin Cezai Sorumlulukları Nelerdir?

KOOPERATİFÇİLİK NEDİR?
NASIL İŞLETİLMELİDİR?
YÖNETİCİLERİN CEZAİ SORUMLULUKLARI NELERDİR?

Değerli Meslektaşlarım,

Uzun zamandır yazmak istediğim bir konu olan kooperatifçilik bugün bir konuşma arasında geçince daha fazla zaman kaybetmeden kafamdakileri yazıya dökmeye karar verdim.

Türkiye’de kooperatif neden bir ihtiyaçtır?

Cevabı çok basit: Serbest piyasa ekonomisinde, yani kapitalist sistemde, sizin küçük bir işletmeniz var ise çok fazla ticari şansınız yoktur. Bu sistem zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmak üzerine kuruludur.

Bilindiği üzere kooperatif ortaklarının her türlü gereksinimlerini uygun koşullarla elde etmelerini sağlamak için kurulan, kâr amacı gütmeyen kurum olarak tanımlanmıştır. Hal böyle olmasına rağmen günümüzde sizce durum nasıldır? Üyelerinden ziyade yöneticilerinin orantısız malvarlığı artışları sizlerce de ilginç değil mi? Kooperatifçilikte yönetim kurulu kadar denetim kurulunun da sorumlulukları vardır. Bizler de bu hususların sonuna kadar takipçisi olacağız.

Sektörümüzde de bu düzen aynı şekilde işler. Özellikle de 2000’li yıllardan sonra sektörümüze teşrif eden (!) yabancı sermayeli perakende ve toptancı firmaların varlığı, bu sistemin küçük işletmeler üzerinde oluşturduğu baskıyı daha da hissettirir hale getirmeye başlamıştır.

Tüm dünyada baskın olarak işleyen bu sistemde, siz optisyenlik müessesenize mal alırken, 1 tane aldığınızdaki fiyat ile 100 tane aldığınızdaki fiyat arasında ciddi farklar vardır. Çünkü amaç size daha fazla mal satabilmektir. Öte yandan köşe başlarını tutmuş olan büyük sermayeli yabancı firmalar, siz imkânlarınızı zorlayıp 100 birim mal alırken, 100,000 birim mal alabiliyor oldukları için, rahatça sizin satın alma fiyatlarınız üzerinden son kullanıcıya satış yapabilirler.

Satın almadaki bu avantajlarının yanı sıra finansal güçlerinin sağladığı reklam olanaklarıyla da her zaman daha fazla kişiye ulaşma şansları vardır. Siz elinizdeki parayı belki de ancak bir yıl içinde satabileceğiniz miktarda ürüne bağlayarak zar zor indirimli bir fiyat elde ederken, yabancı sermayeli perakende firmaları sizin bu satın alma fiyatınızı perakende satış fiyatı olarak TV, gazete, sosyal medya reklamları üzerinden bangır bangır bağırarak duyurabilirler.

İşte bu noktada güvenilecek iki durum vardır. Biri devletin hiç olmazsa reklamlara kısıntı getirmek gibi yerli sermayeyi koruyucu önlemler alması, diğeri de doğru çatılar altında birleşerek güç birliği yapmak. Çünkü küresel dünya devlerinin bu gücüne küçük işletmelerin tek başlarına ulaşabilmesi olanaksızdır.

İşte bu noktada kar amacı gütmeyen oluşumlar, Sivil Toplum Kuruluşları devreye girer. Kooperatif de, yazımın başlangıcında belirttiğim gibi serbest piyasa ekonomisi içinde ticari şansları olmayan küçük işletmelerin kapalı devre bir sistem kurarak ekonomi yaratacakları en önemli Sivil Toplum Kuruluşlarının başında gelir.

Kooperatifin tanımı ortaklarının her türlü gereksinimlerini uygun koşullarla elde etmelerini sağlamak için kurulan, kâr amacı gütmeyen kurum” olarak geçiyor.

Bu tanımda iki önemli vurgu var. Biri ortakların gereksinimlerini uygun koşulda sağlamak, diğeri de kar amacı gütmeyen bir kurum olmak.

Birincisi açık. Tek tek optisyenlik müesseselerinin sağlayamayacağı koşulları, belirli sayıda optisyenlik müessesesinin bir araya gelip toplu alım yapabilmekten doğan uygun fiyatları sağlamaları işin özünü oluşturuyor. Biz Opak Lens olarak yıllardır bu toptancılık işlemi üzerinden ticaret yapıyoruz. Dağıtım hizmetini sağlayacak altyapıya yatırım yapıp, işletme sermayemizi ürüne yatırıp toptan alım yapıyoruz ve yabancı sermayeli zincir mağazalarla rekabet edebilmeleri için yerel bağımsız optisyenlik müesseselerine daha uygun fiyatlı ürün sağlayabiliyoruz. Ama biz bir işletmeyiz, kurum değiliz. Ticaret yapıyoruz, yatırdığımız sermayeyi bu yolla işletip, kar elde ederek sermayeyi büyütüp, sonra da o karı işi büyütmek için tekrar işletmeye yatırıp devam ediyoruz. Ve bu ticaret kapsamında, kar amaçlı bir işletme olarak da devletimize vergi ödüyoruz.

Bizim sektörde hizmet verdiğimiz kitle yerel mağazalar. Yabancı zincir mağazalarla veya internetten satış yapan firmalarla çalışmıyoruz. Müşteri kitlemiz doğrudan yerel bağımsız optisyenlik müesseseleri. Bu noktada doğal olarak biz çalıştığımız bu kitleyi büyütmeye ve gelişmesine katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Yerli ve milli olanı korumak şeklinde bir de idealimiz var ki, bu da işimizle paralellik gösteren duruşumuzu gösteriyor ve biz yerli ve milli olanı desteklemekle ülkemize katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz.

Şirket olarak yerel bağımsız optisyenlik müesseselerine hizmet verirken onları rekabette güçlü kılacak birçok çalışma yapıyoruz. Ve geçmişte de bugün de çalıştığımız tüm gözlükçü ve optisyenlere yerel tarafta birleşmenin önemini anlatıyoruz. Her fırsat bulduğumuzda tüm yerel bağımsız optisyenlik müesseselerinin kendi haklarını koruyacak olan Sivil Toplum Kuruluşlarını desteklemelerini ve kooperatiflere katılarak buradaki ekonomiyi büyütüp bundan fayda sağlayarak yerel kanadın güçlenmesinde bir parça olmalarını öneriyoruz.

Bu kapsamda geçmişte bazı STK ve kooperatiflere şirket olarak çok destek verdik. Maddi olarak ciddi sponsorluk yaptık. Tanınmaları için kendi iş olanaklarımızın sağladığı seminer, tanıtım çalışmalarında yer alıp, kendilerini sektöre anlatmalarına destek verdik. Optik sektörünün dijital yayını Optik Gazete’de yerel bağımsız optisyenlik müesseselerine verecekleri tüm mesajların duyulmasına destek verdik. Ve bu çalışmalar doğru yöneticiler ve üyelerle çok iyi sonuçlar verdi, çok güzel bir birlik oluşumuna yol açtı ve bundan gerçekten ortakların yararına olacak kazanımlar elde edildi.

Gelin görün ki, iyi çalışan, çok çalışan, bu çalışmasını da sektörün gelişimine vakfeden çok değerli üye ve yöneticilerin yanında, maalesef bulundukları durumu ortakların ve sektörün değil de tamamen kendi yararına kullanan birkaç yönetici de ortaya çıktı. Ve yine maalesef bu yöneticiler bu oluşumlara, dolayısıyla sektörümüze büyük zarar verdiler, bir kısmı da vermeye devam ediyor. Ve biz onlardan bahsederken çok saygıdeğer bulduğumuz, bu işi gerçekten hakkıyla yapanları tenzih ediyoruz ama maalesef yanlış yapanlar ortada bulunmaya devam ettikçe iş yapanların işini de karalıyor ve onları da zor durumda bırakıyorlar. Yanlış yapanların acilen bu oluşumlardaki iyi niyetli yönetici ve ortaklar tarafından tespit edilerek ayıklanmasında fayda var. Denetleme Kurullarının yapılan işleri ve hesapları dikkatle incelemeleri gerekmektedir .Bu hem bu oluşumların varlığı, hem sektörümüzün sağlıklı gelişimi, hem de bu işleri canla başla yapıp, kendi menfaatlerini değil sektörel gelişimi hedefleyenler için gerekliliktir. Çünkü vergisini doğru beyan etmeyen, ya da vergisini hatalı veren, ya da vergi vermeyen işletmenin sorumluluğu kadar, hatta belki daha fazlası kar amacı gütmeyen kurumların ve onların yöneticilerinin de devlete karşı sorumluluğu vardır. Ortağına, ya da ortaklarına karşı yapılan hatalar belki de “kol kırılır yen içinde kalır” mantığıyla, iyi niyetle, farklı anlaşmalarla çözümlenebilir. Ama devlete karşı sorumluluğun cezai yaptırımları bulunmaktadır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; kooperatif yöneticiliği işi bir gönül işidir. Birilerinin rant elde edeceği yer değildir. Kooperatif yöneticiliği de bir bayrak yarışıdır. Kooperatif Yöneticilik makamı birilerinin tapulu malı olmaktan çıkmalı ve o koltukta oturanların makamı yıllarca işgal etmesi ve kendi usullerince birbirlerine ibra ederek yol aldıkları bir mecra olması acilen önlenmelidir. Ama gelin görün ki; amacından tamamen uzaklaşarak yabancı sermayenin neredeyse borazanlığını yapan bir takım figürler, bırakın kooperatifçiliğin gerçek manasını anlamayı ve algılamayı, tam tersine bir takım etik dışı  tutum ve davranışlar sergiler hale gelmişlerdir.  

Yazımı yazarken Hukuk Birimi’mizden bu cezai sorumluluklara karşı bu konuyu aydınlatıcı bilgiler vermelerini istemiştim. Cezai yaptırımları çok anlaşılır bir tablo haline getirmişler, kendilerine teşekkür ederek tabloyu da bu yazımın en altına ekliyorum.

Yazımı bitirmeden önce belirtmek isterim ki; 17 Ağustos depreminde birçok can kaybına neden olan kötü binaların Yalova’daki müteahhitlerin de  durumundan söz edeceğim. Bu şahıslar hakkında can kayıplarına sebebiyet vermekten dolayı birçok dava açılmış, ancak bunların bir kısmında  can kaybına sebep olduğu kesinken bile kanıt olacak bir belge bulunamadığı için anılan şahıslar can kaybına sebep olmaktan bir ceza almamıştır. Ancak biliyorsunuz ki bu müteahhitlerin bir kısmı  kendisi senelerce hapiste tutulmuşlardır. Bu nasıl olmuştur? Can kaybına ilişkin belgeler bulunmaya çalışılırken kooperatifin tüm defterleri ve kayıtları incelenmiş ve problemli alanlar tespit edilmiş. Müteahhitlerin uzun süreler hapis yatmasının nedeni onlarca, yüzlerce can kaybı değil de, kooperatif yönetimindeki parasal yönetim yanlışları olmuş. Acı, ama gerçek. Biz şirketimizde her zaman “vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” düsturundan hareketle yıllardır, kendi muhasebesel işlemlerimizde bir hata varsa atlamayalım diye, ayda bir kez profesyonel bir şirketten denetim hizmeti alırız. Yükümlülükler önemlidir.

Kooperatiflerin, derneklerin, tüm Sivil Toplum Kuruluşlarının iyi niyetli, ahlaklı, çalışkan ortak ve yöneticilerinin yaptıkları çalışmaların sonuçlarını doğru şekilde almaları için bu oluşumları sağlıklı yürütmek adına, şahsi menfaatleri doğrultusunda hareket eden yöneticileri tespit edip gereğini yapmaları da yükümlülüğün bir parçasıdır.

Hukuk birimimizin hazırladığı tabloya göz atıldığında eminim bu konunun hassasiyeti daha da çok ortaya çıkacaktır. Amacımız her zaman sağlıklı yapılar kurmak ve sürdürmek olmalıdır. Bu amaç doğrultusunda yasalarımızın çizdiği çerçeveleri iyi bilmemiz ona göre hareket etmemiz önemlidir.

TÜRKİYE’DE KOOPERATİFÇİLİĞİN CEZAİ SORUMLULUĞU

Kooperatif Kanunu Maddesi, Fıkrası ve İçeriği

Cezai Yaptırım

M. 25
Kooperatifin ticari defterleri ve haberleşme ile ilgili hususların tetkiki, genel kurulun açık bir müsaadesi veya yönetim kurulunun kararı ile mümkündür. İncelenmesine müsaade edilen defter ve vesikalardan öğrenilecek sırlar hariç olmak üzere, hiçbir ortak kooperatifin iş sırlarını öğrenmeye yetkili değildir. Her ortak ne suretle olursa olsun öğrenmiş olduğu kooperatife ait iş sırlarını, sonradan ortaklık hakkını kaybetmiş olsa dahi daima gizli tutmak zorundadır.


1 Yıla Kadar HAPİS
veya
Adli PARA
Cezası

Bu mecburiyete uymayan ortak meydana gelecek zararlardan kooperatife karşı sorumlu olduğu gibi kooperatifin şikayeti üzerine herhangi bir zarar umulmasa dahi bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
 

M. 62
Yönetim Kurulu, kooperatif işlerinin yönetimi için gereken titizliği gösterir ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda bütün gayretini sarf eder.

Yönetim Kurulu, kendi tutanakları ile Genel Kurul tutanaklarının, gerekli defterlerin ve ortak listelerinin muntazam hazırlanıp, tutulup, saklanmasından ve işletme hesabıyla, yıllık bilançonun kanuni hükümlere uygun olarak hazırlanıp tetkik olunmak üzere denetleme kuruluna verilmesinden sorumludur.


Kamu Görevlisi Gibi
Cezalandırılır

Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
 

Kooperatif Kanunu Maddesi, Fıkrası ve İçeriği

Cezai Yaptırım


M. 8 / 3. Fıkrası
Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir. Yönetim Kurulu, Genel Kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez.

3 Ay-2 Yıla Kadar HAPİS
ve
50-500 Gün Adli PARA
Cezası

8 inci maddenin üçüncü fıkrasına, 16 ncı maddenin beşinci fıkrasına, 56 ncı maddenin altıncı fıkrasına, 59 uncu maddenin dördüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkralarına ve 90 ıncı maddenin beşinci fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve memurları üç aydan iki yıla kadar hapis ve elli günden beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.


M. 16 / 5. Fıkrası
Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.


M. 56 / 2. Fıkrası
Yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiç bir ad altında başkaca ödeme yapılamaz.


M. 59 / 4. 6. 7. 8. Fıkraları
Kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır.

 

Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz.
 

Kooperatif ve üst kuruluşlarca tanıtma ve ortak kaydetmek amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamalar, eksik ve gerçeğe aykırı olamayacağı gibi, yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşıyamaz.
 

Yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanamaz.


M. 90 / 5. Fıkrası
Birinci fıkradaki teşekküller (kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği) ilgili Bakanlıkça teşekküle ilişkin olarak istenilen her türlü bilgi, belge ve kayıtları, tanınan süre içinde tam olarak vermek zorundadır.

Kooperatif Kanunu Maddesi, Fıkrası ve İçeriği

Cezai Yaptırım


M. 2 / 4. Fıkrası
Kooperatifler ve üst kuruluşlarının unvanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarının isimlerine yer verilemez.

6 Aya Kadar HAPİS
ve

30-300 Gün Adli PARA
Cezası

Genel kurulu olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri ile 2 nci maddenin dördüncü fıkrasına, 8 inci maddenin ikinci fıkrasına, 16 ncı maddenin birinci fıkrasına, 66 ncı maddenin ikinci fıkrasına ve 90 ıncı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.


M. 8 / 2. Fıkrası
Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin ana sözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.


M. 16 / 1. Fıkrası
Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.


M. 66 / 2. Fıkrası
Yöneticiler, bu maksatla denetçilere defterleri ve belgeleri verirler. Denetçilerin istekleri üzerine müfredat defteri ve bu defterin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen her konu hakkında bilgi verilir.


M. 90 / 3. Fıkrası
Kooperatifler ve üst kuruluşlarına kredi veren kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve ilgili bakanlıklar; verilen kredilerin açılış gayesine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını, plan ve projesine uygunluğu, teknik özellikleri ve kalite açısından denetleyebilirler.

Kooperatif Kanunu Maddesi, Fıkrası ve İçeriği

Cezai Yaptırım


M. 56 / 2. 4. Fıkraları
Üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir.

 

Bu veya ana sözleşmede gösterilecek diğer bir sebeple yönetim kurulu toplantı nisabını kaybederse boşalan yönetim kurulu üyeliklerine denetim kurulu üyeleri tarafından gecikilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağrılır.

6 Aya Kadar HAPİS
ve

30-300 Gün Adli PARA
Cezası


 

56 ncı maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 66 ve 67 nci maddeye aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyeleri bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.


İlgili bakanlık, kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına katılma talebinde bulunabilir.


M. 66 ve M. 67
Denetçiler, işletme hesabıyla bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığını, defterlerin düzenli bir surette tutulup tutulmadığını ve işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını incelemekle yükümlüdürler. Ortakların şahsan sorumlu veya ek ödeme ile yükümlü olan kooperatiflerde denetçiler, ortaklar listesinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını da incelemek zorundadırlar.

 

Yöneticiler, bu maksatla denetçilere defterleri ve belgeleri verirler. Denetçilerin istekleri üzerine müfredat defteri ve bu defterin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen her konu hakkında bilgi verilir.
 

Ortaklar gerekli gördükleri hususlarda denetçilerin dikkatini çekmeye ve açıklama yapılmasını istemeye yetkilidirler.

Denetçiler her yıl yazılı bir raporla beraber tekliflerini genel kurula sunmaya mecburdurlar. Denetçiler, görevleri çerçevesinde işlerin yürütülmesinde gördükleri noksanlıkları, kanun veya ana sözleşmeye aykırı hareketleri bundan sorumlu olanların bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde aynı zamanda genel kurula haber vermekle yükümlüdürler.
 

Denetçiler yönetim ve genel kurul toplantılarına katılırlar. Ancak, yönetim kurulunda oy kullanamazlar.

Şunu da belirtmeliyim ki şahsım ve şirketlerim uzun yıllar kooperatifleri ve STK’ları desteklemiştir. Özellikle maddi anlamda yabancı sermayeye karşı güçlü olabilsinler diye. Bu maddiyat da küçümsenmeyecek ölçülerde olmuştur. Ama bu “ben oldum” diyen ve çıkarcı zihniyetli yöneticiler bu şanslarını iyi kullanmayıp bizlerin geleceğinden çalmışlardır. Biz bu verdiğimiz desteklerin maddi kısımlarının takipçisi olacağız ve hukuk çerçevesinde hesabını da soracağız. İlerleyen günlerde bu kişileri ve yaptıkları usulsüzlükleri de kamuoyu ile paylaşacağız. Biz bu sektörde kazandığımız paranın bir kısmını yine sektöre ve bağımsız optisyenlik müesseselerine faydası olması beklentisi ile STK’lar ve Kooperatiflere destek için harcadık, bu zamana kadar da aktardığımız bu kaynakların doğru harcanıp harcanmadığını da kontrol etmedik, şunu da gözlemledik ki bazı yöneticilerin mal varlığında ve yaşam tarzında ciddi değişiklikler olmuş. İşte bu sebeplerden dolayı da bu zamana kadar yapılan işlerin takipçisiyiz. “Güvenmek kontrol etmeye mani değildir”

Evet, iş dünyasında bir şirketimiz var ve ticaret yapıyoruz. Ama ticaret yapmamız, sektörel ideallerimizi belirtmekte, yaşama geçirmeye çalışmakta engel değil. Bu ülkenin vatandaşı ve bu sektörün mensubuysak, ticaret yaptığımız gibi sektörümüzün gelişiminde de fikrimizi beyan etmemiz, söz sahibi olmamız doğaldır. Amacımız eğer yerel bağımsız optisyenlik müesseselerinin gelişimiyse, kendi bildiklerimizi, duyduklarımızı, öğrendiklerimizi paylaşmamızdan rahatsız olanlar da neden rahatsızlık duyduklarını açıklamakta serbesttirler. Nedenlerini ifade ederken kendi menfaatlerine olan kazançlarını anlatabilecek şeffaflığa ve temizliğe sahiplerse, biz de ilgi ve dikkatle dinleriz.

Kalın sağlıcakla,

H. Erol Harbi

Opak Lens Yönetim Kurulu Başkanı

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.