Ege Üniversitesi Hastanesi'nde göz doktoru olarak görev yapan Prof. Dr. Sait Eğrilmez, uzun yıllar müzisyenlik yapan görme engelli TRT Ses Yarışması Türkiye birincisi Cem Cansız'a kornea nakli yaptı. Cansız, nâkilin ardından yüzde 3'lük görme yetisine kavuştu. Aşık Veysel'e olan hayranlığı nedeniyle çocukluk yıllarında göz doktoru olmaya karar veren ve Cansız'ı kendi döneminin Aşık Veysel'i olarak nitelendiren Eğrilmez ve Cansız, bu hasta-doktor ilişkisini sahneye taşımaya karar verdi. Kurdukları müzik grubu ile kornea nakli için farkındalık oluşturmayı amaçlayan ikiliye, daha sonra Türkiye'de korneasını bağışlayan müzisyenler de dahil oldu. Verdikleri konserlerle, kornea nakline dikkat çeken Korneanın Sesi grubunun repertuvarlarının büyük bölümü ise Aşık Veysel'in türkülerinden oluşuyor.
Sındırgı Belediye Düğün Salonunda gerçekleştirilen programa İlçe Kaymakamı Ercan Ateş, Sındırgı belediye başkanı Ekrem Yavaş, AK Parti İlçe başkanı Mustafa Atla, İl Sağlık Müdürü Necati Kelemençe, Sındırgı Devlet Hastanesi başhekimi Murat Ersal, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sındırgı Belediye Başkanı Yavaş'tan Örnek Davranış
Konser esnasında gerçekleştirilen organ bağışı kampanyasında ise Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş başta olmak üzere, 34 kişi kornea bağışında bulundu.
Böyle bir etkinliğe ortak olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, " Sındırgı'da her ay bir sosyal proje kapsamında insanlarımızda bir farkındalık oluşturabilmek ve sosyal etkinlikler ile birbirine kaynaştırmayı amaç ediniyoruz. Bugün de bir insanın başına gelebilecek bir organ kaybında hangi dünyalara sürüklenebileceğimizi bir nebze olsun gördük. Sait Eğrilmez hocamızı tebrik etmek lazım. Hem bu işin ameliyatını yapıp, hem insanların kornealarının başka bedenlerde hayat bulması için verdikleri sosyal sorumluluk projesinden dolayı kendisini tebrik ediyorum. Bizler de Sındırgı'da bu gibi organ bağışını teşvik edebilmek, bir farkındalık oluşturabilmek için böyle bir çalışma içerisine girdik. Bizlerin de bilmediği bir gerçek bu günkü etkinlikte gün yüzüne kavuştu. Aslında kornea naklinin bir uyum gerektirmediğini ve sadece göz üzerindeki saydam bir tabakanın nakledilerek gerçekleştiğini konser tadındaki konferansta öğrenmiş olduk. Bizler de bugünkü kampanya da bir öncülük oluşturmak adına kornea bağışında bulunduk. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. " dedi.
İnsanların kornea nakli konusundaki yeterince bilgili olmadıklarına dikkat çeken Eğrilmez şunları anlatıyor: "Kornea nakli için 'beyin ölümünden hemen sonra' gibi bir şart yok. Morgdaki her cenaze, toprağa gitmeden 15 dakika önce bile kornea vericisi olabilir. Doku uyumu da gerekmediğinden herkes korneasını bağışlayabilir."
Kornea Nakli İçin Doku Uyumu Gerekmiyor
Kornea nakli, insanların görme duyusunu kaybetmeden önce ne kadar görüyorsa ameliyattan sonra o kadar görmelerini sağlıyor. Ancak yüzde bir düzeyinde görme sağlasa bile bu, onların hayatında önemli değişiklik yaratıyor. Eğrilmez bu konuda ve Sındırgı programı hakkında şu sözleri kaydetti. "Önceden sadece ışığı ve ışığın yönünü görebilen hastalar, nakilden sonra en azından kendi başına yemek yiyip, sokakta yürüyebiliyor. Cem, doğuştan görme engelli olduğu için artış beklentimizin çok düşük olduğu bir hastaydı. Naklin ardından, hayatı çok değişti. Kendi başına Karşıyaka'daki evinden, Konak'taki stüdyosuna geliyor. Stüdyoda müzik çalışmalarını kendisi yapıyor. Oradaki bilgisayar programlarını kullanıyor. Düşünün, ekmek parasını kazanıyor o kadarcık görmeyle. Ve bu hastalarımızdan bir tanesi de bugün Sındırgı'da bizleri dinlemeye geldi. Sındırgı'da gerçekleştirdiğimiz etkinliğin de çok verimli geçtiğini düşünüyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bizleri çok güzel ağırladılar, gerçekten sıcak bir ortam vardı. "
2000 yılında geçirdiği iş kazası ile geçici körlük yaşayan ve kornea nakli ile tekrar eski hayatına dönen Sındırgı doğumlu Hüseyin Tetik de duygularını şu sözlerle ifade etti : " İş kazasında, iki gözümü kaybettim. 4 yıl sonrasında kornea nakli ile yeniden hayata tutunmaya başladım. Nakilden önce ne yemeğimi yiyebiliyordum, ne kendi ihtiyaçlarımı görebiliyordum. Şu an ise sosyal hayatımı kimseye ihtiyaç duymadan devam ettirebiliyorum. Bir organ bir kişiyi değil bir aileyi hayata bağlıyor aslında. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Özellikle naklimizi gerçekleştiren ve vatandaşların da bilgilendirilmesini sağlayarak, bizim gibi insanlara umut olan Prof. Dr. Sait Eğrilmez Bey’e, sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum."
Kaynak: Haberler.com