2018 Yılı itibari ile Optisyenlik programı olan üniversite sayısının ellisekiz'e ulaşması, bu sayının kontrolsüz olarak hızla artmaya devam etmesi ve aynı sorunların bizim sektörümüzde de yaşanması nedeni ile Türk Eczacılar Birliği'nin açıklamasını dikkatinize sunuyoruz.
YÖK Eğitim Planlaması Yapmıyor İşsiz Üniversiteli Üretiyor
20 Ocak 2019 tarihinde YÖK’ten yazılı bir açıklama yapılarak, mühendislik lisans programlarıyla tıp, diş hekimliği, eczacılık ve sağlıkla ilgili ilişkili diğer programlarda öğrenci alabilmek ve eğitimi sürdürebilmek için gerekli asgari koşulların belirlendiği duyurulmuştu.
Eczacılık fakültelerine öğrenci alımında belirli asgari şartlar getirilmesi konusu sürekli gündeminde olan ve bununla ilgili yıllardır mücadele veren bir meslek örgütü olarak yapılan bu açıklamayı olumlu bulduğumuzu ve desteklediğimizi kamuoyu ile paylaşmıştık. Ancak son dönemlerde yeniden, yeni eczacılık fakültelerinin açılması ile ilgili hazırlıklar yapıldığına ilişkin duyumlar almaktayız. Bu duyumlar doğru ise 20 Ocak 2019 tarihli açıklamaya tezatlık oluşturacak bu yeni durum, bizleri üzmekle kalmaz, pek çok soru işaretini de beraberinde akıllara getirir.
Sormak istiyoruz: Plansızca açılan fakültelerden mezun olan eczacı adayı gençlerimiz nerede çalışacak? Bu fakültelerin açılmasına sürekli onay veren YÖK yetkililerinin bu soruya verecek cevabı var mıdır? Ya da bizim bilmediğimiz, onların bildiği yeni istihdam alanları mı vardır? Yukarıdaki soruların yanıtının “hayır” olduğunu meslektaşlarımız ve bizler gayet iyi biliyoruz.
Türk Eczacıları Birliği olarak ülkemizin aydınlık yarınları için yeni üniversite ve fakültelerin açılmasını son derece olumlu bulduğumuzu, ancak bu yapılırken ülkemizin kaynaklarının, insan gücü ihtiyacının göz önünde bulundurulması gerektiğini defalarca dile getirdik. 2001 yılında 8 olan eczacılık fakültesi sayısı, 2019 yılında 49’a çıkmıştır. Eczacılık fakültesi kontenjanları, 2012 ile 2019 yılları kıyaslandığında %71,7 oranında artmıştır. Bu akıl almaz artış buzdağının sadece görünen kısmıdır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından uygulanan Eczacı Yerleştirme Sistemi verilerine göre eczane açılabilecek yer sayısı toplam 1843 olarak açıklanmıştır. Bununla birlikte her yıl 1500’ün üzerinde eczacılık öğrencisi mezun olmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlıkta İnsan Kaynakları 2023 Vizyonu’nu göz önüne aldığımızda ise 2023 yılı için eczacı ihtiyacı yaklaşık 32.900 olarak belirlendiğini görüyoruz ve buna karşılık Eczacı Bilgi Sistemi güncel verileri, üye eczacı sayısının şu anda 37 bini geçmiş durumda olduğunu gösteriyor.
Altyapısı yetersiz, laboratuvarları eksik, fiziki ve sosyal olanaklardan mahrum alanlarda bilimsel çalışma yapılabileceğini düşünmek abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir. Tabela üzerine fakültenin adını yazmanın gerek ve yeter şart anlamına gelmediği acilen hatırlanmalı, yapılan yanlışlardan bir an evvel dönülmelidir.
Biz bu kaygı ve görüşlerimizi ilk kez ifade etmiyoruz, defalarca YÖK ile de paylaştık. YÖK tarafından konuya ilişkin somut adımlar atılmadığı, aksine eczacılık fakültelerinin açılmaya devam ettiği bir ortam; YÖK’ün bizleri konunun tarafı olarak görmediğini kanıtlar niteliktedir.
YÖK, Yükseköğretim Kanunu’nda yer verilen eğitim planlaması ve insan gücü planlaması kriterlerini uygulamamaktadır. Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nı da eczacılık mesleğinin niteliksizleşmemesi için elini taşın altına koymaya çağırıyoruz.
Önümüzdeki tabloya bakarak şunu söylemekte herhangi bir beis görmüyoruz: Plansız ve kontrolsüz bir şekilde açılan eczacılık fakülteleri yüzünden eczacılık mesleği ve meslektaşlarımız zarar görecek, istihdam sorunu yaşanan meslekler listesine eczacılık da hızlı bir giriş yapacaktır.
Eczacılık fakültelerine girişte taban puan uygulaması talebimizi defalarca dile getirmemize rağmen inat ve ısrarla bu uygulamanın hayata geçirilmemesinin altında yatan gerekçe nedir? Özellikle son dönemde açılan eczacılık fakülteleri arasında özel üniversitelerin sayısındaki artış, kafamızdaki soru işaretlerini artırmaktadır. Dekanlar Konseyimizin yaptığı bir çalışmaya göre eczacılık fakültelerine 17 bin ila 210 bin arasında başarı sıralamasına dahil olan öğrenciler girebilmektedir. Bu çok geniş bir yelpazedir ve sağlık çalışanları söz konusu olduğunda yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Hukuk, mühendislik, mimarlık ve tıp alanlarında olduğu gibi eczacılık alanında da başarı sırası şartı getirilmeli ve ilk 60 bine giren öğrenciler eczacılık fakültelerine yerleştirilmelidir.
Türk Eczacıları Birliği olarak talebimizi bir kez daha yineliyoruz: Yeni eczacılık fakülteleri açılmamalı, eczacılık fakültelerine girişlerde taban puanı sıralaması getirilmelidir.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
Kaynak: www.teb.org.tr