5
Yerli Malı Yurdun Malı, Herkes Onu Kullanmalı…
2018’in Ağustos ayında bir anda bir ekonomik fırtınanın ortasında kaldık. Bir anda yabancı kurlar dağ gibi dalgalara dönüştü, hepimiz içinde bulunduğumuz şartlar dahilinde ülkemizin ve kendimizin bu darboğazdan nasıl çıkacağını düşünmeye başladık. İlk akla gelen şey bu ekonomik sarsıntıların arkasındaki ülkelere tepki göstermek oluyor. Bu da o ülkede üretilen ürünler konusunda ciddi bir risk oluşturuyor. Küresel ya da kısmi anlaşmazlık durumlarında uluslararası kimliği olan ürünler boykota uğruyor.
Türk markası satmanın böyle bir riski yok.
Üstelik hepimize daha ilkokul sıralarında öğretildi. Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı. Yerli ve milli olanı korumalı ve geliştirmeliyiz. Bu da ancak sektör olarak topyekün bu konuda bilinçli olmak ve bilinçle hareket etmemize bağlıdır.
Bir ikinci sebep de kazan-kazan ilişkisidir. Yabancı sermayeli büyük firmalar başlangıçta yerel bağımsız mağazalar üzerinden satış yaparken, her zaman için yabancı sermayeli zincir mağazalara daha yakın davranır. Bunun nedeni birbirleri arasında olan küresel anlaşmalardır. Ancak şu anda ülkemizde yabancı zincir mağazaların sayıları hala az olduğu için yerel bağımsız optisyenlik müesseseleri onlar için gereklidir. Bu gereklilik durumu ortadan kalkar kalkmaz ilişki de azalıp yok olacaktır. Ancak yerli üretici için, yabancı üretim ama yerli markalar için durum farklıdır. Yerli üretici ve yerli markalar için tek satış noktası yerel bağımsız optisyenlik müesseseleridir. Bu iki oluşumun kazan-kazan ilişkisi vardır. Ve bu iki oluşumun var olabilmesi, yaşayabilmesi, gelişebilmesi ve büyümesi uzun vadede birbirine bağlıdır. Kısa süreli ilişkilere kapılmadan uzun vadeli düşünmek bu oluşumları güçlendirecektir.
Bir neden daha var ve çok önemli. O da yarınki yazı-çizi içinde anlatılacak…