YEREL BAĞIMSIZ OPTİSYENLİK MÜESSESELERİNİN
ALTIN ÇAĞI BAŞLADI!
Beyaz Önlükle Karşılayalım…
Değerli Meslektaşlarım,
Tüm dünya ülkeleri ve vatandaşları olarak çok zorlu bir dönemden geçtik. Tam olarak geçti bitti mi, yoksa devamı olacak mı? İşte hiç kimse buna net cevap veremiyor. Ama umutlu ve iyimser bir bakış açısıyla ben “geçtik” demeyi tercih ediyorum.
1 Haziran 2020’de başlayan normalleşme sürecinin üçüncü günündeyiz. Ve bugün gelen 3 günlük raporlar sektörümüzün hareketlendiğini gösteriyor.
Daha da ilginci, bugün telefonlaştığım birkaç gözlükçü dostumdan mağazalarına kendi müşterileri dışında gelenlerin sayısında artış olduğunu duydum. Bu kişiler AVM’lerdeki klima sistemlerinin yarattığı risk nedeniyle semtindeki optiğe gelmeyi tercih ettiklerini söylemişler.
Kriz sözcüğünü ne zaman duysam hep eski Amerika Birleşik Devleti Başkanlarından Al Gore Nobel Barış Ödülü alırken yaptığı konuşmada söylediği şeyi hatırlarım. Çince ve Japonca’nın yazıldığı Kanji alfabesinde “kriz” sözcüğü iki simgenin birleşiminden oluşurmuş. Bir simge tek başına “tehlike”yi, diğer simge ise tek başına “fırsat” anlamına gelirmiş. Bu kadim bakış açısını çok severim ve bunu öğrendiğimden beri de benimsemişimdir. Üstüne üstlük yaşantımda da bunu hep bu şekilde deneyimlemişimdir.
AVM’lerdeki bulaşma riskinden kaçınan kişilerin yerel bağımsız optisyenlik müesseselerini tercih etmesi önemli bir fırsattır.
Optisyenler ve gözlükçüler birer sağlık meslek mensubudurlar. Optisyenlik müesseseleri de birer sağlık kurumudur. Bunun anlaşılması için bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz.
Eminim ki tüm meslektaşlarım optik mağazalarımızdaki hijyen kurallarını sıkı sıkıya uyguluyorlardır. Mağazamızda çalışan tüm iş arkadaşlarımızın, mağazamıza giren herkesin sağlığı, dolayısıyla toplumun sağlığı zaten vazgeçilmez önceliğimizdir. O nedenle mevzuatın gerektirdiği maske takma, ateş ölçme gibi konularda zaten gereken her şey yapılıyordur diye düşünüyorum. Ancak buna ek olarak optik mağazalarımızda çalışanlarımızın bu dönemde beyaz önlük giymelerinin ciddi bir şekilde “sağlık çalışanı” imajını geliştireceğine de inanıyorum.
Gözünüzde canlandırın. Bir mağazaya giriyorsunuz. Maskeli, eldivenli, beyaz önlüklü çalışanlar size destek veriyorlar. İçiniz daha rahat etmez mi?
1 Haziran Optisyen ve Gözlükçüler Gününde birçok Oda ve Birlik Yöneticisi, Sivil Toplum Kurulu Temsilcisi ve Optik Sektörü Mensubu kendi bölgelerindeki Atatürk büst ve heykellerine çiçek koyarak bu günü kutlarken sektörümüzü beyaz önlükle temsil ettiler. Bunun çok doğru bir yaklaşım olduğuna inanıyorum.
Beyaz önlüğün, optik sektörü algısını simgesel açıdan sağlıkla özdeşleştireceğini düşünüyorum.
Beyaz renk, temizliğin, hijyenin göstergesidir. Nefes aldığımız havaya güvenemediğimiz bu salgın ortamında, beyaz önlüğü giyen optik sektörü mensupları toplum gözünde birer sağlık elçisi olarak daha güvenilir bir imaj geliştirirler.
AVM’lerin riskli ortamından uzak duran yeni bir alıcı kitlesiyle tanışmak, onları ve daimi müşterilerimizi mağazalarımızda ağırlamak ve hepsine çok uzaklara gitmeye gerek kalmadan kendi bölgelerinde en iyi ürünleri, en iyi hizmetleri sağlayacağımızı göstermek için bu önemli fırsatı değerlendirelim.
Güzel günler bizi bekliyor. Beyaz önlük giyerek karşılayalım. Kalın sağlıcakla…
Saygılarımla,
H. Erol Harbi