"Optisyenlerin kamuda istihdamı geç kalınmış bir hak arayışıdır." sloganıyla sosyal medyada platform oluşturarak Sağlık Bakanlığı’ndan kadro ve atama talebinde bulunan Optisyenler geçtiğimiz salı günü Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünde üst düzey görüşmeler yaptı. Sağlık Müdürlüklerine atamalarının yapılması için çalışmalarını sunan adaylar, 81 Sağlık Müdürlüğünü konu ile ilgili bilgilendirip Bakanlıktan Optisyen talep etmelerini istiyorlar.
Optisyenler hangi alanlara atama beklediklerini şu şekilde anlatıyorlar:
“1992 yılına kadar Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği kurslar dahilinde Optisyen olunuyordu. Ancak 1992’de Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde açılan ilk Optisyenlik Programı ile Optisyenliğin ön lisans akademik eğitimi başlamış oldu. Sağlık Yüksek Okullarında eğitim veren Optisyenlik bölümünün lise ve lisans seviyesi olmayıp sadece Ön lisans seviyesinde eğitimi vardır. İlk kanunu 1940 yılında çıkan Optisyenlik mesleği resmi olarak 77 yıllık bir köklü geçmişe sahip.
Optisyenlik mezunları şu an sadece özel sektörde Mesul Müdürlük unvanı ile çalışabiliyorlar veya kendi Optisyenlik Müesseselerini açabiliyorlar, bunun dışında özel sektörde başka çalışma alanları yok. Kamuda çalışma alanları var yalnız Sağlık Bakanlığı tarafından 23 yıldır ataması yapılmıyor. Günümüzde 50 okul ile yılda 3 bin mezun veren Optisyenlik bölümü mezunları, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Müdürlüklerinde ve hastanelerin Göz bölümlerinde istihdam edilmeyi bekliyorlar.
İlk olarak Türkiye’deki 6200 Optisyenlik Müesseselerinin denetim, ruhsatlandırma, mesleki bilgi gerektiren yazışma, çalışma usullerinin takibi vb. işlemlerini yürütmek için Sağlık Müdürlüklerine atama bekliyorlar zira Optisyenlik Müesseseleri birer sağlık hizmet sunucusu olup her anlamda Sağlık Müdürlüklerine bağlı ve şu an bu işleri Sağlık Müdürlüklerinde yürütenler farklı unvanlardaki personeller yapmaktadır.
Örneğin Türkiye’deki 30 binden fazla Eczaneyi Sağlık Müdürlüklerindeki 800’den fazla Eczacı denetliyor, ruhsatlandırıyor, çalışma usullerini takip ediyor ama Türkiye’deki 6200 Optisyenlik Müesseselerini Optisyenler değil farklı unvanlardaki personeller denetliyor, ruhsatlandırıyor ve çalışma usullerini takip ediyor. Eczacı ve Eczaneleri örnek gösterdik çünkü Optiklerinde Eczacılar gibi kendine has ‘5193 Sayılı Kanunu ve 28886 Sayılı Yönetmeliği’ var her iki meslek de birer Sağlık Hizmet sunucusu dolayısı ile Optisyenlik Müesseselerinin işlemlerini Sağlık Müdürlüklerinde Optisyenlerin yapması daha sağlıklı olacağından dolayı bu durum kamu yararı ve toplum sağlığı açısından da oldukça önemlidir.
Diğer çalışma alanıysa; Hastanelerin Göz Polikliniklerinde, Göz Doktorlarının yanında yardımcı sağlık personeli olarak görevlendirilmesi. Çünkü Optisyenler 2 yıllık eğitim süresince Göz Anatomisi, Göz Hastalıklar Bilgisi, Görme Optiği, Kontak Lens, Oftalmik Aletler, Refraksiyon Kusurları gibi Göz Sağlığı üzerine teorik ve uygulamalı eğitim alıyorlar. Dolayısı ile Optisyenlerin Göz Polikliniklerinde olması hem Göz Doktorlarının muayeneye daha çok zaman ayırmasını sağlayacak hem de hastaların daha sağlıklı muayene olmasına zemin hazırlayacaktır. Ayrıca yanlış reçete yazımı minimuma inip eski gözlük ölçümü vesaire durumlarda doktora ulaşmadan teknik raporlama yapabilirler.”
Kaynak : kamupersoneli.net