“Zihin mi bizi insan kılar, beden mi?” Bu sözün sahibi Beyhan Gökbulut (50), kırklı yaşlarına kadar bu sorunun cevabını bilmiyordu. Ancak Gökbulut, bir sabah uyandığında bedeninin onu yavaş yavaş terk etmeye başladığını hissetti. Önce sol eli, sonra diğerleri...
Aralık 2013’te ALS teşhisi konulan Gökbulut’un hastalığı hızla ilerledi. Gökbulut, yatağa mahkûm olsa da, azmiyle imkânsızı başardı. Kızı Bihter İyidoğan ve 29 Mayıs Üniversitesi öğrencilerinin yardımıyla kitap yazdı. Eski eşinden kendisine camsız bir gözlük ayarlayıp kenarına da lazer bağlamasını istedi. Yatağının karşısındaki duvara da harfler astırdı. Gökbulut lazerle harfleri seçiyor öğrenciler kâğıda döküyordu. ‘Birer Birer Terk Ettiler’ adını verdiği ve hayatını anlattığı kitabı böylece 8 ayda tamamlandı. İki yıldır İstanbul’daki evinde ALS hastalığıyla yaşamak zorunda kalan ve sadece kafasını sağa sola hareket ettirebilen Gökbulut, aynı yöntemle sorularımızı yanıtladı.
‘AMACIM İLHAM OLMAK’
Her zaman kitap yazmak istediğini ifade eden Gökbulut, “Bu kitabı yazmaktaki en büyük amacım insanlara ilham olmaktı” diye konuştu. Gökbulut’a kitabını yazma sürecinde büyük destek veren kızı Bihter İyidoğan ise, “Her zaman planları projeleri olan anneme kavuşmuş oldum böylece. Kitabı çok seviyorum. Annemin bir parçası o” dedi.
‘KELEBEK VE DALGIÇ’I ANIMSATTI
Gökbulut’ın azmi, yaşanmış bir hikâyeyi konu alan ve filme de uyarlanan “Kelebek ve Dalgıç” kitabını anımsattı. Elle Dergisi editörü Jean-Dominique Bauby, bir beyin kanaması geçirir ve artık vücudunda hareket ettirebildiği tek şey göz kapaklarından sadece biridir. Bir konuşma terapisti, Bauby’nin daha etkin iletişim kurabilmesi için, harfleri Fransızca’daki kullanılma sıklığına göre sıralar ve yüksek sesle okur. Doğru harfe geldiğinde Bauby göz kırpar ve bir sonraki harfe geçilir. Bauby bu yöntemi kullanarak “Kelebek ve Dalgıç” isimli kitabı yazdırmayı başarır. Kitap, 2007’de beyaz perdeye aktarıldı ve aynı yıl Cannes Film Festivali’nde mizansen ödülünü kazandı.
Kaynak: haberturk.com