Optik Gazete olarak 12 Ekim Dünya Görme Günü’nde düzenlediğimiz Karanlıkta Yemek deneyiminde bizlere eşlik eden tüm misafirlerimize ve Karanlıkta Yemek ekibine teşekkür ediyoruz.
Karanlıkta Yemek, görmenin önemi ile ilgili farkındalık yaratmak için görme engelli kişilerin hayatlarına kısa da olsa bir giriş, olağanüstü bir yemek deneyimi oldu.
“Bir an görme engelli olduğunuzu hayal edin”
Amaç görenlere görmeme deneyimini yaşatmak...
Karanlıkta Yemek bizleri şimdiye kadar yaşamadığımız en eşsiz duyusal farkındalık yolculuğumuza götürdü. Görme duyunuzun dışında tüm duyularınızla iletişim kurabilmek. Dokunma hissi, işitme, tat ve koku arttıkça, yiyecek, içecekler ve akşam yemeği sohbeti yepyeni bir macera haline geldi.
Restorana gelen misafirler yemek salonuna geçmeden önce çantalar, telefonlar ve hatta dijital saatler bir odada kilitlendi. Tüm Optik Gazete ekibimiz ve misafirler fiziksel olarak görme engelli personeller tarafından yönlendirildi. Daha sonra birbirlerinin omuzlarına tutunarak, kalın siyah perdelerin arasından zifiri karanlık bir koridora götürüldü.
Masaya oturduktan sonra, duyuların devrini alıyorsunuz ve kokuların, seslerin, zevklerin ve dokuların tamamen keyfine varıyorsunuz. Akşam, güzel yemek, ilham verici bir müzik ve her şeyi birbirine bağlayan bir hikayenin birleşimi ile tamamlandı. Gülüp eğlenildi, gecenin sonunda neler yenildiği tahmin edildi.
Tuvalete gitmek için bile görme engelli garsonu çağırıp, eşlik etmesini istemek zorundasınız. Yemek boyunca eşlik eden görme engelli garsonların öncülüğünde yaklaşık iki saat boyunca farklı bir yemek yeme tecrübesi yaşandı.
Başlangıçta daha önce görülmeyen farklı duygular yaşandı ama karanlığa çabucak adapte olan misafirler ile birlikte harika vakit geçirildi.
Misafirlerin "Tuvalette ışık var mı? Mutfakta nasıl çalışılıyor? Aşçı da görme engelli mi?" en çok merak uyandıran soruları arasında yer aldı.
Düşünsenize, önünüze gelen yemeğin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Tadına bakarak, "Bu patlıcan, bu da domates galiba" diyorsunuz. Hatta bir süre sonra çatal-bıçakla uğraşmayı bırakıp elinizle yemeye başlıyorsunuz. Utanmaya gerek yok birçoğumuz böyle yaptı diye düşünüyorum. Üstelik servisi de görme engelli garsonlar yapıyor.
Yemekler çok fazla dökülmeden gecenin sonuna gelindi ve gitme vakti geldi ama nasıl çıkabiliriz? Cevap, garsonlardan birini omuz tarafından yönlendirilen bir çıkış için çağırmaktı. Mutlu gecenin sonunda aydınlık ortama geri dönüldüğünde, karanlıkta yemek deneyimine meydan okudukları için herkes çok mutluydu.
Empatinin giderek azaldığı bu toplumda, görme engellilere farkındalık yaratmak için düzenlediğimiz bu etkinliğin gerçekleşmesinde destek veren Opak Lens ve Cihan Medikal’e Optik Gazete olarak teşekkür ederiz.