Görme bozukluğu, kişilere yük getirir ve yaşam kalitesini düşürür. Görme kaybı, iş kaybının genel bir nedenidir ve bu da gelir kaybı, bağımsızlık ve sağlığı içine alan bir kısır döngüye dönüşür. Aynı zamanda, sağlık harcamalarının, sosyal maliyetlerin ve verimlilik kayıplarının artması da toplum genelinde bir etki yaratır. 2010 tahminlerine göre, global olarak doğrudan ve dolaylı görme kaybı masrafları 2 trilyon 650 milyar doları aşıyor. Görme engelinin önlenmesinde şu anda harekete geçmedikçe, erken teşhis ve erken müdahaleyi iyileştirmedikçe, yaşlanan bir nüfus ve kronik hastalıkların artması sebebiyle bu sorunun önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması bekleniyor.
EFAB, ECV ve AB-EYE'ın görüşüne göre, bu bildiri belgesi Avrupa'da dönüşü olmayan görme kaybını önlemede temel olabilecek üç önemli alanı belirlemektedir: araştırma ve geliştirme, erken teşhis ve tanı , tedavi ve hizmetlere erişim. Bu üç unsur en kritik faktörü desteklemektedir: halkın farkındalığını arttırmak ve klinik olarak önerilen aralıklarla düzenli göz ve görme muayeneleri yoluyla göz sağlığının önemini anlamak.
EFAB ve ECV'nin bir parçası olarak, ECOO bu görüş bildirgesini tam olarak desteklemektedir. Bu belge 15 Kasım'da Avrupa Parlamentosu'nda Dünya Diyabet Gününde duyurulmuştur.