T.C
SAĞLIK BAKANLIĞI
ANKARA
Sayın Recep AKDAĞ
Sağlık Bakanı
Tarih:18.04.2017
Sayı:79
Sayın Bakanım,
ARAÇ VE SÜRÜCÜ BİR BÜTÜNDÜR
Gözlerimiz vücudumuzun dünyaya açılan pencereleridir. Öğrendiklerimizin %83'nü gözlerimizle sağlarız. Yeterli görme keskinliğine sahip olmak, gözlük kullanmak trafik kazalarındaki can ve mal kayıplarının da azalmasını sağlar. Çevreye verilen zararı önler.
Sürücüler araç kullanırken göz sayısız sinyal ve bilgi uyarıları alır. Tüm duyumların %90'nı görsel algılardır. Başka bir ifade ile görme yeteneği, lüzumlu kararların ve hareketlerin %90’ını etkiler.
Ekte sunulan TUİK Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri incelendiğinde, 2015 yılında, Türkiye’de 183 bin 11 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldi.
Trafik kazaları sonucunda 7 bin 530 kişi öldü, 304 bin 421 kişi yaralandı. 3 bin 831 kişi kaza yerinde, 3 bin 699 kişi ise yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti.
Ülkemizdeki kazaların ekonomik maliyeti çok yüksektir. Yine resmi verilere göre her yıl meydana gelen trafik kazalarında 20 milyar ekonomik maddi kayıp, çevre zararı, meydana gelmektedir. Trafik kazalarında kaybettiğimiz vatandaşımızın sayısı kurtuluş savaşında kaybettiğimiz şehit sayısından fazladır.
Resmi açıklamalar incelendiğinde, trafik kazaları sebepleri olarak, aşırı hız, trafik kurallarına uymamak, hatalı sollama, Hatalı şerit değiştirme, arkadan çarpma, Alkol uyuşturucu kullanma, emniyet kemeri kullanmama, telefonla konuşma vs olarak değerlendirilmektedir.
Yetersiz görmenin kazalar üzerindeki etkisinden hiç söz edilmez. Kazalara sebep olan en önemli faktör yetersiz görmedir. Gözlük kullanmak, yeterli görme keskinliğine sahip olmak trafik kazalarındaki maddi zarar kayıplarının ölüm, yaralanma ve sakat kalma oranlarının da azalmasını sağlar.
Sadece (2007) yılında Avrupa’da Karayolu Trafik Kazalarında (43.000) kişi ölmüştür. Yetersiz Görme Yeteneği her yıl Avrupa da meydana gelen (1,3 Milyon) Yol Kazalarının sıkça görülen nedenidir. Kazalara sebep olan en önemli Faktör yetersiz görme olduğu belirlenmiştir. İSTAT (İtalya Devleti Trafik Kazaları Araştırma Enstitüsü)nün 2008 yılı verilerine göre Kazaların %59 unun doğrudan ve asıl sebebi, Görme Algılaması yetersizliğinden kaynaklanmaktadır.
Görmenin bozulması, doğal bir süreçtir. İnsan vücudunun yaşlanması ile görmenin azalması oranı işbirliği içindedir. Vücudun birçok kısmı ve daha fazla göz hızla bozularak görme keskinliği azalmaktadır. İlk defa Sürücü Lisansı alan orta gruplardaki genç bir insani tipik şekilde deneyimli olan bir sürücüden daha sağlıklı Görme yeteneğine haizdir. Talihsiz şekilde Gözleri tedricen(azar azar) kötüleşmeye başlayan birçok sürücü, Görme kusurunun düzeltilmesi yapılmadan kara yollarında vasıta sürücülüğü yapmaktadır.
Bu nedenle Görme Düzeltme İstemi olarak tanımlanan bir kesim olarak, bu düzeltmeye ihtiyacı olan sürücünün bir göz hekimine, belli takvimlerde rutin Görme(periyodik) Kontrolüne tabi olması, yol ve trafik emniyetinin geliştirilmesi Sürücülükte tecrübe ve yetenek ölçümlerini değiştirmekle kalmayıp aynı zamanda iyi bir GÖRME KESKİNLİĞİ dâhil olmak üzere. Araç kullanımında fiziki uyumu da sağlama sonucunu verecek kesin (Somut) hareketlerin, ÜLKEMİZDE YOL EMNİYETİ’Nİ geliştireceğini can ve mal kayıplarını azaltacaktır.
Gözde Katarakt bulunması, görme keskinliğinin, kontrast duyarlılığının azalmasına sebep olur. Yapılan bir araştırmada Hafif ve Orta derecede gelişmiş bir Katarakt probleminin, Sürücünün tehlikeyi sezme yeteneğinde belirgin bir bozulma ve azalma yaptığını, devam eden süreler içinde birçok kişinin kendi gözünde gelişmekte olan Katarakt’ın farkında dahi olmadığı anlaşılmıştır.
Refraksiyon kusurları, gözlükle, kontak lensle ile düzeltilip giderilebilir. Düzeltilmesi yapılmayan refraksiyon kusurları, kişinin çalışma kabiliyetini becerisini veya günlük yaşantılarını sağlıklı sürdürmeyi kısıtlar ve sınırlar.
FOTOKROMİK LENSLERLE GÜNDÜZ SÜRÜCÜLÜK (Federasyonumuzun görüş ve önerisi)
Fotokromik lensler esas olarak UVA radyasyonu ile aktif hale geldiklerinden dolayı bir motorlu araç içerisinde çokta iyi koyulaşmazlar çünkü UV radyasyonu kısmen yeni nesil araç camları tarafından absorbe edilir. Bu bütün cam ve plastik çeşitleri için doğrudur. Gözlük kullanıcılarının bu az koyulaşmadan şikâyetçi olabileceklerini varsayarak durum hakkında öncesinde bilgi ve tavsiyede bulunmak uyarmak en doğrusudur. Fotokromik gözlük camlarının, araç içerisinde zayıf reaksiyon göstermesine çözüm olarak, bazı üreticiler tarafından yeni nesil bir organik fotokromik-polarize cam geliştirildi ki; bu lensler UV’ ye bağlı reaksiyonun yanı sıra ışık şiddetine bağlı tepki vermektedirler. Sırası gelmişken, bahsedilen bütün fotokromikler ISO Traffıc Signal Recognition (tanıma) normlarına uygun testlerden geçmiştir.
Kahverengi veya gri kahverengi lensler daha sık olarak Almanya ve diğer Ortadoğu ülkelerinde kullanılmaktadır. Kahverengi lensler, sarı lenslerin bazı özelliklerine haiz olup, kısa dalga boylarında yüksek absorbsiyona haizdir. Kahverengi lensler, diğer partneri sarı lensler gibi spektrumun ucundaki mavi ışık geçirgenliğini azaltırlar ve bilinen tarzda parlak, sisli puslu günlerde kontrastı geliştirirler. Her türlü aktivitede önerilecek renkli lenslerdir.
Gri renkliler nötr filtreler olarak bilinir. Yani renkleri karıştırmaz. Bundan dolayı da tekstil tasarımı gibi işlerde renk uyumu hakkında fikir verme, boya endüstrisinde renklerin karışımında ve renk kodlarının elektronik alanda tanınması bu lens yardımı ile gerçekçi olur. Gri renklendirilmiş lensler renkleri birbirine karıştırmayacaktır. Sürücüler için trafik işaret ve ışınlarını karıştırmadan tanımak çok önemlidir. Bu demektir ki, yeterli yeşil ve kırmızı renkli lens tarafından geçirilmelidir. Polis arabalarının üzerindeki ışıklar mavi olduğu için yeterli mavinin de geçirmesi gerekir. Bu sebepten dolayı kullanıcılara gri öneririz. Aksi halde kişinin seçeceği renk kişisel tercihi olacak, oda tek dikkate alınan nokta kozmetik olur.
Güneş gözlükleri için normal geçirgenlik genellikle %15 ile %30 arasındadır.%30’dan fazla ışık geçirgenliği olan bir gözlük camı ortalama bir kullanıcıya tam güneş ışığında yeterli yardımı yapamaz.
Devamlı şekilde uzun zaman periyotlarında güneş ışığına maruz kalan şahıslar %15 veya daha az ışık geçirgenliği olan gözlüğü kullanmaları uygundur.%15 den daha az geçirgenliği olanlar problem gösterirler. Çünkü arka yüzeyden parlak ışığı yansıtırlar. Bu problem arka yüzeyin AR kaplaması kullanılarak elimine edilebilir.
Uluslararası standartlara göre araba kullanımında takılan genel kullanım amaçlı güneş gözlükleri %8 den daha koyu olmamalıdır.
Gece araç kullanırken asla genel kullanım amaçlı güneş gözlüğü kullanılmaz. Koyu renkli camlar gece sürücülüğü için uygun değildir. Gün içinde koyu gözlük kullanmayı alışkanlık haline getirenler gece sürücülüğü için ayrı bir gözlüğe ihtiyaç duyacaktır.
Geceleri araç kullanırken yukardan gelen parlak ışık için en iyi çözüm AR kaplamalı beyaz lenslerdir.
Gözlükçülük alanında en çok yanlış anlaşılan sahalar absortif ya da renklendirilmiş lenslerdir. Renklendirilmiş lenslerde, tıbbi koşullar için, özel mesleki filtreler, UV ve IR radyasyonunu azaltan ya da tamamen önleyen, parlak ışık geçirgenliğini kontrol eden tedavi amacı ile(dikleksi ve migren) ve sürücüler için kullanılabilen, optik sağlık gereçleridir. İşporta, kaldırım, sosyete pazarı, butijeri, parfümeri, benzin istasyonlarında satılan uluslararası standartlara uygun olmayan güneş gözlükleri trafik sinyalizasyon renlerinin doğru algılanmasını engellediği için trafik kazalarına, can ve mal kayıplarına sebep olur.
Ülkemizde, Yeni ehliyet düzenlemesi resmi gazetede yayınlandı. Buna göre artık ehliyetler ömür boyu kullanılamayacak ve belirli sürelerde yenilenmesi gerekecek. H sınıfı olarak bilinen engelli ehliyetleri ise artık kullanılamayacak. H sınıfı ehliyet kullananlar da diğer vatandaşlar gibi 5 yıl içerisinde ehliyetlerini yenilemesi gerekecek. yeni yasaya göre, otomobil, motosiklet gibi küçük ehliyetler 10 yıl, otobüs, kamyon gibi büyük ehliyetlerin ise 5 yılda bir değiştirilmesi şartı getirildi. Sürücüler, artık her 10 veya 5 yılda bir sağlık raporu aldıktan sonra ehliyetlerini yenileyebilecekler. Sağlık durumu taşıt sürmeye engel teşkil etmesi durumunda ehliyetler yenilenmeyecek ve ehliyet sahibinin araç kullanması önlenecek. Yönetmelik hükümleri doğrultusunda, Türkiye'de hali hazırda kullanılan 24 milyonun üzerindeki ehliyetler 1 Ocak 2016'dan itibaren yenilenmeye başlamıştır.
Sağlık raporu olmadan ehliyet alamazsınız. Ehliyet yenileme, Ehliyet sınıf ekleyenler, Kayıp-zayi, İlk defa ehliyet alanlar sağlık raporu almak zorundadır.
Ehliyet için sağlık raporu edinmek için aile hekimine başvurduğunuz zaman, sağlık raporunun II. kısmındaki "Sürücü olabilir" kısmını işaretlemesi halinde sağlık raporunuz her iki grup içinde geçerli ve tam olur. Yani sağlık raporunda "Sürücü olabilir" kısmının işaretli olması yeterlidir.
Avrupa’da araba kullanmak için görme standartları Raporu, ECOO’nun görme ve sürüş Çalışma Grubu Julie-Anne Little, Cindy Tromans, Ann Blackmore ve Martin O'Brien. Tarafından hazırlanmış, raporun orijinal İngilizce ve Türkçe çevirisi görüş ve incelmelerinize sunulmuştur.
Avrupa'da araç sürücülüğü ve görme ile ilgili standartlar açısından, Göz sağlığı sektörünün genelinde görüş birliğine varıldı.
Avrupa Komisyonu, Sürücü belgesi hakkındaki 2009/113 / EC sayılı Direktifin Tıbbi Ekinin, Üye Devletlerde nasıl uygulandığına dair incelemek üzere bir iş akışı oluşturdu. Hem sürücü belgelerinin edinilmesi hem de yenilenmesi için,
Görme ile ilgili standartların uygulamasında Avrupa ülkelerinde önemli farklılıklar mevcuttur. Her ülkede aynı standart tekdüze uygulama birliği yoktur. Avrupa genelinde görme ile ilgili standartların uygulanmasında uyumlaştırma sağlanması hedeflenmektedir. AB ülkeleri arasında raporda görüldüğü gibi sürücü belgesi hakkındaki 2009/113 / EC sayılı Yönergenin Tıbbi Ekinin uygulanması sürüş için görsel standartlar açısından birçok uyuşmazlığın olduğu açıktır.Ocak 2017,Avrupa'da sürücüler için görsel standartlar Konsensüs Bildirisi, görüş standartlarının nasıl oluşturulduğu konusunda pratik bir özete sunmaktadır.
Hem sürücü belgelerinin edinilmesi hem de yenilenmesinde, aşağıdaki kriterlerin aranması halk sağlığı ve kamu yararına bir uygulama olacaktır.
1)EC yönergesinin Tıbbi Ekinde ehliyet yenilenmesi, görsel standartların değerlendirilmesi gereğini savunmak.
2))Araç sürücüleri için, görme standartlarının uygulanmasında tutarlılığı sağlamak, görüş keskinliği değerlendirme yöntemini standartlaştırmak.
3)Ehliyet TABLA testinin görme keskinliğinin bir ölçüsü olmadığını kabul etmek için üye ülkelerle etkileşimde bulunmak.
4)Hem sürücü belgelerinin edinilmesi hem de yenilenmesi için, Değerlendirmenin her zaman bir göz doktoru tarafından yapılmasının sağlanması
5)Görmenin, görme alanı, kontrast duyarlılığının ve alacakaranlıkta(örneğin ay ışığında) görüşün, etkili bir şekilde değerlendirilmesini teşvik edilmesi.
Üye ülkeler arasında tutarsızlıklardan kaçınmak için bu tür testlerin neler içerdiğini açıklığa kavuşturulması Görme, görme alanları, kontrast hassasiyeti ve alacakaranlıkta görüşünün(örneğin ay ışığında) ,etkili bir şekilde değerlendirilmesini başta olmak üzere, teşvik etmek ve üye devletler arasındaki tutarsızlıktan kaçınmak, uyumlaştırmayı sağlamak için de hangi tür testlerin oluşturulacağını açıklığa kavuşturmak.
6)Görsel işlevlerin ölçümü için etkili değerlendirme araçlarında daha fazla araştırmayı teşvik etmek.
7)Sürüş keyfi konusunda halkın bilinçlendirilmesi için savunuculuk yapmak, Araba sürmeye ehil olunması için halkın bilinçlendirilmesini savunmak. (Sağlık okuryazarlığını geliştirmek)
Sağlık okuryazarlığı ülkemizde son derece düşüktür Ama AB ve batı ülkelerinde de sanıldığı kadar yüksek değildir.
İnternet üzerinden 18 yaş ve üzeri yetişkinler arasında yapılan ankete Avustralya, Fransa, Almanya, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nden toplam 5 bin kişi katıldı. Risk altındaki grupları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla hastalık ve göz sağlığıyla ilgili kişisel davranışlar hakkında genel bilgilerin sorulduğu anketin sonuçları görme duyumuza verdiğimiz önemi ortaya koyuyor.
Ankete göre, katılımcıların yüzde 85’i, beş duyu arasından en çok görme yetisini kaybetmekten korkuyor ve yüzde 87’si düzenli göz muayenesinin önemli olduğuna inanıyor. Ancak buna rağmen sadece yüzde 33’ü düzenli olarak göz taraması yaptırdığını belirtiyor.
Fransa’dan örnek verecek olursak;
(The Association Nationele de L’Amelioration de la Vue )-ANSAV (Görmenin İyileştirilmesi Ulusal Birliği) Fransa’da Geniş miktarda görme noksanlığı olan Görme Problemlerini son zamanlarda Ortaya çıkarmış bulunmaktadır. ANSAV meslek örgütünün yaptığı ve (30 Bin) vasıta sürücüsünü içeren Görme testlerinden sonra mevcut sürücülerin (%30) unun İyi Görme konusunu benimsemediğini ve önemsemediğini, küçük miktarda Görme kusuru olan ve çok zayıf Görmesi bulunan (%5) lik kısmında, Görüşündeki kusurdan habersiz olduklarını tespit etmiştir.
ANSAV meslek kurumunun (2000) şoför Görmesini Test ettiği (Paris Motor Gösterisi)nde bu sürücülerin (%20)ine bir göz hekimine görme testi yaptırmak için ziyaret etmeleri tavsiye edilmiş ve (Binoküler Görme Keskinliği) (0.5)in altında olan çok sayıda Sürücü tespit edilmiştir. Şoför Ehliyeti Direktifinin mecburi Binoküler Görme sınırı(0.5)tir.
İtalya’da (Milano Delgi Studi Üniversitesi) nin (100)in üzerindeki Şoför üzerinde son zamanlarda yaptığı iki ayrı araştırmada aşağıdaki veriler tespit etmiştir.
Sürücülerin (%25)inin Gece Görmesinin yetersiz olduğu,
Sürücülerin (%19)unun Görme Keskinliğinin yetersiz olduğu,
Sürücülerin (%3)ünün Binoküler Görmesinin bozuk olduğu,
Sürücülerin (%2)sinin Renkli Görmesinin bozuk olduğu,
Sürücülerin (%2)sinin Görme Alanının yetersiz olduğu, İtalya daki Kara yolları Trafik kanunu verileri ile yapılan Mukayesede anlaşılmıştır. Bu verilerin hepsinde, Denemeye katılan her (3) sürücüden birinin Kanunla Tanınan Asgari istemin altında kalan bir Yetersiz görme(Görme Azlığı) düzeyine sahip olduğu saptanmıştır.
AVUSTRALYADA:
Yapılan bir araştırmada Hafif ve Orta derecede gelişmiş bir Katarakt arazının, Sürücünün Tehlikeyi Sezme Yeteneğinde belirgin bir Bozulma ve azalma yaptığını, devam eden süreler içinde Birçok kişinin kendi gözünde gelişmekte olan Katarağın farkında olmadığı anlaşılmıştır.
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNDE:
Sürücünün sadece bir gözünde Katarakt olması bile (5 yıl süreli) Otomobil Çarpışmalarında (2,5 Kat) daha fazla Kazaya neden olduğunu göstermiştir.
Amerika Birleşik Devletlerinde Katarakt Operasyonunu geçirmiş olarak araç sürücülüğüne devam edenlerin yaptığı Trafik Kazası oranı, operasyona tabi olmamış kataraktlılara göre %50 oranında Az bulunmuştur.
Katarakt’ın sebep olduğu (Kontrast duyarlılığındaki Azalma) sürücünün Tehlikeyi Algılama Yeteneğine etki yapmakta olduğu ve Çarpışma Riski ile aralarında bir bağlantı bulunduğu bilinmektedir.
A.B.D. de Otomobil çarpışmasına maruz kalmış sürücülerin, Çarpışma yapmamış sürücülerden bozuk görme nedeni ile 8 kat daha fazla zayıf kontrast hassasiyetine haiz olduklarını göstermiştir.
POLONYADA:
Trafik kazalarının fazla olduğu (Torun ve Poznan) şehirlerindeki vasıta sürücülerinin her iki şehirde de Sürücü Görme Testini Polis yapmaktadır. Kazalara sebep olma durumu bu eksik Testlerden kaynaklanmaktadır. Kazalara sebep olan ikinci ve en önemli Faktör yetersiz görme olduğu belirlenmiştir.
İSPANYA ve HOLLANDADA:
Bütün yukarıda belirtilenlere rağmen (50) yaşın üzerindeki her (5) Sürücüden biri ancak düzenli Görme Testi yaptırmaktadır.,
İNGİLTEREDE:
Her (2) sürücüden birinde Düzenli Görme Testi olmadığı anlaşılmaktadır.
SONUÇ VE TALEP:
1) Sağlık alanında ne kadar kaliteli hizmet verilirse verilsin, tedaviye erişim ne kadar kolaylaşırsa kolaylaşsın kişinin kendisinin sağlığını korumaya yönelik farkındalığı gelişmediği sürece başarılı olabilme şansı sınırlıdır. Bu nedenle toplumlarda sağlık okuryazarlığının artırılması gereklidir.
İnsanlar görmenin kendi gördükleri kadar olduğunu zannetmekte ve araç kullanırken görmenin önemini ihmal etmektedir. Trafik kazalarında can ve maddi kayıplarının önlenmesinde tam ve net bir görüş son derece önemlidir.
Hem sürücü belgelerinin edinilmesi hem de yenilenmesinde, Avrupa’da sürüş için görüş standartlarına uygun olarak, Görme testi, görme alanı testi, kontrast hassasiyeti ve alacakaranlıkta(örneğin ay ışığında) görüşün etkili bir şekilde değerlendirilmesi, diplopi,Periyodik muayeneler, bütün değerlendirmelerin bir göz hekimi tarafından yapılmasının sağlanması,
2) Federasyonumuzun görüş ve önerisine göre: Araba kullanımında takılan genel kullanım amaçlı güneş gözlükleri %8 den daha koyu olmamalıdır. İşporta Güneş gözlükleri trafik sinyalizasyon renlerinin doğru algılanmasını önler trafik kazlarına sebep olur. Uluslararası standartlara uygun üretilmiş sertifikalı güneş gözlüğü kullanmalarını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması, işporta gözlüklerinin araç sürerken kullanımının yasaklanması, Çerçeve hakkediş süresinin 3 seneden 2 seneye düşürülmesi, 0,5 diyoptri değişik olması halinde cam yenilenir hükmünün, eskiden olduğu gibi “cam numarası değiştiğinde yenilenir” şeklinde yeniden düzenlenmesi; İlkokuldan başlayarak tüm halkımıza, trafik kazalarında tam görmenin önemi anlatılması için çalışmalar yürütmek, periyodik göz muayenelerinin önemini anlatılması. ÖLÜM SAKATLANMA ve maddi kayıplarını çevreye verilen zararı %30 oranında azaltacaktır.
Gözlük çağdaş ve modern bir toplum inşa etmenin anahtarıdır.
Gereğinin yapılması için ilgililere emir ve müsaadelerinizi saygılarımla arz ederiz.
Taylan KÜÇÜKER
Eczacı Gözlükçü
Ege Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyonu(Eğitim Komisyonu Başkanı)
847 / 1 SOKAK NO: 4
BÜYÜK BEYLER İŞHANI KAT: 3 D:305 KONAK İZMİR 35260
egod@egod.com.tr
0 (232) 425 00 41
0 (232) 484 94 73
//www.egod.com.tr
taylankucuker@hotmail.com
Ek: 1) Avrupa’da Araba kullanmak için Görme standartları
Ek2)Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri, 2015 (TUİK verileri)
***
Ek1)AVRUPA’DA ARABA KULLANMAK İÇİN GÖRME STANDARTLARI
Araç sürülmesi, bireylerin bağımsızlığını ve hareketliliğini sürdürmelerinin önemli bir anahtarıdır. Avrupa nüfusunun% 60'ını oluşturan 440 milyondan fazla kişi araç sürücü ehliyetine sahiptir. Hem sürücülerin hem de diğer vatandaşların güvenli sürüş koşullarını sağlamak için gereken çerçeve veya mevzuat hazırlama konuları politika belirleyicilerin sorumluluğundadır. Araç sürebilmek için gereken görme kriterleri konusunda hastalara danışmanlık yapmak ve onların görüş seviyesini en üst düzeye çıkarmak üzere de göz hekimlerine ihtiyaç vardır.
Sürücü ehliyetlerindeki Avrupa Komisyonu Direktifleri (EC Yönergeleri 2006/126 / EC ve 2009/113 / EC) son birkaç yıl içinde güncellenmiştir ve üye ülkelerden ulusal standartları bu direktife göre 2013 yılına kadar uyumlandırmaları istenmiştir. 2009 direktifinin tıbbi ekinde, sürücülerin sürüş için güvenli bir görüş standardını karşılamasını sağlamak amacıyla minimum görüş standartları belirtilmiştir.
Bununla birlikte, üye ülkelerin hem sürücülerin görme seviyesini kontrol etme hem de sürücü belgelerinin edinimi ve yenilenmesi için farklı sistem ve protokolleri olduğu için Avrupa genelinde sürüş standartlarının uygulanmasında henüz bir uyumlaşma oluşamamıştır. Yeni Cochrane incelemesine göre de mevcut görme tarama düzenlemelerinin ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiği belirtilmiştir. Ekteki bildiri, ulusal sistemleri özetlemekte ve sürüş için görme standartları konusunda üye devletlerarasında devamlı bir tutarsızlık uyumsuzluk olduğunu göstermektedir.
Bu yüzden gerekli olanlar şöyle sıralanmıştır:
* EC yönergesinin Tıbbi Ekinde verilen ehliyet yenilenmesine ilişkin görme standartlarının değerlendirilmesi gerekliliğini savunmak.
* Sürüş için görme standartlarının uygulanmasında tutarlılığı sağlamak için görüş keskinliği değerlendirme yöntemini standartlaştırmak.
* Ehliyet tabla testinin görme keskinliğinin bir ölçüsü olmadığını kabul etmek için üye ülkelerle etkileşimde bulunmak.
* Değerlendirmenin bir göz hekimi* tarafından gerçekleştirildiğinden emin olmak.
* Görme, görme alanları, kontrast hassasiyeti ve alacakaranlıkta görüşünün etkili bir şekilde değerlendirilmesini teşvik etmek ve üye devletler arasındaki tutarsızlıktan kaçınmak için de hangi tür testlerin oluşturulacağını açıklığa kavuşturmak.
* Görsel işlevlerin ölçümü için etkili değerlendirme araçlarında daha fazla araştırmayı teşvik etmek.
* Araba sürmeye ehil olunması için halkın bilinçlendirilmesini savunmak.(Sağlık okuryazarlığının geliştirilmesi)
Bu yazı, ECOO'nun Görme ve Sürüş Çalışma Grubu tarafından öne sürülmüştür: Julie-Anne Little, Cindy Tromans, Ann Blackmore ve Martin O'Brien.Ocak 2017
***
Ek2)Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri, 2015 (TUİK verileri)
Türkiye’de 183 bin 11 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldi
Ülkemiz karayolu ağında 2015 yılında toplam 1 milyon 313 bin 359 adet trafik kazası meydana geldi. Bu kazaların 1 milyon 130 bin 348 adedi maddi hasarlı, 183 bin 11 adedi ise ölümlü yaralanmalı trafik kazasıdır. Yıl içerisinde meydana gelen ölümlü yaralanmalı trafik kazalarının %75'i yerleşim yeri içinde %25'i ise yerleşim yeri dışında gerçekleşti.
Trafik kazaları sonucunda 7 bin 530 kişi öldü, 304 bin 421 kişi yaralandı
Türkiye’de 2015 yılında meydana gelen 183 bin 11 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası sonucunda 3 bin 831 kişi kaza yerinde, 3 bin 699 kişi ise yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti. Ölümlerin %48,8'i, yaralanmaların %67,3'ü yerleşim yeri içinde gerçekleşirken ölümlerin %51,2’si yaralanmaların ise %32,7’si yerleşim yeri dışında oldu.
Trafik kazalarında ölenlerin %40,7'sini sürücüler oluşturdu
Ülkemiz karayolu ağında 2015 yılında gerçekleşen trafik kazalarında ölen kişilerin %40,7’si sürücü, %35,3'ü yolcu, %24'ü ise yayadır. Trafik kazalarında ölenler ve yaralananlar cinsiyetlerine göre incelendiğinde ise ölenlerin %76,4'ünün erkek, %23,6’sının kadın, yaralananların ise %69,8'inin erkek, %30,2'sinin kadın olduğu görüldü.
Kazaya neden olan kusurlar içinde sürücü kusurları %89,3 ile ilk sıradadır
Türkiye’de 2015 yılında ölümlü yaralanmalı trafik kazasına neden olan toplam 210 bin 498 kusura bakıldığında kusurların %89,3'ünün sürücü, %8,8'inin yaya, %0,9'unun yol, %0,6'sının taşıt ve %0,4'ünün yolcu kaynaklı olduğu görüldü.
Ölümlü yaralanmalı trafik kazasına 290 bin 72 adet taşıt karıştı
Ülkemiz karayolu ağında 2015 yılında ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 290 bin 72 taşıtın %51,5'i otomobil, %16’sı motosiklet, %15,7’si kamyonet, %3,1’i minibüs, %3’ü kamyon, %2,4 ’ü otobüs, %2,3 'ü çekici, %1,1'i traktör ve %4,9'u diğer taşıtlardan oluştu.
Ölümlü yaralanmalı kazalar en fazla Temmuz en az Şubat ayında oldu
Türkiye’de 2015 yılında meydana gelen 183 bin 11 ölümlü yaralanmalı kazanın aylara göre dağılımına bakıldığında Temmuz ayı %11 pay ile en fazla kazanın meydana geldiği ay olurken Şubat ayı %5,6 pay ile en az kazanın meydana geldiği ay oldu. Haftanın günlerine göre bakıldığında ise ölümlü yaralanmalı kazaların %14,9 pay ile en fazla Cumartesi günleri ve %13,6 pay ile en az Salı günleri gerçekleştiği görüldü.
Ölümlü yaralanmalı kazaların %66,7’si gündüz meydana geldi
Ülkemiz karayolu ağında meydana gelen 183 bin 11 ölümlü yaralanmalı kazanın %66,7'si gündüz, %30,3’ü gece ve %3’ü alacakaranlıkta oldu.
AÇIKLAMALAR
Karayolu trafik kaza istatistiklerine ilişkin veriler Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ve Jandarma Genel Komutanlığının (JGnK) idari kayıtlarından derlenmekte ve Resmi İstatistik Programı (RİP) kapsamında TÜİK tarafından yıllık olarak yayımlanmaktadır. Toplam kaza sayısına tarafların kendi aralarında anlaşarak tutanak düzenledikleri maddi hasarlı kazalar da dahil edilmiştir.
Karayolu trafik kazası istatistiklerindeki ölü sayılarında 2015 yılına kadar sadece kaza yerinde tespit edilen ölümler kapsanmıştır. Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TÜİK işbirliğinde yürütülen trafik kazası istatistiklerindeki ölüm verilerinin uluslararası tanımlara uyumlu hale getirilmesi yönündeki çalışmaların tamamlanması sonucunda 2015 yılı istatistiklerine trafik kazasında yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edilenlerden kazanın sebep ve tesiriyle otuz gün içinde ölenlere ait istatistikler de dahil edilerek ilk defa bu haber bülteniyle kullanıcılara sunulmuştur.
//www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21611
Visual standards for driving in Europe
Download the paper here.
Driving a vehicle is a key means by which individuals maintain independence and mobility. There are over 440 million people who hold a driving licence in Europe (60% of the European population). Policymakers have a responsibility to provide a framework or legislation to enable safe driving conditions for both drivers and other citizens. Eye care clinicians need to be able to counsel patients about the visual criteria for driving, and correct and maximise vision for driving.
The European Commission Directives on driving licenses (EC Directives 2006/126/EC and 2009/113/EC) have been updated in recent years and member countries were required to align national standards to the directive by 2013. In the Medical Annex of the 2009 directive, minimum visual standards are stated to ensure drivers meet a safe visual standard for driving.
However, member countries have different systems and protocols in place to screen drivers’ vision both for acquisition and renewal of driving licences, and thus we are still some way from harmony in the application of driving standards across Europe. A recent Cochrane review also noted that current vision screening regulations vary from country to country. This paper summarises national systems and demonstrates that there is continuing discrepancy in visual standards for driving across member states.
Therefore, there is a need to:
- Advocate for the requirement of assessment of visual standards upon renewal of driving licence in Medical Annex of the EC directive
- Standardise the visual acuity assessment method to ensure consistency in application of visual standards for driving.
- Engage with member states to recognise that the licence plate test is not a measure of visual acuity
- Ensure assessment is carried out by an eye care professional
- Promote effective assessment of vision, visual fields, contrast sensitivity and twilight vision, clarify what such tests comprises to avoid discrepancy across member states
- Encourage more research in effective assessment tools for measurement of visual functions.
- Advocate for increased public awareness of fitness to drive.
This paper was spearheaded by the ECOO Working Group on Vision and Driving: Julie-Anne Little, Cindy Tromans, Ann Blackmore and Martin O’Brien.
//www.ecoo.info/2017/01/31/visual-standards-for-driving-in-europe/
//www.ecoo.info/wp-content/uploads/2017/01/Visual-Standards-for-Driving-in-Europe-Consensus-Paper-January-2017....pdf
Taylan KÜÇÜKER
Eczacı Gözlükçü
Ege Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyonu Eğitim Komisyonu Başkanı