İstanbul’da yılbaşından bu yana sahte reçeteyle yaklaşık 1.5 milyon liralık vurgun yapıldı. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, sahte reçetelerin özellikle eğitim ve araştırma hastanelerinde ve pahalı ilaçlar için düzenlendiğini vurguladı. Gün içinde çok sayıda hasta bakan doktorların yanlarındaki asistan, hemşire veya diğer çalışanlara rapor ve reçete düzenlemeleri için e-reçete veya e-imza sistemini kullandırdığını anlatan Sarıalioğlu, şunları söyledi:
“Çeteler bir şekilde doktorun yanında çalışan kişiyle irtibata geçiyor. Doktorun elektronik imzasıyla, hastaların TC kimlik numarası üzerinden reçete düzenliyor. Doktorun da hastanın da bilgisi olmayabiliyor. Bize hasta veya yakını şifreyle geliyor. Şifreyle sisteme girdikten sonra yazılan ilaçları görebiliyoruz. Hastanın TC numarasını da alarak ilacı veriyoruz. Sahte reçeteyi ayırt etmemiz imkânsız.”
Güngören’de yaklaşık 30 yıldır eczacılık yapan Ceyhun Savaş sahte reçete mağdurlarından. Bahçelievler’de 12 yıldır eczacılık yapan Özden İravul ise yaklaşık 2 bin lira tutan üç sahte reçeteye ilaç verdiğini anlayınca işi gücü bırakıp çözmeye uğraştı.
HASTALARA TEK TEK SORULUYOR
SGK’nın adlarına sahte reçete düzenlenen hastaları da tek tek arayarak ilaçları kullanıp kullanmadıklarını sorduğunu anlatan Sarıalioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Hastaların yanıtları genellikle ‘Hayır’ oluyor. Böylece reçetelerin sahteliği SGK açısından kesinleşiyor. İmzası kullanılan doktorlar da dava açıyor. SGK bunun üzerine eczaneleri arayarak, ‘Sahte reçete karşılamışsınız, reçetenin parasını ödemem’ diyor. Bir yandan da ‘suçlu değilsiniz, gidin davanızı açın, suçlulardan paranızı alın’ diyor.”
Güngören’de yaklaşık 30 yıldır eczacılık yapan Ceyhun Savaş sahte reçete mağdurlarından. Sadece bu bölgede 15’in üzerinde eczaneden sahte reçeteyle ilaç alınmış. Savaş “Dedektif gibi yaptığım araştırmalar neticesinde benden ilaç alan S.U. ile K.U’nun Bağcılar Kirazlı’da aynı adreste yaşadığını öğrendim. Hatta S.U., benden başka iki hasta adına yazılmış reçetedeki ilaçları da almış. Ancak SGK S.U.’yu aradığında, K.U.’yu tanımadığını söylemiş” diyor. SGK’nın bilgisini almak için çağırdığını söyleyen Savaş, “Bu çok onur kırıcı. SGK’nın yapması gerekenleri biz yapıyoruz. Sahte reçeteyi anlamanın bir yolu yok ki” diye anlatıyor.
Bahçelievler’de 12 yıldır eczacılık yapan Özden İravul, yaklaşık 2 bin lira tutan üç sahte reçeteye ilaç verdiğini anlayınca işi gücü bırakıp dolandırıcılığı çözmeye uğraştı. İravul başına gelenleri şöyle anlatıyor: “Reçeteler 2015’te yazılmış ve karşılanmıştı. SGK sıkı kontrollerden sonra bize ilaçların parasını yatırır. Bu kontrolleri yapıp, aradan neredeyse iki yıl geçtikten sonra bizi arayarak ifade vermek üzere çağırdı. Gittiğimde sahte reçeteyle ilgili ifade aldıklarını anladım.”
Kaynak : hurriyet.com.tr