Kış aylarında havalar soğur ve bu dönemde viral enfeksiyonlar gelişir. Bunlar bireylerde gözün kornea tabakasını etkilemekte ve görme bozukluklarına neden olabilmektedir. Gözlerde sulanma, çapaklanma, kızarıklık, beyaz ve sulu akıntı ile ışığa hassasiyet olması adenoviral göz enfeksiyonu belirtileridir.
Göz kuruluğu daha çok bilgisayar başında çalışanlarda görülmekte:
Soğuk havalarda havalandırılması yeterli şekilde yapılmayan kapalı, fazla sıcak ve kuru ortamlar, klima ile ısıtılan alanlar ve uzun süreli bilgisayar başında çalışma kişilerde göz kuruluğu olma olasılığını arttırmaktadır. Özellikle bilgisayar başında çalışan kişiler, gerektiği kadar göz kırpmazlar, bu da gözlerde kızarıklıkla birlikte göz kuruluğuna neden olmaktadır.
Gözlerin sağlıklı olabilmesinde el temizliği önemli:
Kış aylarında ya da başka zamanlarda gözlerde meydana gelebilecek enfeksiyonların önlenebilmesi için gözlerin korunması gereklidir. Bunu sağlayabilmek için ilk önce ellerin sık yıkanması lazım. Eller kullanılarak göz kaşıma yapılmaması, başka birinin makyaj malzemesi ya da bakım ürünlerinin kullanılmaması önemlidir. Şayet kapalı bir ortamda çalışıyorsanız, doktorunuzun tavsiye edeceği göz yaşı damlalarını kullanabilir ve göz kuruluğunu gidermeye çalışabilirsiniz.
Karlı ve soğuk havalarda güneş gözlüğü kullanın:
Kış aylarında karlı bir güne uyandıysanız, güneşin zararlı ışınlarına maruz kalabilirsiniz. Güneşin zararlı ultraviyole ışınları yalnızca yaz aylarında sizi etkilemez, kış aylarında da gözlerinizi korumak için tedbirler almak gerekir. Kardan yansıma yapan güneş ışınlarından korunmak için kaliteli ve ultraviyole ışınlara karşı etkili bir güneş gözlüğü kullanmakta fayda vardır. Çünkü karlı havada gözünüze yansıyan güneş ışınları kornea, retine ve lens tabakalarına zarar verebilecek niteliktedir. Gözlerinizin çevresindeki cilt hassas ve kırışmaya müsait olduğundan soğuk, karlı ve rüzgarlı havalarda güneş gözlü kullanmayı kendinize alışkanlık haline getirmelisiniz.
Kaynak : poliklinik.org