Yiyecek ve içeceklerden alınabilen vitaminlerin eksikliği halinde çeşitli hastalıklar meydana geliyor. Bazı vitaminler ise 'koruyucu' görev üstleniyor.
Vücudun yapı taşları olan vitaminler ve mineraller, yaşamamızı sürdürmemizi sağlayan birçok metabolik olayın gerçekleşmesinde rol alan en önemli sağlık aktörlerindendir. Vitaminleri ve mineralleri günlük beslenme düzeni içinde yiyecekve içeceklerden, hatta güneşten alabiliyoruz. Ancak hastalık ya da beslenme bozukluğu durumunda veya hastalıklardan korunmak için ekstra vitamin ve mineral desteğine ihtiyacımız olabiliyor. Vitamin eksikliğinde sağlık problemlerinin ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Metin Özata, bazı kronik hastalıkların önlenmesinde de vitaminlerden faydalanıldığını belirterek, "Bazı durumlarda ilave vitamin ihtiyacı ortaya çıkabilir. Ancak yüksek dozda alınan bazı vitaminler vücutta birikerek fayda yerine zarar getireceğinden, bu ilaçları gelişigüzel kullanmak yerine bazı belirtilere kulak vermek ya da direkt olarak kan testi yaptırmak gerekir" dedi. Prof. Dr. Özata hangi vitaminin eksikliğinin hangi belirtileri verdiğini ve hangi vitamin ve minerallerin hastalıklardan koruyucu olduğunu şöyle anlattı:
Vücudun askeri gücü
Göğüs kafesine bastırmakla oluşan ağrı ve kemik ve kas ağrısı olanlarda bu vitamin eksik.. Ülkemizde D vitamini eksikliğinin önemli bir problem olduğunun altını çizen Prof. Dr. Metin Özata, "Asıl kaynağı güneş olan ve bir miktar balıkta ve mantarda da bulunan D vitaminin eksikliği çocukluk çağında ortaya çıkarsa kaburgada, kol ve bacak kemiklerinde eğrilme ile kendini gösteren raşitizm denilen hastalık oluşur. Erişkinlik döneminde ise kemik ağrısı ile ortaya çıkan kemik erimesi ve osteomalazi denilen hastalık meydana gelir. Bu nedenle kemik ve kas ağrısı olanlarda D vitamini düzeyine bakmak gereklidir" dedi. Bağışıklık sistemini güçlendiren D vitamininin bazı kanserler ve bağışıklık sistemi hastalıklarından da koruyucu etkisinin gösterildiğini belirten Prof. Dr. Özata, "D vitamini eksikliği olan kişilerde prostat ve meme kanseri sıklığının arttığı gözlenmiştir. Bu nedenle D vitamininin kanserden koruyucu olduğu düşünülmektedir" dedi.
Kimler D vitamini almalı?
*50 yaşın üzerindekiler
*Güneş görmeyenler
* Bağırsaklarında yağ emilim bozukluğu olanlar, bağırsak hastalığı (Chron) olanlar, karaciğer hastalığı ve mide ameliyatı geçirenler
* Osteoporoz hastaları
* Kortizon kullananlar
* Alzheimer hastaları
* Epilepsi ve mantar ilacı kullananlar
* Böbrek yetmezliği olanlar
Migren ağrılarına karşı B2 vitamini
Prof. Dr. Metin Özata, eksikliği en fazla görülen B vitamini türünün B12 vitamini olduğunu belirterek, "En önemli belirtileri kansızlık, unutkanlık, halsizlik, beyin faaliyetlerinde bozulma, yürüme ve denge bozukluğu ve kulak çınlamasıdır. Ağır B12 yetersizliklerinde kalp hastalığı riskinde artma, ellerde, ayakta ve omurilik sinirinde hasar, kişilik değişikliği ve depresyon görülebilir" dedi. B2 vitamininin bazı kanserlerin gelişmesini ve kansızlığı önlediğini söyleyen Prof. Dr. Metin Özata, "Günde 1.2 mg olarak alınan B2 vitamini göz yorgunluğunu ve gözde katarakt oluşumunu ve migren ataklarını azaltabilir" dedi.
Gözünüz kuruyorsa...
Vücuttaki en önemli görevi görme keskinliğini düzenlemek olan A vitamini, aynı zamanda büyüme, bağışıklık sisteminin gelişimi, kemik ve cilt gelişimi gibi vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesinde de görev alıyor. Yumurta ve süt ürünleri yemeyen vejetaryenlerde A vitamini eksikliği olabileceğini belirten Prof. Dr. Özata, gece körlüğü, gözyaşının azalması, gözün kornea kabasında yara oluşması ve enfeksiyonlara karşı direncin azalmasının A vitamini eksikliği belirtisi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özata çocuklarda, üst solunum yolu enfeksiyonları, grip, nezle ve ishalin sık tekrarlaması halinde A vitamini eksikliğinden şüphelenilmesi gerektiğini ifade etti.
Damar yapısını koruyaN 2 antioksidan
E ve C vitamini ile kalbe yüksek koruma sağlayın
Vücudun mikroplara karşı direncini artırdığı bilinen C vitamininin bir özelliğinin de kalp hastalıklarından koruması olduğunu belirten Prof. Dr. Metin Özata, "Kalp hastalıklarından korunmak için günde 350 mg C vitamini alınması önerilmektedir. Damar sertliği veya yüksek kolesterolü olanların günde 500 mg C vitamini alması kan damarlarının genişlemesine yardımcı olur. Tansiyonu yüksek olanlarda ise düzenli C vitamini kullanımının tansiyonu %9 oranında azalttığı gösterilmiştir. C vitamininin soğuk algınlığına karşı etkisi kanıtlanmamıştır" dedi. E vitamininin de kandaki kötü kolesterolün damar sertliği yapmasını önlediğini bildiren Prof. Dr. Özata, "Kalp ve damar hastalığı olanlarda ilave E vitamini alınması, kandaki iltihap yapıcı CRP isimli protein düzeyini azaltarak faydalı olmaktadır. Bilindiği gibi CRP'nin yüksekliği kalp krizi riskini artırmaktadır. Ayrıca E vitamini alanlarda şeker hastalığının gelişme riskinin de düşük olduğu gösterilmiştir. Önerilen dozu günde en fazla 400 ünite E vitamini kullanılmasıdır" diye konuştu.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.tr