Optik Gazete

Özellikle hastalığın beşinci yılından itibaren..

Sağlık

Bu hastalık körlüğe yol açabilir!

Şeker hastalığının retinanın en ufak damarlarını tıkayarak beslenmesini engellemesiyle ortaya çıkan diyabetik retinopati, zamanında müdahale edilmezse körlüğe kadar ilerleyebiliyor.

Op. Dr. Bülent Köse, diyabetik retinopatiyle ilgili Ramazan ayı öncesinde ağırbaşlı uyarılarda bulundu. Diyabetik retinopatinin erken, orta ve ileri dönemlerde görmeyi değişik derecede etkilediğini belirten Köse, "Ama bilhassa sarı nokta bölgesi tutulmuşsa görme azalır. Hastaların yakın görmeleri bozulur. Bazı hastalarda görme yüzde 5 oranında azalırken, bazılarında bu nispet, yüzde 90'ı bulabilir. Diyabetik retinopati, dünyada 50 yaş altındaki kişilerde körlüğün birinci nedenidir. Diyabetik retinopatinin teşhisi çok kolaydır. Retina doğrudan gözlemlenerek kanama, ödem gibi diyabetik retinopatiye ait belirtilerin varlığı araştırılır. Daha detaylı inceleme için hastalardan anjiyografi ve optik koherens tomografi istenir. İlk bulguları, şeker hastalığı başladıktan beş sene sonra ortaya menfaat" dedi.

Diyabette göz kontrollerinin mühim olduğuna dikkat çeken Köse, "Özellikle hastalığın beşinci yılından itibaren her diyabet hastası, senede bir defa göz hekimine gitmeli ve göz dibine baktırmalı. Diyabetik retinopati için tedbir alınmasa 5 sene içinde gözünüzü kaybedebilirsiniz. Şeker hastalarının mutlaka göz muayenesi yapılmalı. Bu kişilerde retina normalse, senede bir defa muayene tekrarlanmalı. Retinopati başladığında takip süresi 3-4 aya indirilebilir. Özellikle 10 seneden fazla tip bir diyabet hastası olan ve insülin kullanan genç hastalar, tatlı tüketimi konusunda çok dikkatli olmalı. Zira bu gruba giren hastaların kan şekerinin düzensiz seyretmesi, retinanın bozulmasına, hastalığın oluşmasına ve ilerlemesine ne sebepten olabilir. Bu da kalıcı görme kayıplarına dek varan pek çok probleme yol açabilir. Erken dönemde gelen hastalara uygulanacak lazer tedavisi sayesinde gözün ömrü uzar. Mesala 10 yıllık bir diyabet hastasını ele alalım. Eğer gözünde diyabetik retinopati yeni başlamışsa ve beş senede gözünü kaybedecekse, bu süre 25 seneye menfaat" diye konuştu.

Gelişen teknolojide tedavi çok önemli

Gelişen teknoloji ile tedavinin çok daha basit olduğunu anlatan Köse, her operasyonda olduğu gibi bu operasyonun tecrübenin ve uzman kadronun çok mühim olduğunu söyledi. Köse, "Diyabetik retinopatiyi tedavi eden esas metot, lazer fotokoagülasyon. Argon lazer de denen bu teknik, müsait zamanda ve koşullarda uygulandığında ağırbaşlı görme kayıplarını önlemek olası. Retinopati bulgularının erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısının anahtarı. Son zamanlarda geliştirilen ve bazı büyük hastanelerde kullanılan ilaçların göz içine enjeksiyonu da lazere yardımcı yeni bir tedavi seçeneği olarak karşımızda" ifadelerini kullandı.

Vitrektominin diyabetik retinopatinin ileri aşamalarında göz içinde kanamalar ve retinal yüzeyde zarlar geliştiğinde uygulanan bir ameliyat olduğunu hatırlatan Köse, "Ameliyat tekniği, gözün içindeki boşluğu dolduran 'Vitreus' adı verilen jelin alınmasına dayanır. Ameliyat, vakaya ve cerraha göre değişmekle beraber vasat 1 saat 10 dakika sürer. Açılan üç delik yoluyla gözün içerisine girilir. Vitreus jeli alınır. Eğer retina yüzeyinde zarlar gelişmişse, onlar da hususi aletlerle soyulur. Gerekiyorsa retinaya lazer uygulanır. Ameliyattan sonra göz 24 saat kapalı kalır. Hastalar, operasyondan iki saat sonra evine gidebilir" dedi.

Kaynak: aktifmedya.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.