Giderek artan göz rengi değiştirme talebi, körlüğe yol açacak kadar şiddetli sonuçlarla karşılaşmaya zemin hazırlıyor.
RENKLİ GÖZ MÜ KÖRLÜK MÜ?
Ameliyatla Göz Rengi Değiştirme Akımı Yayılıyor! “Yeni göz renginizle bir daha göremeyebilirsiniz”
Kaynak: www.sabah.com.tr
Göz rengi değiştirme ameliyatları son yıllarda kozmetik - estetik operasyonlar arasında sıklıkla gündeme gelse de aslında ardında büyük tehlikeler barındırıyor. Geçtiğimiz yıllarda ünlü model Nadinne Bruna, ela olan gözlerinin rengini açık yeşil yapmak için estetik ameliyatı olduğunda sağ gözünde yüzde seksen sol gözünde ise yüzde elli görme kaybı yaşamıştı. Bu operasyonun tehlikelerini ve neden uzak durulması gerektiğine dair ayrıntıları ise; Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan açıkladı.
Son günlerde sosyal medyada ortaya çıkan videolarla birlikte ise bu operasyon yeniden gündeme geldi ve giderek artan göz rengi değiştirme talebi, körlüğe yol açacak kadar şiddetli sonuçlarla karşılaşmaya zemin hazırlıyor.
Dünyanın farklı yerlerinden gelen bu videolar, milyonlarca insanı ardından sürüklüyor. Ülkemizde yasak olan bu uygulama için çeşitli arayışlarda bulunan kişilere se; Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan önemli uyarılarda bulundu. İşte ayrıntılar…
"Farklı Yöntemler Uygulanıyor Ama Hepsi Zararlı"
Prof. Dr. Osman Şevki Arslan "Göz rengini değiştirme işlemi, yapılacak olan işleme göre değişkenlik gösteriyor. Kozmetik amaçlı göz bebeği rengi değiştirme işlemi, çok az zarar verme ihtimaliyle yapılması durumunda gerçekleştirilebilir. Aksi takdirde tıbben reddettiğimiz bir durum söz konusu" prosedürün neden yapılmaması gerektiğinden bahsetti.
Prof. Dr. Osman Şevki Arslan "Bunu açmak gerekirse; komplikasyon sonucu iyileşme amaçlı bize gelen hastalarda da gördüğümüz üzere bazen göz rengi değiştirme işlemi yaptıran hastalarda, çok agresif düzeyde hastaya zarar verme sonuçlarının ortaya çıkma olasılığı çok yüksek olduğunu görüyoruz" diyerek tehlikelerinin boyutu konusunda dikkatli olunması gerektiğine vurgu yaptı.
"Gözü Tamamen Kaybetme İhtimali Var"
Arslan; "Kozmetik amaçlı, kalıcı olarak yapılan göz rengi değiştirme işlemlerinin bir kısmı kornea dediğimiz gözün ön saydam tabakasına uygulanırken, bir kısmında da göz bebeği dokusunun üzerine yapılan işlemler olarak öne çıkıyor. İşlemlerden biri korneaya, cilde yaptırılan dövmeler gibi dövme yaptırılmasıyla gerçekleşiyor. Bu işlem, son derece sakıncalı, geri dönüşü yok ve sonrasında da toksik bazı sebeplerle kornea yetmezliğine sebep olurken halk arasında "göz nakli" olarak da bilinen kornea nakliyle sonuçlanabilir. Bu nedenle bu işlemi yaptırmak isteyenleri, uyarmak isterim" cümleleriyle işlemlerin farklılıkları olsa da hepsinin büyük riskleri olduğunu belirtti.
"Kornea İşlevini Kaybediyor"
Göz rengini değiştirme işlemlerinden bir diğeri olan lazer işlemine dair ise Arslan; "Korneanın içerisinde lazerle hazırlanan cep şeklindeki bir boşluğa renk maddesi enjekte etmekle işlem gerçekleştiriliyor. Bu dövmeye benzeyen işlemden farklı olarak korneadaki boşluğa renk maddesinin zerk edilmesiyle oluşuyor. Bu renk maddesine göre göz rengi değiştirilmiş oluyor. Bu işlem de bizlere göre çok sakıncalı. Bir kere korneanın orijinalliği bozuluyor ve korneaya enjekte edilen maddenin toksik olma ihtimali de yüksek" dedi.
Büyük risklerin devam ettiğini belirten Arslan; "Bu işlem, göz bebeğinin işlevini görmüyor, göz bebeğinin büyüyüp küçülmesi gerekiyor, gelmesi gereken ışık miktarındaki doğal akış bozuluyor. Bu nedenle göz bebeğiyle ilgili birçok sakıncası bulunuyor. Özellikle de korneayı bozması ve yine kornea nakline giden sorunlara sebep olması gibi sonuçlarla karşılaşabilir." açıklamasında bulundu.
"Neden Göz Renklerimiz Birbirinden Farklı?"
Prof. Dr. Osman Şevki Arslan göz rengimizin oluşmasının ardındaki dinamiği; "Aynı zamanda göz bebeği dokusunun üzerine yapılan lazerle yapılan bir başka işlem de mevcut. Fakat bu işlemin de yüzlerce riski bulunuyor. Göze renk veren renk maddesi melaninin miktarı, göz rengimizi de belirliyor. Örneğin; mavi gözlülerde melanin dozu biraz daha az, koyu renk gözlülerde ise daha yoğun. Güneşin yoğun olduğu bölgelerde, hem cilt rengimiz hem de göz rengimiz daha koyu oluyor. Buradaki amaç, güneşten korunmak" cümleleriyle açıkladı.
Göz renginin değişimi isteği sonucunda yapılan işlemlerden bir diğeri için ise Prof. Dr. Osman Şevki Arslan; "İnsanlar genellikle göz renklerini "mavi, yeşil, ela" gibi renk tonlarıyla değiştirmek istiyorlar. İris dediğimiz göz bebeği dokusuna lazerle 'atış işlemi' gerçekleştiriliyor. Böylece göz bebeği dokusundaki renk maddesinin dışarı salınması sağlanıyor. Böylece bu renk maddesi gözü terk ederek göz rengindeki melanin konsantrasyonu azalarak göz rengi açılmış oluyor" diyerek tehlikelerine değindi.
"Göz Tansiyonu, Ağrılı Göz Sendromu Ve Daha Fazlası…"
Basitmiş gibi gelse de aslında bu işlemin ne denli tehlikeli olduğunu ise; "Bu kesinlikle masum bir işlem değil. Bir kere çıkan renk maddesi, gözün suyunu boşaltan kanallardan çıkması gerekiyor. Bu nedenle bu kanalları tıkıyor. Göz tansiyonu hastalığına sebep oluyor. Hatta 50 - 60 derecelere çıkan göz tansiyonu komplikasyonlarıyla karşılaşabiliyoruz. Bu durum ise göze son derece zararlı. Aynı zamanda bu renk maddesi, göz bebeğinin dışına çıktığı anda toksik etkiye sebep oluyor. Bunun sonucunda "üveit" dediğimiz göz iltihabına alan açıyor. Bu durum ise göz kaybına kadar gidebilir" cümleleriyle anlattı.
"Kozmetik Bu İşlemleri Kesinlikle Önermiyoruz"
Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, bu işlemlerden neden uzak durulmasıyla ilgili; "Bütün sebeplerlen dolayı, kozmetik amaçlı göz rengi değiştirme işlemlerini tıbben onaylamıyoruz. Hastalarımıza da bu işlemlere pek itibar etmemelerini öneriyoruz. Gözünün alınmasını isteyecek kadar şiddetli ağrılara yola açan ağrılı göz sendromu ortaya çıkabilir, göz kayıplarıyla sonuçlanabilir. Kişinin korneasında yaralar oluşabilir. Görünen o ki toplumsal bazı etkileşimler, kişilerin görünümlerini değiştirme isteğinin sınırlarını aşması sonucunda ortaya çıkan bu istek, bedelinin çok ağır olduğu sonuçlara yol açabilir. Dolayısıyla bu anlattığım sebeplerle yapılması oldukça sakıncalı" cümleleriyle yeni göz rengi isteğinin aslında tamamen göz kayıplarıyla sonuçlanabileceğine dair uyarılarda bulundu. .
İlgili Galeriler