Üç nesildir optik sektörüne hizmet veren bir ailenin üyesi olan Erol Harbi, Türkiye’nin de artık bir Optik Müze’si olacağını ve kuruluşu için çalışmaların başladığını müjdeledi.
Anılar Müze Oluyor
Herkesin yaptığı işle, icra ettiği sanat ya da meslek ile ilgili değişik bir başlama öyküsü var. Kimi kendi yolunu çocukluğunda hayalini kurduğu bir mesleğe doğru yöneltirken, kimi tamamen tesadüfler sonucu öğreniminin kendisini yönlendirdiği bir mesleğe doğru yol alıyor. Kimisi de dünyaya gözünü açtığında bir mesleğin içine doğuyor.
Erol Harbi işte bu son gruba dahil olanlardan. Çalışma hayatına dedesinden babasına geçen bir cam kesme makinasıyla başlamış ve şimdi o makina, seramik taşının üzerinde hala duran cam izleriyle birlikte çalışma odasının baş köşesini süslüyor. Bugün geriye doğru baktığında hatırladığı tüm güzel anılarda yer alan bu aile yadigarı cam kesme makinası, kuruluş çalışmaları başlayan Optik Müze'nin de ilk kayıtlı objesi olarak belirlendi.
Optik konulu bir müze kurma fikrinin kendisine nereden geldiğini sorduğumuzda, Erol Harbi'nin bize aktardığı bilgiler şöyle:
"İnsanların çalışıp emek verdiği ve ailesinin geçimini sağladığı her mesleğin özel ve kutsal olduğunu düşünüyorum. Biz, mesleği gözlükçülük olan bir aileden geliyoruz. Rahmetli babamdan işimize dair ilk öğrendiğim şey "önce sağlıkçı, sonra ticaret erbabı" olduğumuzdu. Kendisi bunu her zaman işinin temeli olarak kabul ettiği gibi, bu mesleği icra eden kardeşimi ve beni de bu konuda asla taviz vermez bir biçimde yetiştirdi. İlerleyen çalışma yıllarımda optik sektörünün perakendeden farklı yönlerinde de atılımlar yaparken bu temel bakış açısını hiç değiştirmedim ve ben de çocuklarımla konuşurken mesleğimizin kutsiyetini ve önemini anlatmaya çalıştım. Son yıllarda ise artık zamanının geldiğini hep hissettiğim ve onlarla paylaştığım başka bir düşüncem daha vardı. "İnsan ne iş yaparsa yapsın, geçimini sağlayan mesleğe ve ülkesine bir katkıda bulunması lazım." Şimdiye kadar bu meslek ailemizi üç nesildir beslemiş; bunu dördüncü nesle aktarırken tüm yaşanmışlıkları, bilgiyi ve kültürü de aktarmamız lazım. Optik Müze fikrinin tohumu, işte bu mesleğe ve vatana geri ödeme duygusundan filizlendi. Optik Müze benim açımdan, ticari kaygı taşımayan, sadece sektörümüzün tarihini ve gelişimini göstermek ve mesleğimizi tanıtmak üzere yapılandırılmış kültürel bir girişim olacak.
Yeni değil, uzun yıllardır hayalini kurduğum bir fikir bu. Şimdi gerçekleştirilme zamanı geldi. Dünyada optik cihaz ve görme araçlarının sergilendiği irili ufaklı bir çok müze var. Neden bizim ülkemizde de olmasın?"
Erol Harbi'nin verdiği bilgilere göre 2 yıllık uzun soluklu bir proje olarak planlanan Optik Müze'nin yapılanmasında konuyla ilgili uzmanlarla ve koleksiyoncularla çalışmalar başladı. İstanbul'da kurulacak müzenin online gezilebilecek bir sitesi, çocuklara bilgi veren özel gezi programları, sanatsal işbirlikleri ve geçici sergi bölümleri de olacak.
İlk aşamada objelerin toplanması ve kategorizasyonu yapılıyor. Optik ve oftalmoloji alanında tarih boyunca ülkemizde kullanılan cam kesme, optimetri seti, küçük el aletleri gibi cihazlar; monokl, gözlük, binokular, lens, mercek gibi görme araçları ve gözlük kabı gibi aksesuarları, bu konuda yazılmış kitap, dergi ve gazete küpurları, reklam, broşür, kartpostal, pul gibi basılı malzemeler bilirkişilerce değerlendirilerek Optik Müze kapsamında sergilenmek üzere hazırlanacak.
Erol Harbi müzede yer alacak objeler için sektörümüzün değerli optik mağaza sahibi ve yetkililerine açık bir çağrıda bulunuyor. "Mesleğimize gönül ve emek vermiş birçok meslek erbabı var. Ellerinde bulunan tarihi ve antika sayılabilecek objelerin fotoğraflarını bizimle paylaşırlarsa bu objelerin müzede sergilenmesini sağlayabiliriz. Bu objelerle ilgili yaşanmışlıklar varsa, verenin ismiyle ve varsa hikayesiyle birlikte sergileme yapacağız. Objeler müzeye bağışlanabileceği gibi, doğrudan satın alma yoluna da gidebiliriz; bu, tümüyle objeleri veren kişilerin isteğine kalmış bir seçim. Önemli olan, mesleğimizi anlatacağımız, nesiller boyu gelişen optisyenliğe ilişkin objeler üzerinden tanıtım yapacağımız bu projede, her gözlükçü (optisyen) meslekdaşımızın katkısının olması.
Bu çağrıyı yalnızca gözlükçülere (optisyenlere) değil, aynı zamanda tüm halkımıza yapıyoruz. Herkes dedesinden babaannesinden kalma bir gözlüğü, ilginç, tarihi ya da antika olduğunu düşündüğü uygun objeleri müzeye satış ya da bağış yoluyla aktarabilir. İlk aşamada [email protected] adresine objelerin fotoğraflarını ve varsa bilgilerini bize göndermek suretiyle temasa geçmeleri yetecektir. Sonrasında biz gerekli adımları atarak kendilerini bilgilendireceğiz. "
Biz de Optik Gazete olarak bu anlamlı girişim için Sayın Erol Harbi'yi kutlar, açılacağı günü şimdiden heyecanla beklediğimiz Optik Müze'nin optik sektörüne hayırlı olmasını dileriz.
İlgili Galeriler