Nefes Uzmanı ve Yazar Nevşah Fidan Karamehmet, “nefes nasıl açılır ve doğal nefes nasıl alınır?” konusunu açıkladı.
“Disfonksiyonel nefes alışkanlıkları bence 21. yüzyıl insanının en büyük problemi. Çoğumuz doğal bir nefes alışkanlığına sahip değiliz. Bu nedenle de birçok insan doğasıyla, özüyle tam bağlantıda değil. Sonuç? Doğanızla, özünüzle bağlantıda değilseniz hayatta hep bir arayışınız olur. Her anınızı YOLda yaşarsınız, HALde değil. Bu arayış hiçbir zaman bitmez çünkü aslında asıl arayışınız çocukluğunuzda kaybettiğiniz doğal nefes sayesinde sahip olduğunuz dengeli, huzurlu, mutlu, güven ve bolluk içindeki histir.
Peki doğal nefes neden tüm huzurlu, dingin, dengeli, mutlu duygu, deneyim ve alışkanlıkların arkasında yatan sebeptir? Çünkü vücut sıvılarımızın kimyasal ekseni aldığımız nefes ile dengede tutulur. Eğer nefesimizde bir problem varsa, önce solunum kimyasal ekseni, sonra tüm vücut sıvılarının kimyasal ekseninde bozulma olur. Aşırı alkali veya asidik duruma geçtiğimizde ise negatif duygu ve düşünceler, özgüven eksikliği, değersizlik, depresyon, kararsızlık, suçluluk, öfke, korku, endişe gibi duygular tetiklenir. Ayrıca geçmişte yaşadığınız travmatik bir durum varsa vücut sıvılarınızdaki kimyasal değişimle doğru orantılı olarak tetiklenir.
Geçmişi unutamayan, geçmiş travlamalarının içinde yaşayan, sürekli geçmişi hatırlayan, geçmişi düşünen kişilerin ortak özellikleri vücut sıvılarındaki aşırı alkali durumdur. Bu kişilerin çoğunda solunum alkalozuna rastlarız. Ve zaten solunum alkalozunun, disfonksiyonel nefes alışkanlıkları sebebiyle ortaya çıkan solunum kimyasındaki bu dengesizliğin geçmiş travmaları ve negatif duygu ve düşünceleri tetiklediği tıp camiası tarafında bilinen bir konudur.
Nefes Alışkanlıklarımız Psikolojimizi Yönetir
Bu nedenle eğer çocuklukta öğrendiğiniz bir disfonksiyonel nefes alışkanlığınız varsa bunun davranış bilimi temelleri ile detaylı bir şekilde analiz edilmesi, motivasyonunun, geçmişinin, tetikleyicilerinin araştırılması ve yine davranış bilimi temelleriyle değiştirilmesi fevkalade önem taşımaktadır.
Düşünün; çocukluğunuzda öğrendiğiniz, fizyolojinizde alışkanlığa dönüşmüş, haberiniz bile olmadan bazı duygu, durum ve olaylar ile tetiklenen otomatik bir reaksiyon olan disfonksiyonel bir nefes alışkanlığınız var. Her streslendiğinizde ya da uçağa bindiğinizde, bir toplantıda konuşma yaptığınızda (disfonksiyonel alışkanlıkların farklı binlerce tetikleyicisi olabilir) tetiklenen, sizin haberiniz bile olmadan kendiliğinden ortaya çıkan bir davranış biçiminiz var. Örneğin her streslendiğinizde derin derin nefes almaya başlıyorsunuz ve muhtemelen bunun farkında bile değilsiniz. Derin nefes alıyor olmak (o an müsabaka sporu yapmıyorsanız) sizi solunum alkalozuna sokabilir, hipokapni durumu nedeniyle başınız ağrıyabilir, konsantrasyonunuz bozulabilir, hücrelere yeterince oksijen bırakılmadığı için başınız dönebilir, gözleriniz kararabilir, algınızda, hafızanızda problemler yaşayabilir ve her tür durum ortaya çıkabilir. Sizin kontrolünüz dışında kendiliğinden oluşan durum bir disfonksiyonel, öğrenilmiş davranış olarak analiz edilmediği müddetçe değişmez ve ciddi problemlere sebebiyet verebilir.
Oysa profesyonel bir ekip ve uzman bir kadro ile bir süre çalışırsanız yeni, fonksiyonel, fiziksel, duygusal ve mental sağlığınız için yararlı bir nefes alışkanlığına sahip olabilirsiniz.”
İlgili Galeriler