Ekrana Bakmak Ders Çalışmaktan Daha Çok Yoruyor

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, ailelere çocuklarının göz sağlığı ile ilgili tavsiyelerde bulundu.

Ekrana Bakmak Ders Çalışmaktan Daha Çok Yoruyor
17 Ocak 2018 Çarşamba 10:57

Okuldaki Başarısızlığının Sebebi Göz Bozukluğu Olabilir

Okullarda tablet veya bilgisayarla yapılan ödevlerin sık verilmesi ve akıllı tahta kullanımı gözlerde bozulmaya sebep oluyor. Okul çağındaki çocuklarda göz numarası değişikliğinin çok daha sık olduğunu belirten Medical Park Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca aileleri uyarıyor: “Çocuk tahtaya veya uzaktaki bir objeye gözlerini kısarak, tek gözünü kapatarak bakıyorsa, iyi görmek için baş pozisyonu yapıyorsa, gözünde ara ara kayma görülüyorsa, okuduğu zaman satır atlıyorsa; göz bozukluğu akla gelmeli. Sömestr döneminde çocuğun göz muayenesi mutlaka yapılmalı.”

Okul çağındaki çocuklarda göz numarası değişikliği çok daha sık oluyor. Bu durumun başlıca iki sebebi var. Bu sebeplerden biri; telefon, tablet ve bilgisayara olan maruziyetin fazla olması. Okullarda tablet veya bilgisayarla yapılan ödevlerin daha fazla verilmesi ve akıllı tahtaların kullanılması göz bozukluğu gelişimine sebep oluyor. İkinci bir sebep ise çocukların gelişimi devam ettiği için göz gelişimi de devam ediyor. Özellikle boyun uzaması ile beraber miyopta ve astigmatta artış meydana geliyor. Bütün bu durumlar hastaların göz muayenesine gelmesini zorunlu kılıyor. Çünkü bir çocukta göz bozukluğu varsa veya gözlük numarası eskimişse yeni bir gözlük alınmalı. Bu gibi önlemler alınmadığında çocuk tahtayı göremez. Doğal olarak çocuk göremediği harfi öğrenemez. Durum böyle olunca çocukta derslere karşı isteksizlik olur ve çocuğun okul başarısı düşer. Bunun için göz kontrolleri çok önemlidir. Sömestr, çocukların okula gitmediği bir dönem olduğundan dolayı hastanelere ulaşmak çok daha kolaydır.

7-8 Yaşından Sonra Tedavi Edilemeyebilir
“Ailenin hiçbir şüphesi olmasa dahi, daha önceden çocuğa göz muayenesi yapılmamışsa, mutlaka ama mutlaka bir defa göz muayenesi yapılmalıdır” diyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, bunu şu sözlerle açıklıyor: “Çünkü bazı göz bozuklukları çocukluk çağında tespit edilip tedavi edilirse tamamen düzelir ama 8-9 yaşından sonra hiç düzelmez. Örneğin; göz tembelliği en geç 7-8 yaşına kadar tedavisi mümkün olan bir rahatsızlıktır. Göz tembelliğini fark ettiğimizde tembel olan gözün daha çok çalışması için, sağlam olan gözü kapama tedavisi yapıyoruz ve tembel olan gözün görme seviyesi çok hızlı bir şekilde yüzde 100’e ulaşıyor. Ancak 9 yaşından sonra muayeneye getirilen çocuklar için aileler ne kadar pişman olsalar da geç kaldıklarından dolayı etkin, yüzde 100 olumlu tedavi mümkün olmuyor. Çocuğun gözünde bir rahatsızlık olmasa dahi düzenli olarak kontrole getirilmesi gerekiyor. Bazı aileler de şu hataya düşüyorlar; mesela çocuğunu 5 yaşında muayeneye getirmiş, muayenede her hangi bir problem çıkmamış, aradan 3-5 yıl geçmiş çocuk 9-10 yaşına gelmiş, ailenin kafasında hala o bilgi var. ‘Çocuğumun gözü sağlamdı, doktora gittiğim zaman muayene bulguları normaldi’ diye düşünüyorlar. Nasıl ki çocuğun dişleri 5 yıl içerisinde çürüyebilirse, 5 yıl içerisinde sağlam olan gözleri de bozulabilir. Kaldı ki, herkesin cebinde cep telefonu veya tabletin olduğu bir dönemde, gözlerde bozukluk oluşma ihtimali çok daha fazla.”

Söz Almaktan Çekinir, Ödev Yapmak İstemez
Çocuk tahtaya veya uzaktaki bir objeye gözlerini kısarak veya tek gözünü kapatarak bakıyorsa, iyi görmek için baş pozisyonu yapıyorsa, gözünde ara ara kayma oluyorsa, okuduğu zaman satır atlayarak okuyorsa, okurken gözünde sulanma ve ovalama isteği, kaşıntı gibi sıkıntılar oluyorsa; bu belirtiler, göz bozukluğunu akla getirmelidir.
“Ayağımıza uygun olmayan bir ayakkabı ile yürüdüğümüz zaman nasıl ağrıyorsa, gözümüz bozukken gözlük takmadığımızda veya taktığımız gözlük gözümüze uymadığında baş ağrısı yapar” diyen Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, “Bu da okul başarısını düşürür. Çünkü çocuk gözünü aktif olarak kullanmaktan kaçınır. Çocuk, çok rahat çözebileceği bir toplama işlemini bile tahtayı göremediği için cevap vermekten endişe duyar. Öğretmen kim bu soruyu cevaplayacak diye sorduğunda çocuk parmak kaldıramaz; çünkü soruyu göremez. Bu durumda öğretmen de öğrencinin başarısını doğru değerlendiremez” diyor.

Sağlıklı Gözler Okul Başarısını Artırıyor
Okullarda yapılan görme muayeneleri göz sağlığı açısından bir fikir sağlar ancak kesinlikle yeterli değildir. Birincisi, okul bir klinik ortamı değildir ve yanılma payı çok yüksektir. İkincisi ise çocuklarda gerçek göz bozukluğunu anlamanın tek yolu damlalı ölçümdür. Damlalı ölçüm de okullarda değil, hastanelerde yapılan bir ölçümdür. Bu sebeplerle, ‘Okuldaki taramada çocuğumun gözleri normal çıktı, o zaman bir problem yoktur’ diyemeyiz. Çünkü bazı aileler bu düşünceyle çocuğunun gözünün bozuk olduğunu 13-14 yaşında fark ediyor ve bir sonuç elde edemiyorlar. Çünkü doğru tedavi zamanını kaçırmış oluyorlar.

Sadece Bir Saat Ayıracaklar!
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, ailelere çok iş düştüğünün altını çizerek uyarıyor: “Sağ gözü de, sol gözü de aynı derecede bozuk olan çocuk herkesin kendi gibi gördüğünü zannediyor. Dolayısıyla gözlerinin bozuk olduğunu kendi başına anlayamıyor. Kendi göz bozukluğunu ifade edemiyor. Bir gözü bozuk, bir gözü sağlam olsa belki 8-9 yaşlarındaki bir çocuk kendini ifade edebilir ama iki gözü de aynı derecede bozuk olan bir çocuğun bunu ifade etmesi mümkün değil. Bu yüzden öğretmenin tahtaya yazdığı bir soruyu cevaplayabileceği veya cevaplayamayacağı soru olduğunu anlayamaz. Anlayamadığı için de parmağını kaldıramaz. Bu durumda öğretmen de çocuğun derse katılımını düşük olarak değerlendirecektir. Halbuki çocuk önde otursa veya gözlük taksa, soruyu görse ve cevaplayabileceği bir şeyse parmak kaldırıp katılım sağlayabilecek, özgüveni artacak ve otomatik olarak okulda başarısı artacak. Anne-babalar, çocuklarının göz sağlığı için sadece bir saatlerini ayırıp, çocuklarının gözlerinin sağlıklı olup olmadığını öğrenebilirler. Aileler, gün içerisinde ne kadar boş zaman geçirdiklerini düşünsünler ve evlatlarına ayıracakları bir saatin ne kadar önemli olduğunun farkına varsınlar.”

Yarım Saat Ekrana Bakmak 5 Saat Ders Çalışmaktan Daha Çok Yoruyor
Özellikle ilkokula giden bir çocuğun şahsi bir cep telefonu veya tableti olmamalı. Özellikle son 10 yılda cep telefonu ve tabletlerin yaygınlaşması ile çocuklarda miyop ve astigmat görülme sıklığı arttı. Her 5 çocuktan 1’inde göz bozukluğu var. Örneğin çocuğun eğer bilgisayardan yapılacak 2 saatlik bir ödevi varsa mutlaka mola vererek çalışmalı. Çok uzun süre, mola vermeden çalışmak gözlerde miyopi gelişimini artırıyor. Yarım saat bilgisayara bakmak gözleri, 5 saat kitap okumaktan daha fazla yoruyor. 20 dakikada bir, 20 saniye süresince 20 metre ve ötesine bakarak gözü ekrandan uzaklaştırıp gözün rahatlamasına fırsat tanımak gerekiyor.

Hayal Gücü Zayıflıyor
Çocuğun her iki gözünün sağlıklı görmesi 3 boyutlu görmeyi sağlar. Tek gözümüzle baktığımızda 3 boyutlu göremeyiz. Uzaktaki iki noktaya tek gözümüzle baktığımızda, noktalardan hangisinin önde, hangisinin arkada olduğunu anlayamayız. Sadece İki gözümüzle baktığımızda üç boyutlu görürüz. Bu nedenle iyi görmeyen gözler, kişinin 3 boyutlu görmesini ve hayal etmesini etkileyeceğinden dolayı hayal gücünü olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz.

Her Gün Bir Avuç Yaban Mersini
Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, göz sağlığını koruyan besinleri de anlatıyor: “Göz sağlığı için balık, zeytinyağı, semizotu, dereotu ve roka çok faydalıdır. Özelikle gözün ihtiyacı olan A vitamininden oldukça zengin olması sebebiyle yaban mersinini mutlaka tüketmeliler. Günde bir avuç kadar düzenli olarak tüketilmesi göz sağlığı için oldukça faydalıdır. Özellikle elma, havuç suyu da göze son derece faydalıdır.”
 
 
 

İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.