Kullandığımız teknoloji farkında olmadan gözlerimizi bozup ileriki yaşlarda gözlük kullanımına neden oluyor.
Teknolojinin gelişmesiyle tüm ülkelerde gözlük kullanımının arttığını söyleyen Dr. Uğur Ünsal, göz sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenleri Ege Telgraf’a anlattı
İnanç Zor / Özel Haber
Cep telefonu, tablet pc ve bilgisayar başında geçirdiğimiz süreleri düşündüğümüzde göz sağlığımız için kaygı duymamak elde değil… Yapılan araştırmalara göre teknolojinin gelişmesiyle doğru orantılı olarak hemen hemen bütün ülkelerde gözlük kullanımının arttığını söyleyen Op. Dr. Uğur Ünsal, göz hakkında doğru zannettiğimiz yanlışları, son zamanlarda özellikle gençler arasında yaygınlaşan lenslerin doğru kullanımı ve katarakt hastalığında erken teşhisin önemini Ege Telgraf’a anlattı.
Gelişen teknolojinin göz sağlığına olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu ifade eden Ünsal, “Şu anda tıpta teknolojinin en fazla ve en etkin kullanıldığı alan göz kliniğidir. Ancak şöyle bir gerçek var; teknolojinin gelişmesiyle birlikte alışkanlıklarımız da değişmeye başladı. iPad, cep telefonu, bilgisayar başında fazla zaman geçirmeye başladık. Biz çocukluğumuzda bu teknolojik aygıtlar olmadığından dışarıda zaman geçirirdik. Bundan dolayı da çocukların gözlük kullanma oranı daha düşüktü. Şimdi ise bu oran ciddi miktarda arttı. Çünkü yakına bakmak, gözün yakına olan akodomasyonunu (uyum refleksi) arttırıyor. Bu da çocuklarda göz numarasının gelişmesine neden oluyor. Yurt dışında yapılan bir çalışmada dünyadaki gözlük kullanım oranlarına bakıldığında Avustralya dışında tüm ülkelerde gözlük kullanım oranının arttığı sonucuna ulaşıldı. Yani kullandığımız teknoloji farkında olmadan bizim gözümüzü bozup ileriki yaşlarda gözlük kullanımına neden olmaktadır” diye konuştu.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
Toplumda göz hakkında doğru zannedilen yanlış bilgilerin olduğunu belirten Uğur, şunları söyledi: “Dinlendirici gözlük diye bir gözlük yoktur. Halk arasında dinlendirici gözlük denilen gözlüğü biz hasta yakını okurken rahatlasın diye veririz. Uzağa bakmakta sıkıntısı olmayan insanların, yakında 0.20, 0.50 gibi numarası varsa bunu vermek lazım. Yani o gözlükler aslında dinlendirici değil, düşük dereceli gerçek gözlüklerdir. İkincisi; ‘çocuk, televizyonu yakından izlediği için gözü bozuldu’ yaftalaması vardı. Bu da yanlıştır; çocuk televizyonu yakından izlediği için gözü bozulmaz, gözü zaten bozuk olduğu için televizyonu yakından izler.
Göz numarasında ilerleme gibi bir durum da kesinlikle olmaz. Gözlük kullanmazsak göz numarası artar da yanlış bir bilgidir. Gözlük taksanız da takmasanız da gözünüzün numarası yükselecekse yükselir, düşecekse düşer. Gözlük sizi tedavi etmez, sadece konforunuzu arttırır.”
‘10 DAKİKA DİNLENDİRİN’
Gözün 10 dakika uzağa bakarak dinlendirilmesi ve senede 1 defa göz muayenesine gidilmesi gerektiğine değinen Ünsal, “Uzun süreler boyunca teknolojik aygıtların başında zorunlu veya keyfi vakit geçiriyorsanız, yarım saat ekrana bakıp, 10 dakika uzağa bakarak gözlerinizi dinlendirmelisiniz. Bunu yaptığınız takdirde gözleriniz hiçbir sıkıntı yaşamaz. Özellikle teknolojiyle büyüyüp saatlerce oyun oynayan, video izleyen çocukların aileleri, çocuklarına uzağa bakarak göz dinlendirme bilincini aşılamalı. İşin temeline inecek olursak da çocuklar doğduktan 1 ya da 2 ay sonrasında göz muayenesine getirilmeli. İlk 3 ay bizim için gerçekten çok önemli. Eğer çocuğun katarakt ameliyatı olması gerekiyorsa ilk 3 aylık dönemde yaptırırsanız çocuğun görmesini geri kazandırabilirsiniz. Üçüncü aydan sonra çok fazla anlamlı olmayabilir. O yüzden çocuklar doğdukları anda göz kontrolüne getirilmeli. Bununla birlikte gözünde hiçbir sıkıntı olmasa bile herkesin senede bir göz muayenesine gitmesi gerekmektedir. Şeker, tansiyon gibi gözü etkileyebilen genel rahatsızlığı bulunan kişiler de 6 ayda bir gözünü kontrol ettirmelidir” dedi.
KATARAKT UYARISI
Görme bozukluklarının genetik, doğuştan(bireysel) veya yaşa bağlı ortaya çıktığını belirten Ünsal, günümüzde önlenebilir hastalıkların başında, körlüğe neden olan hastalıkların ise ikinci sırasında katarakt geldiğini ifade etti. Ünsal, bu hastalık hakkında şunları söyledi: “Katarakt tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Gözümüzün içerisinde bir mercek var. Bu mercek dışarıdan gelen ışınları gözün arkasındaki görme noktasına odaklar ve bu sayede nesneleri görmemizi sağlar. Mercek, cam gibi şeffaf bir dokudur. Zamanla o cam gibi olan doku puslanıp buğulanır. Bu puslanan merceğe katarakt denir. Katarakt ameliyatında puslu merceği yerinden çıkartıp yerine bir mercek koyuyoruz. Yani bir nevi parça değişimi yapıyoruz. Katarakt ameliyatı yaparken iğne yapmıyoruz. Gözü damla ile ortalama 10 ila 15 dakika uyuşturuyoruz. Ameliyattan çıktıktan sonra hasta ilk zamanlar biraz bulanık görür. İkinci günden sonra görme kalitesi artmaya başlar. Bir hafta sonra da görme kalitesi bizim istediğimiz seviyeye ulaşır. Katarakt ameliyatlarında yeni takılan merceğin modeli çok önemlidir. Hastaya uzak merceği takılırsa uzağı görür ama yakını görmek için okuma gözlüğü kullanmak zorunda kalır. Ancak akıllı mercekler kullanılırsa uzak, yakın ve orta mesafeyi rahatlıkla görebilir. Yüksek astigmatı olan hastalar için de gözün içerisine astigmatlı bir mercek takılması, hastanın astigmatından kurtulup, net bir görüntüye kavuşmasını sağlar. Göz cerrahisi, diğer cerrahilerden biraz daha farklı, daha naziktir ve katarakt ameliyatları cerrahın göze attığı imzadır. Ameliyatlar herkeste aynı sonucu vermez. Ameliyat olacak hastaların doktorun tecrübesine, vaka sayısına ve kurumuna güvenmesi lazım. Bu üçüne güvenirse iyi sonuçlar elde eder. ”
‘GÜNLÜK LENSLER KULLANILMALI’
Lens kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Uğur, “Lens kullanımı son yıllarda, özellikle gençler arasında artmaya başladı. Estetiğine önem verenler, gözlük takmak istemeyenler kontak lens kullanıyor. Kontak lenste temizlik çok önemli olduğundan bu lensleri kullanmak hassasiyet ister. Bakımına, temizliğine dikkat edilmezse buradan kaynaklanan enfeksiyonlar göz kaybına kadar götürür. Temizliğine dikkat etmeyen, kullanım kurallarına uymayanlara lens kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Bazı lensler için hafta ya da ay boyunca gözde kalabilir deniliyor. Ben buna katılmıyorum. Lens, sabah takıp akşam çıkartılmalı. Gözde kaldığı müddetçe enfeksiyona meyil yaratabilir ve gözünüzü kaybedebilirsiniz. Günlük kullanıp atılan lensler var. Aslında en güzel lens kullanım şekli bu” diye konuştu.
Kaynak: www.egetelgraf.com
İlgili Galeriler