Gerçekleri Stok Yönetimi Gösterir!

Stok Maliyetine Dikkat!

Optisyenlik müesseselerinin stok maliyetleri, işlerin bol olduğu zamanlarda pek de dikkate alınmayan bir konuydu. Ancak günümüzde, kârlılığın düşmesi, yabancı zincirlerin bireysel mağazalara karşı daha avantajlı alım yaparak, satışta haksız rekabet yaratmaları ve ciroların eskiye göre gereken seviyelerde olmaması gibi nedenlerle, her bireysel müessesenin alım yaparken çok dikkatli olması gerekiyor. Artık müessese sahiplerinin kazançlarının bir kısmını raflarda bırakmak gibi bir lüksü yok. Bunun çözümü, geçmiş seneye bakıp satış analizleri yapmaktan geçiyor. Bu analizlerden bir kaç tanesi üzerinde durmak istiyorum;

Satılmayan, modası geçen markaları veya tarzları azaltmak, yeni başlayan modaya ağırlık vermek çok önemli. Bu konuda "alışkanlığım var, senelerdir şu markayı satarım" tutumu kesinlikle hatalı stoklamayı beraberinde getirir. Aranılan, güncelliğini koruyan ürünleri alırken de geçen yıl kaç adet aldığınıza değil, kaç adet sattığınıza bakmalısınız. Sattığınız adet kadar alım yaparak yeni seneye devam edebilirsiniz.

Kârlılık nasıl?

Tamam şu marka satılıyor da, para kazandırıyor mu, buna bakmak lazım. Mağazalarımızda farklı ve kârlılığı yüksek ürünler bulundurmamız gerekiyor. Bizi ayakta tutacak satışlar, çok satan ürünlerin satışları değil, bize çok kazandıran ürünlerin satışlarıdır. Bu ürünlerde satıcı arkadaşlarımıza pirim vermek, pratik bir çözüm olabilir. Önüne hedef konmayan satıcı her zaman kolay satılan ürünü tercih edecektir. Pirim sistemi olmayan satışlarda, daha çok müşteri satıcıyı yönlendirir. Ancak pirim sistemi çalıştığında, satıcı isterse alıcıyı bambaşka dünyalara uçurabilir.

Avantajlı alabilmek ve satabilmek için ne yapmalıyız?

Satış fiyatlarını üretici ve ithalatçı firmalar belirliyor. Son 7-8 senedir bazı büyük üreticiler, perakendecilerin kârlılığını çok düşük seviyelere indirdi. Küçük esnafı ortadan kaldırırcasına bir tutum içindeler. Bundan kurtulmanın bir yolunun farklı ürünler satmak olduğunu belirtmiştim. Diğer bir yolu da toplanarak alım yapmaktır, avantaj sağlayabilmek için, kotalara boğulmak değil. Bağlı olduğunuz bir kooperatifiniz yoksa, en az yirmi müessese bir araya gelerek toplu alım yapmak üzere tedarikçilerle pazarlık edebilirsiniz. Alım gücünüz yükseldiği için karşılığında bir avantaj sağlarsınız. Size avantaj sağlamayan tedarikçinin ürünlerini almayabilirsiniz. Şunun altını çizmek istiyorum; "olmazsa olmaz" diye bir marka yada ürün yoktur. Her markanın bir alternatifi vardır. Sağa sola sapmadan birlikte hareket edebileceğiniz yirmi kişi bir araya geldiğinizde, başarıyı yakalarsınız. Bu sayede stok maliyetini arttıracak bir alım yapmaktan da kurtulmuş olursunuz.