Görmede puslanma ve azalmaya neden olabilen ağır bir ‘Göz Nezlesi’ olarak bilinen klinik duruma neden olurlar.
Göz nezlesine dikkat!
Kars Harakani Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Emre İstiklal Durgunlu, halk arasında “başının belası” olarak adlandırılan göz nezlesi hastalığıyla ilgili açıklamada bulunarak, bulaşıcı bir hastalık olduğunu söyledi.
Göz Nezlesi (Adenoviral Keratokonjonktivitler) hastalığının özellikle toplu alanlardan bulaşma riskinin yüksek olduğunu ifade eden Op. Dr. Durgunlu, “Adenoviral Konjonktivit şeklinde adlandırdığımız adenovirus enfeksiyonları göz hekimlerinin ve hastaların deyim yerindeyse ”başının belası” olan bulaşıcı bir göz hastalığıdır. Görmede puslanma ve azalmaya neden olabilen ağır bir ‘Göz Nezlesi’ olarak bilinen klinik duruma neden olurlar. Adenovirus enfeksiyonlarının bulaşıcılığı yüksektir.
Özellikle okul döneminin başlamış olması nedeniyle okullar, kreşler ve askeri alanlar gibi toplu yaşam ortamlarında bulaşması daha kolay ve riskli olduğundan bu kişilerin dikkatli olmasında fayda olduğunu düşünmekteyiz. Bulaşıcılık süresi hastalık belirtisi başlamadan başlar ve yaklaşık olarak 4 hafta kadar sürer. Bulaşma elden göze, gözden göze veya yüzme havuzlarından ve enfekte kişiler tarafından kirletilen her türlü nesneye temas sonrasında, elin göze temas edilmesi şeklinde olabilir. Hava yoluyla geçiş söz konusu değildir.” dedi.
Göz nezlesinin genellikle tek taraflı başlar ve çoğunlukla diğer gözde de enfeksiyona sebep olduğunu belirten Op. Dr. Durgunlu, “Göz nezlesinin en belirgin bulguları şiddetli sulanma, yoğun kızarıklık, çapaklanma, akıntı ve bulanık görme ve ışığa bakamamadır. Diğer göz nezlesi etkenlerinden farklı olarak Adenovirus enfeksiyonu; kornea dokusunda beyaz noktasal izlere neden olur. Bu noktasal izler bulanık görmenin esas sebebidir ve bu noktaların tedavisi uzun sürmektedir. Bunlara ek olarak çocuklarda ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu ve ishale de sebep olabilir. Bu belirtiler ortalama 2 hafta sürmektedir.” diye konuştu.
Op. Dr. Durgunlu, göz nezlesinin özgün bir tedavisinin olmadığını söyleyerek, “Yaptığımız tedavi daha çok hastanın konforunu artırmak, ağrı, bulanık görme şikayetlerini mümkün olan en kısa zamanda normale dönmesini sağlamak ve eklenecek yeni enfeksiyonların engellenmesi şeklinde özetlenebilir. Hastaların bu ve benzeri şikâyetleri olduğunda aksatmadan göz hekimi muayenesine gelmeleri önemlidir.” şeklinde konuştu.
Göz nezlesinden korunma yollarını da açıklayan Op. Dr. Durgunlu şunları söyledi: “Diğer bir önemli husus ise bu kadar kolay bulaşabilen bir hastalıktan kendimizi korumaktan geçmektedir. Bu bağlamda ellerimizi sık sık sabun ve bol su ile yıkamak, enfekte kişilerin kullandığı peçete-havlu vb. eşyalarından uzak durmak ve göz-el temasını azaltmak şeklinde özetlenebilir.”
Op. Dr. Durgunlu, Kars Harakani Devlet Hastanesinde göz nezlesinin tanı ve tedavisinin yapıldığını da kaydederek, “Göz neznesinin kesin tanısının konulması, tedavi ve takibinin düzenli ve özenli bir şekilde yapılması gerekir. Mevcut bulgular birçok göz hastalığı ile karışabileceğinden bu şikâyetleri olan hastaların kesinlikle Göz Hastalıkları Uzmanına muayene olması ve tedavisinin düzenlenmesi gerekmektedir. Kars Harakani Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları kliniği olarak Adenovirüs keratokonjonktivitlerinin tanı ve tedavisini yaptığımızı belirtmek isterim.” dedi.
Kaynak: www.gazetekars.com
İlgili Galeriler