Yüksek enerjiye sahip “Mavi Işık” ın uzun süreli ve yoğun etkisi neticesinde de, uluslararası literatürde AMD, Türkçede “Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu” veya halk arasında “Sarı Nokta Hastalığı” olarak bilinen hastalığın oluşumunun hızlandığı, birçok araştırmacı ve oftalmolog tarafından saptanmıştır.
İnsan gözü, dalga boyu 380-780 nm. arasındaki elektro manyetik dalgaları algılayabilmektedir. Bu bandtaki dalgalar görebildiğimiz ışığı oluşturur. Dalga boyu 380-500 nm arasındaki ışınlar, görebildiğimiz ışığın en yüksek enerjiye sahip olan bölümünü teşkil etmektedir. Uluslararası literatürde “HEV” (High-Energy Visible Light) olarak adlandırılan “Mavi” ışık, güneş ışığı yanında yapay ışık kaynakları tarafından da yayılmaktadır. Bu kaynakların başında enerji tasarruflu ampulleri, floresan ve led aydınlatmaları, tv ve bilgisayar ekranlarını, tablet ve akıllı telefonları sayabiliriz. Mavi ışığın olumsuz etkilerinden birisi görüş kalitesini düşürmesi, diğeri de retina tabakasındaki dokulara verebileceği olası zarardır. Dalga boyu daha kısa olan mavi ışık retinanın önünde odaklandığından elde edilen görüntüde her zaman az da olsa bir fluluk yaratır. Mavi ışığa maruz kalma neticesinde retinadaki epitel dokusunda ve fotoreseptörlerde kalıcı hasar oluşabilmektedir. Sarı Nokta hastalığı olarak da bilinen Makula Dejenerasyonu hastalığının risk faktörlerinden birisi olarak Mavi Işığın yıllarca birikimi gösterilmektedir.
Yüksek enerjiye sahip olan Mavi Işığın etkilerini ve zararlarını iki başlık altında inceleyebiliriz. Bu başlıklar, “Güneş’ten Gelen Mavi Işığın Zararları” ve “Elektrikli ve Elektronik Cihazların Yaydığı Mavi Işığın Zararları” dır.
Güneş’ten Gelen Mavi Işığın Zararları:
UV ışınlarının uzun süreli etkisi ile katarakt ve bazı kornea hastalıklarının oluşum ihtimalinin arttığı bilinen bir tıbbi gerçektir. Yüksek enerjiye sahip “Mavi Işık” ın uzun süreli ve yoğun etkisi neticesinde de, uluslararası literatürde AMD, Türkçede “Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu” veya halk arasında “Sarı Nokta Hastalığı” olarak bilinen hastalığın oluşumunun hızlandığı, birçok araştırmacı ve oftalmolog tarafından saptanmıştır. Sarı Nokta Hastalığının oluşumunun katarakt ameliyatı geçirmiş olan kişilerde daha fazla olmasının nedeni, önceden göz merceği tarafından büyük ölçüde absorbe edilen “Mavi Işık” ın, katarakt ameliyatından sonra, artık absorbe edilemeden direkt olarak retinaya ulaşması neticesinde retina hücrelerine zarar vermesidir. Çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre retina tabakasına en fazla zarar veren ışınlar, 415 ile 455 nm bandındaki ışınlar olup en kritik dalga boyundaki ışığın 435 nm. olduğu belirlenmiştir.
Özellikle aile geçmişinde Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (AMD) olanların, henüz gelişme çağında olan çocukların (göz mercekleri transparan olduğundan) ve özellikle katarakt ameliyatı geçirmiş kişilerin, 415-455 nm bandındaki güneş ışınlarından korunabilmesi için uygun güneş gözlüğü kullanmaları tavsiye edilmektedir.
Güneş ışığında bulunan “Mavi Işık”ın olumsuz etkilerinden korunmak için, genellikle turuncu ve kırmızı renkte olan renkli camlar kullanılmaktadır. Yalnız dikkat edilmesi gereken husus, bu gözlüklerin %100 UV absorbsiyonuna ilaveten “Mavi Işık” absorbsiyonunun da yeterince yüksek olmasının gerekliliğidir.
Elektrikli ve Elektronik Cihazların Yaydığı Mavi Işığın Zararları:
Mavi ışığın retina önünde odaklanması neticesinde görüntüde oluşan fluluğa ilaveten, araştırmalarda elde edilen bir bulgu da, gün batımından sonra “Mavi Işık” a maruz kalan birçok kişinin uyku düzeninin bozulduğu yönündedir. Mavi ışığın göz ile algılanması neticesinde beyinde oluşan algı, zamanın “henüz gece olmadığı” dır. Durum bu iken, vücudu uykuya hazırlayan Melatonin hormonu yeterince salgılanmaz. Yapılan bir deneyde, geceleyin 2 saat süreyle tablet bilgisayar kullanan bir çocukta Melatonin hormonu salgılanmasının %22 oranında azaldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle özellikle geceleyin, uyku saatinden önceki son 2-3 saatte, mavi ışık yayan lambalar veya elektronik cihazlarla temasta olan kişilerin, “Mavi Işık” korumalı cam kullanmaları önerilmektedir. Geceleyin mavi ışığa maruz kalmanın uyku düzenini, süresini ve kalitesini düşürdüğü ve dolayısı ile kanser, diyabet ve kalp hastalığı olasılığını artırdığı, obezite ve depresyona da neden olduğu iddia edilmektedir. Uyku düzeninin ve süresinin optimum düzeyde olabilmesi için alınması gereken diğer önemli tedbir de ışıksız ortamda uyunmasıdır. Uyku maskesi takmak da iyi bir uyku için önerilen diğer alternatiftir. Uyku esnasında yatak odasında ışık olacaksa, bu sarı veya turuncu olmalı, kesinlikle bir mavi ışık olmamalıdır.
Elektronik cihazların, floresan, enerji tasarruflu ampullerin ve led aydınlatmaların yaydığı “Mavi Işık” ın uyarıcı etkisini azaltmak için en etkili gözlükler, “Özel” turuncu renkli camlı gözlüklerdir. Renkli cam kullanmak istemeyenlere de vakum kaplama makinelerinde ön yüzeylerine yansıtıcı mavi-mor renkli kaplama uygulanan beyaz camlar (birçoğu hafif sarı renkte olmaktadır) önerilmektedir. Bu “renksiz” camlar genellikle UV ışınlarını %100 oranında absorbe etmekte ve Mavi-mor ışığı da %10-35 oranında yansıtmaktadır.
Yapılan deneylerde, geceleyin, elektronik cihazların, floresan, enerji tasarruflu ampullerin ve led aydınlatmaların yaydığı “Mavi Işık” ın uyarıcı etkisini azaltmak için özel turuncu boya ile boyanmış camların Mavi kaplamalı beyaz camlardan daha etkili olduğu görülmüştür.
Floresan ve led aydınlatmaların daha sarı ışık veren tiplerinin tercih edilmesi (“Cool White” yerine “Warm White” gibi), tv, bilgisayar, tablet ve akıllı telefonların ekran ışık ayarlarının yapılması, mavi ışığın olası olumsuz etkisini nispeten azaltacaktır. Mavi ışık yayan aydınlatmaları kendimizden olabildiğince uzak tutmak (en az 150 cm.) alınabilecek diğer bir tedbirdir. Geceleyin mavi ışığın zararını azaltmak için alınabilecek bir önlem de daha küçük ekranlı cihazların, daha uzak mesafeden ve daha kısa süre kullanılmasıdır. İhtiva ettiği düşük miktardaki “Mavi ışık” nedeniyle sağlığa zararı en düşük seviyede olan ampuller, şu anda birçok ülkede üretimi ve satışı yasaklanmış olan geleneksel tungsten filamanlı elektrik ampulleridir! Bu ampüllerin yasaklanma nedenlerinin başında, enerji tüketiminin ve atmosfere saldığı karbon dioksit miktarının yüksek olması gösterilmektedir.
TV ve bilgisayar ekranlarının, tablet ve akıllı telefonların göze olan diğer olumsuz etkisi, bu cihazların kullanımı esnasında gözlerin daha az kırpılması neticesinde oluşan göz kuruluğudur. Göz kuruluğu oluşmaması için gözlerin daha sık kırpılması ve gerektiği zaman da sahte gözyaşı kullanımı tavsiye edilmektedir. Bilgisayar kullananların göz yorgunluğunu azaltmak için tavsiye edilen 20-20-20 kuralı da genel kabul görmüş bir uygulamadır. Bu kural, bilgisayardaki her 20 dakikalık çalışmadan sonra 20 saniye ara verilerek en az 20 ayak (6 metre) mesafeye bakılarak gözlerin dinlendirilmesidir.
Gece kullanımı önerilen “Mavi Işık” koruma camlarının dezavantajları:
Beyaz olan “Mavi Işık” koruyucu “Mavi yansımalı” camların en önemli dezavantajı, istenilen korumayı gerçekleştirebilmesi için ön yüzeye uygulanan kaplamanın yansıtıcı özelliği nedeniyle bu camların, üzerlerine düşen ışığı normal camlardan daha fazla yansıtmalarıdır. Bu özellik nedeniyle “Mavi Işık” kesici “Mavi yansımalı” beyaz camlar özellikle geceleyin ışıklı ortamlarda ve araba kullanırken, anti-refle kaplamalı camlar kadar rahat olmamaktadır. Bu camların diğer dezavantajı da genellikle berrak olmayıp hafif sarı renkte olmalarıdır. Mavi ışığı yansıtma oranının %10-35 oranında olması da, korumanın birçok kez yetersiz olduğu eleştirisini getirmektedir.
“Özel” turuncu renkli gece gözlüklerinin, uyku düzeninin sağlanması konusunda mavi kaplamalı beyaz camlardan daha etkili olmalarına karşın, renkli olmaları nedeniyle ışık geçirgenliklerinin daha az olmaları ve görünüşleri itibarıyle birçok kullanıcı tarafından tercih edilmemeleri, bu camların en önemli dezavantajıdır.
Piyasaya kısa bir süre önce çıkan UV420 “Yeşil yansımalı” camlarda materyal 420 nm’ye kadar olan ışınları absorbe ettiğinden, bu banddaki ışınların yansıtılmasına gerek olmamakta ve dolayısıyle camların kullanımı özellikle geceleyin daha rahat olmaktadır.
“Mavi Işık” ın yararı var mıdır?
HEV kategorisinde olmakla birlikte 465-495 nm. bandındaki mavi-turkuaz ışınlar insan sağlığı için yararlıdır. Bu ışınların etkisi ile göz bebeklerinin çapı ve dolayısıyle göz içerisine giren ışığın miktarı ayarlanabilmektedir. Bu kategorideki ışınların etkisiyle örneğin Serotonin hormonunun (Mutluluk hormonu) salgılanması artmakta, konsantrasyon ve hafıza gibi yetenekler zirveye ulaşmakta ve kişiye canlılık ve zindelik vererek mutluluk hissi artırmaktadır. Bu özelliği nedeniyle kapalı ortamlarda karşılaştığımız “Mavi Işık”ın gün içerisinde yararlı olduğu; kişiyi iş saatlerinde uyanık tuttuğu, çalışma performansını artırdığı ve uyku saati geldiği zaman da sorunsuz bir şekilde uyumasını sağladığı bilinmektedir. Yapılan deneylerde gece sürüşünde arabanın ön bölümüne yerleştirilen mavi led aydınlatmaların sürücüyü uyanık tutmakta ve direksiyonda uyumakla sonuçlanan trafik kazalarını azaltmakta kafeinli kahveden daha etkili olduğu tespit edilmiştir.
Kaynak: Akay Optik arşiv
İlgili Galeriler