Kornea dokusunun incelerek yapısal bütünlüğünün bozulması sonucu gelişen keratokonüs, göz sağlığını tehdit ediyor. Hastalığın başlayıp gelişmesinde göz ovuşturmanın ve kaşımanın etkili olabileceği belirtilirken, genetik faktörler ise riski yaklaşık 10 kat artırıyor. Memorial Şişli Hastanesi Göz Merkezi Başkanı Doç. Dr. Barış Sönmez, keratokonüs ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Yeni Aldığınız Gözlüğünüz Kısa Sürede Etkisiz Kalıyorsa
İlk belirti ve bulgularını 16-24 yaş aralığında veren hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bu hastalıkta, saydam kornea dokusu düzensiz bir koni şeklinde öne doğru bombeleşir. Keratokonüs tanısı alan veya şüphesi olan hastalar; hastalığın ilerlemesine neden olan göz ovuşturma ve kaşıma gibi davranışlardan uzak durmalıdırlar.
Keratokonüs tanısının konulabilmesi için detaylı bir refraksiyon ve biyomikroskop muayenesi gereklidir. Elde edilen bulgular korneanın topografik olarak incelendiği görüntüleme tetkikleri ile birleştirilir. Kornea topografisi keratokonüsün seviyesi, korneanın eğimi ve lokalize kornea kalınlık değerleri hakkında detaylı bilgi verir. Hastalığın tipik belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Hastalığın tedavisinde, yapılan bilimsel çalışmalara göre UV – crosslinking (ışın tedavisi) işleminin hastalığın gelişimini yavaşlattığı ortaya konulmuştur. Riboflavin kullanılarak yapılan UV crosslinking tedavisi özellikle başlangıç evre keratokonüs hastalarında başarılı olmaktadır. Bu tedavide temel amaç, kornea dokusunun temel yapısını oluşturan ve keratokonüs hastalığında zayıflayarak direncini kaybeden kolajen lifleri arasındaki çapraz bağları artırarak dokunun anatomik bütünlüğünü yeniden sağlamaktır. Operasyon sırasında göze riboflavin içeren bir damla damlatılır ve ışın tedavisi sonrasında iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla göze yumuşak bir kontak lens takılır. Bu tedavi korneanın tedaviye cevabına göre bir veya birkaç seans olarak tekrarlanabilir. Tüm işlemler damla anestezisiyle yapılır. Bu görmeyi arttırmaya yönelik bir müdahale değildir.
Hastaya Özel Gaz Geçirgen Lenslerle İyileşme Sağlanabilir
Keratokonüs hastaları genellikle gaz geçirgen lensler sayesinde sağlanan optik düzeltme ile iyi bir görme keskinliğine kavuşur. Bu lensler kişiye ve keratokonik korneanın şekline göre özel olarak dizayn edilmekte ve her hasta için özel sipariş edilmektedir. Bilinen yumuşak kontak lenslerden farklı yapıya sahiptirler. Bu lenslerin göze uygunluğu ortalama 2-3 saat süren bir muayene sonrasında belirlenmektedir. Bu muayene lensin keratokonik yüzeye uyumu değerlendirilirken, uygun temel eğri ve lens çapı gibi değerler hesaplanır. Keratokonüs hastalarında gaz geçirgen lens muayenesi her yıl tekrarlanır ve hastalığın ilerlemesine paralel olarak lens parametreleri değiştirilir.
Birçok keratokonüs hastası gaz geçirgen lenslerini sağlıklı bir şekilde kullanarak ömür boyu iyi bir görüşe sahip olabilse de, hastalığın yıllar içerisinde ilerlemesiyle bazı hastalar kontak lens takamaz hale gelir. Hastalığın erken başladığı ve hızlı ilerlediği olgularda da uygun kontak lens bulunamayabilir. Bu hallerde cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulur.
Lensin Yetersiz Kalması Durumunda Kornea İçi Halka (Ring) Tedavisi
Öne doğru bombeleşen keratokonik kornea dokusunu tekrar eski haline getirmenin yollarından bir tanesi kornea içi halka segmentleri uygulamasıdır. Bu tedavi özellikle gözlük ve kontak lens ile yeterli görüş seviyesi elde edemeyen hastalarla, ileri derecede keratokonüs nedeniyle lens takamaz hale gelmiş hastalarda oldukça etkilidir. Halka segmentleri kornea ön yüzeyini düzleştirerek görüşü arttırır ve hastayı tekrar gözlük – kontak lensten fayda görür hale getirir. Halka tedavisi keratokonüsün ilerlemesini durdurmaz, ancak hastalığın ilerlemesine engel olmak amacıyla bu tedaviden önce veya sonra UV crosslinking tedavisi uygulanabilir. Halka segmenti uygulamaları damla anestezisiyle yapılır ve ağrısızdır.
Gözlük ve Lensin İşlevsiz Kalması Durumunda Kornea Nakli Gündeme Geliyor
Keratokonüs hastalığında en önemli tedavi seçeneği kornea naklidir. Kornea nakli gözlük ve kontak lenslerle yeterli görmesi olmayan, crosslinking ve kornea halka segmenti tedavilerinin sonuç vermediği veya bu tedavilerden fayda görmeyecek kadar ileri seviyede keratokonüs hastalığı olanlara yapılmaktadır. Hasta kornea dokusu, kadavradan alınan normal kornea dokusu ile değiştirilir. Kornea nakillerinin en başarılı olduğu hasta grubu keratokonüsü olan hastalardır. Kornea nakil ameliyatı lokal veya genel anestezi ile tam kat ya da korneanın yapısına göre lamellar olarak yapılmaktadır. Kornea nakli ameliyatı için uygun donör doku göz bankalarından temin edilmektedir.
İlk belirti ve bulgularını 16-24 yaş aralığında veren hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bu hastalıkta, saydam kornea dokusu düzensiz bir koni şeklinde öne doğru bombeleşir. Keratokonüs tanısı alan veya şüphesi olan hastalar; hastalığın ilerlemesine neden olan göz ovuşturma ve kaşıma gibi davranışlardan uzak durmalıdırlar.
Keratokonüs tanısının konulabilmesi için detaylı bir refraksiyon ve biyomikroskop muayenesi gereklidir. Elde edilen bulgular korneanın topografik olarak incelendiği görüntüleme tetkikleri ile birleştirilir. Kornea topografisi keratokonüsün seviyesi, korneanın eğimi ve lokalize kornea kalınlık değerleri hakkında detaylı bilgi verir. Hastalığın tipik belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Net görememe
- Yeni alınan gözlüğün kısa sürede yetersiz kalması
- İlerleyen astigmat
- Görüşte dalgalanma
Hastalığın tedavisinde, yapılan bilimsel çalışmalara göre UV – crosslinking (ışın tedavisi) işleminin hastalığın gelişimini yavaşlattığı ortaya konulmuştur. Riboflavin kullanılarak yapılan UV crosslinking tedavisi özellikle başlangıç evre keratokonüs hastalarında başarılı olmaktadır. Bu tedavide temel amaç, kornea dokusunun temel yapısını oluşturan ve keratokonüs hastalığında zayıflayarak direncini kaybeden kolajen lifleri arasındaki çapraz bağları artırarak dokunun anatomik bütünlüğünü yeniden sağlamaktır. Operasyon sırasında göze riboflavin içeren bir damla damlatılır ve ışın tedavisi sonrasında iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla göze yumuşak bir kontak lens takılır. Bu tedavi korneanın tedaviye cevabına göre bir veya birkaç seans olarak tekrarlanabilir. Tüm işlemler damla anestezisiyle yapılır. Bu görmeyi arttırmaya yönelik bir müdahale değildir.
Hastaya Özel Gaz Geçirgen Lenslerle İyileşme Sağlanabilir
Keratokonüs hastaları genellikle gaz geçirgen lensler sayesinde sağlanan optik düzeltme ile iyi bir görme keskinliğine kavuşur. Bu lensler kişiye ve keratokonik korneanın şekline göre özel olarak dizayn edilmekte ve her hasta için özel sipariş edilmektedir. Bilinen yumuşak kontak lenslerden farklı yapıya sahiptirler. Bu lenslerin göze uygunluğu ortalama 2-3 saat süren bir muayene sonrasında belirlenmektedir. Bu muayene lensin keratokonik yüzeye uyumu değerlendirilirken, uygun temel eğri ve lens çapı gibi değerler hesaplanır. Keratokonüs hastalarında gaz geçirgen lens muayenesi her yıl tekrarlanır ve hastalığın ilerlemesine paralel olarak lens parametreleri değiştirilir.
Birçok keratokonüs hastası gaz geçirgen lenslerini sağlıklı bir şekilde kullanarak ömür boyu iyi bir görüşe sahip olabilse de, hastalığın yıllar içerisinde ilerlemesiyle bazı hastalar kontak lens takamaz hale gelir. Hastalığın erken başladığı ve hızlı ilerlediği olgularda da uygun kontak lens bulunamayabilir. Bu hallerde cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulur.
Lensin Yetersiz Kalması Durumunda Kornea İçi Halka (Ring) Tedavisi
Öne doğru bombeleşen keratokonik kornea dokusunu tekrar eski haline getirmenin yollarından bir tanesi kornea içi halka segmentleri uygulamasıdır. Bu tedavi özellikle gözlük ve kontak lens ile yeterli görüş seviyesi elde edemeyen hastalarla, ileri derecede keratokonüs nedeniyle lens takamaz hale gelmiş hastalarda oldukça etkilidir. Halka segmentleri kornea ön yüzeyini düzleştirerek görüşü arttırır ve hastayı tekrar gözlük – kontak lensten fayda görür hale getirir. Halka tedavisi keratokonüsün ilerlemesini durdurmaz, ancak hastalığın ilerlemesine engel olmak amacıyla bu tedaviden önce veya sonra UV crosslinking tedavisi uygulanabilir. Halka segmenti uygulamaları damla anestezisiyle yapılır ve ağrısızdır.
Gözlük ve Lensin İşlevsiz Kalması Durumunda Kornea Nakli Gündeme Geliyor
Keratokonüs hastalığında en önemli tedavi seçeneği kornea naklidir. Kornea nakli gözlük ve kontak lenslerle yeterli görmesi olmayan, crosslinking ve kornea halka segmenti tedavilerinin sonuç vermediği veya bu tedavilerden fayda görmeyecek kadar ileri seviyede keratokonüs hastalığı olanlara yapılmaktadır. Hasta kornea dokusu, kadavradan alınan normal kornea dokusu ile değiştirilir. Kornea nakillerinin en başarılı olduğu hasta grubu keratokonüsü olan hastalardır. Kornea nakil ameliyatı lokal veya genel anestezi ile tam kat ya da korneanın yapısına göre lamellar olarak yapılmaktadır. Kornea nakli ameliyatı için uygun donör doku göz bankalarından temin edilmektedir.
İlgili Galeriler