Güneşe ‘kaçak’ bakmanın faturası ağır

30 milyon adetlik yerli güneş gözlüğü üretimi, kaçak ürünlerle savaşıyor. İddialara göre piyasadaki kaçak gözlük oranı yüzde 40’a vardı. Kaçak güneş gözlükleri, 100 binin üzerinde istihdamı olan sektörü haksız rekabetle vuruyor. Çareyi tüketiciyi bilinçlendirmekte arayan sanayici, “Kaçak gözlükler katarakt başta olmak üzere birçok göz hastalığına neden olarak daha büyük maliyet yaratıyor” uyarısını yaptı.

Güneş gözlüğü özellikle yaz aylarında bir ihtiyaç. Bu bilinçle ürünün penetrasyonu her geçen yıl artıyor. Ancak özellikle sosyal medyanın da etkisiyle daha çok moda ürünü olarak kabul edilen güneş gözlüklerinde dünyanın her köşesinde önlemeyen bir kaçak yükseliş var. Türkiye coğrafi konumundan dolayı kaçak güneş gözlüğü girişinin yüksek olduğu pazarlardan. Sektöre yıllarını veren gözlük üreticileri özellikle yaz aylarında pazarın yüzde 30-40’ının kaçak gözlüklerden oluştuğunu belirtiyor. Buna karşılık Türkiye’nin giderek büyüyen bir güneş gözlüğü üretimi de söz konusu. Üreticiler kaçakla mücadele etmek için bakanlıklarla yakın temasta olduklarını belirtiyorlar.

YILLIK ÜRETİM 30 MİLYON

Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı Murat Dibi, yerli gözlük sanayisinin son 20 yılda sıçrama yaptığını belirtti. 20 yıl önce 1 milyon adet olan yıllık güneş gözlüğü üretiminin bugün 30 milyon adetlere geldiğini vurgulayan Dibi, “Sanayicinin büyük kısmı kendi markası için üretiyor, ihraç ediyor. Bunun yanında bilinen büyük markalara taşeron üretim de var. Türkiye iç pazarda ihtiyacı karşılamanın yanı sıra önemli bir ihracata da imza atıyor” dedi.

İTHALE VERGİ GETİRİLDİ

Murat Dibi’nin verdiği bilgilere göre Türkiye gözlük sanayi, kaçak ürünlerle 25 yılı aşkın süredir mücadele ediyor. Dibi, “Bu konuda bakanlıklar ve diğer yetkili kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Kayıt dışılıkla savaşıyoruz. İthal güneş gözlükleri, elbette kayıtlı yollarla geliyor. Onlara devlet ortalama 8 dolar gibi ek bir vergi koyarak yerliyi koruyor. Bizim sanayimiz çok gelişti, ürünlerin kalitesi oldukça yüksek noktaya geldi. Fiyat rekabetini aştığımızda artık tüketici yerliyi tercih edebiliyor” diye konuştu.

Dibi, kayıt dışı gelen gözlüklerde ise sanayiciler olarak tek çareyi kamuoyunu bilinçlendirmekte bulduklarını belirtti.

TEK ÇARE BİLİNÇLENME

“Gözlük sanayicileri olarak göz hekimleri ile işbirliği yapıyoruz. Kaçak, denetimsiz, kalitesiz güneş gözlüğü kullanmanın tehlikelerini anlatıyoruz” diyen Dibi sözlerini şöyle sürdürdü: “Optik gözlük Sağlık Bakanlığı’na bağlı ama güneş gözlüğü Sanayi Bakanlığı’nın denetiminde. Dolayısıyla pazar yeri, market, giyim mağazaları, benzin istasyonları her yerde satılıyor. Her yerden erişimi var. Bu nedenle daha zor mücadele ediliyor. Adı üstünde kaçak, kontrol yok. Hekimlerle bu ürünleri kullanmanın katarakt başta olmak üzere birçok göz hastalığına neden olduğunu anlatıyoruz. Bilimsel çalışmalarla bilinçlenme yaratmaya çalışıyoruz.”

UV400 ETİKETLİ KAÇAK ÜRÜNLER VAR

Gözlük üreticisi Billur Optik’in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Silelioğlu, markalı ya da markasız milyonlarca güneş gözlüğünün pazara girdiğini belirtti. Kaçak üreticilerin etiket sorununu da çözdüklerini vurgulayan Silelioğlu, “Sertifika çıkarmak da artık çok kolay. Beyana tabi. ‘Göze zararlı değildir’ diyor satıyor. ‘UV400 filtrelidir’ diye etiket koyuyor. Piyasanın yüzde 30-40’ı kaçak. Öyle bir coşmuş durumda ki kaçak gözlük ithalatı, Türkiye’deki üreticiler küçülme yoluna gidiyor. Çünkü rekabet edemiyoruz. Çin’den sıfır maliyetle getiriyorlar. Kamyonlarla TIR’larla giriyor. En büyük toptancılar bile güneş gözlüğü ithalatı ve üretiminde artık mücadele edemiyor. Olayın sağlık riski boyutu ise daha yüksek maliyetlere neden olacak türden” ifadelerini kullandı.

Kaynak: www.hurriyet.com.tr