Ofis Çalışanları İçin 6 Sağlık Önerisi

Ofiste Sağlık İçin 6 Öneri

1- Oturma Süresini Bir Saat İle Sınırlayın
Sandalyeniz ne kadar ergonomik, masanız ne kadar rahat olursa olsun; oturarak geçirdiğiniz her bir saatin sonunda mutlaka ayağa kalkın. İsterseniz hiçbir yere gitmeyin, yerinizde sayın ama mutlaka ayağa kalkıp omurganızı normal pozisyonuna getirin. Oturmak, sanılanın aksine, omurgaya ayakta durmaktan çok daha fazla yük bindirir.

2- Boyun ve Bel Çukuru İle Sırt ve Kalça Çıkıntılarının Açısını Koruyun
Omurgamız; boyun ve bel kısmında çukur, sırt ve kalça kısmında ise çıkıntı yapacak şekilde tasarlanmıştır. İdeal olan bu pozisyon bozulduğunda omurgada yaralanmalar ve şekil bozuklukları meydana gelir. Boyun ya da bel ağrısı olarak kendini gösteren bu şekil bozuklukları da sandığınızdan çok daha kısa zamanda kalıcı olmaya ve hatta ilerlemeye meyillidir. Bu gibi durumlardan kaçınmak adına, otururken bile çukur ve çıkıntıların açısını korumaya dikkat etmelisiniz. Uzun sözün kısası; göğsünüzü masaya yaklaştırmayın, arkanıza yaslanın, başınızı dik tutun. Ayaklarınızın altına, bacaklarınızla vücudunuz arasındaki açıyı mümkün olduğunca 90 dereceye yaklaştıran bir yükselti koymanız da doğru duruş için faydalı olacaktır.

3- Esneme Hareketlerini İhmal Etmeyin
Vücudumuzdaki kaslar esnekliklerini korudukları sürece verimli çalışabilir, hareketlerimizi ağrısız-sızısız yapmamızı sağlayabilir. Uzun süre hareketsiz kalan kasların esneklikleri kaybolur ve boyları kısalır. Buna bağlı olarak da daha yataktan kalkar kalkmaz, güne ağrıyla başlarsınız. Bunu engellemek için güne esneme hareketleri ile başlayın. İş yerinizde de her ayağa kalktığınızda ya da otururken; kollarınızı, bacaklarınızı ve sırtınızı mümkün olduğunca esnetin.

4- Cep Telefonuna Boyun Eğmeyin
Cep telefonunuzu göz hizanıza kadar kaldırın. Boynumuz, ancak dik durduğu zaman başımızın ağırlığını dengeli biçimde taşıyabilir. Başınızı öne doğru eğdikçe, boynunuza yaptığı ağırlık artar. Bilgisayar ekranını da gerekirse altına bir yükselti koyarak yüz hizasına getirebilirsiniz.

5- Omuzlardaki Yükü Azaltın
Hiçbir şey yapmıyorken bile omuzlarınızda tonlarca ağırlık varmış gibi hissettiğiniz zamanlar oluyordur. Bu cümlede bir söz sanatı yok, kelimenin tam anlamıyla fiziksel bir ağırlıktan bahsediyoruz. Mesai bitti, eve geldiniz, ayaklarınızı uzattınız, dinleneceksiniz ama omuzlarınızın bundan haberi yok, hala kendilerini işte sanıyorlar. Hareketsizlik, kasların uzayıp kısalma ve gerilip gevşeme yeteneklerini köreltir. Bir de üzerine şehrin ve işlerin gerginliği eklenince, kaslar gevşemeyi unutabilir. Ayağa kalkın, bacaklarınızı hafifçe aralayın. Parmak uçlarınızda yükselirken, kollarınızı yukarı doğru kaldırın ve uzanabildiğiniz kadar uzanın. İçinizden yavaşça 10’a kadar sayarak bu şekilde durduktan sonr, birden bire ayak tabanlarınızın üstüne inin ve kollarınızı bırakın.

6- Ofis Modası: Karpal Tünel Sendromu
Hemen her iş için bir makine icat edildiği ve biz de hemen hepsine sahip olduğumuz halde, neden her tarafımız ağrıyor? Çünkü kullanmamız gereken asıl makineyi, yani vücudumuzu verimli kullanmıyoruz. İşte bu yüzden şimdilerde siyah atel çok moda. Siyah ateli birçok kıyafetiniz ile birlikte kullanabilirsiniz ancak el ve bilek ağrıları konusunda atel geçici bir çözüm sunacaktır.
Bileklerinizdeki baskıyı azaltmak için yumuşak bilek destekli mouse pad’lerden faydalanabilirsiniz. Tabii kollarınızın çalışma masanız üzerindeki konumu da önemli. Dirsekler üzerinde devamlı bir baskı olması zararlıdır. Doğru pozisyon, kolların dirseklerden itibaren 90 derecelik bir açıyla masanın üzerinde durmasıdır. Aklınıza geldikçe de kollarınızı ileri doğru uzatıp, yukarı doğru kaldırmayı ihmal etmeyin.

Kaynak: Mediacatonline.com