Anne adayları mutlaka göz muayenesi yaptırmalı!

Gebeliğin görme yeteneğine ve gözlere etkisi hakkında yazılı açıklama yapan Baylançiçek, anne adaylarının hamilelik döneminde hormonların etkisiyle fiziksel ve duygusal birçok değişim yaşadığına işaret etti.

Özellikle HCG, östrojen, relaksin ve progesteron hormonlarındaki artışın mide bulantısı, sırt ağrıları, sık idrara çıkma, kabızlık, ayak bileklerinde şişkinlik gibi şikayetlere yol açtığının bilindiğini dile getiren Baylançiçek, şunları kaydetti:

"Hamilelik döneminde yaşanan hormonal ve fiziksel değişikliklerden etkilenen bir diğer organımız da gözlerimizdir. Anne adaylarında sıklıkla rastladığımız şikayetlerin başında göz kuruluğu gelir. Androjen hormonundaki düşüş göz kuruluğuna yol açabilir. Göz hastalıkları uzmanının önerileri doğrultusunda kullanılan suni göz yaşı damlaları göz kuruluğuna çözüm olacaktır. Göz kuruluğu riski nedeniyle gebelik döneminde kontak lens kullanımı genellikle önermiyoruz.

Hamilelikte yaygın olarak karşılaştığımız bir diğer şikayet de bulanık görmedir. Bunun temel nedeni hamilelikte vücudun su tutmasına bağlı olarak kornea tabakasının kalınlığının ve çapının değişmesidir. Bu durum kontak lens kullanımında uyumsuzluğa ya da gözlük numaralarında değişikliğe yol açabilir. Çoğunlukla doğumdan ya da anne emzirmeyi bıraktıktan sonra şikayetler ortadan kaybolsa da göz hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir. Kontak lens kullanımı ve değişen gözlük numaraları konusunda en doğru bilgiyi uzman bir göz doktoru vererek, anne adayını yönlendirecektir."

"Anne adayları mutlaka göz muayenesi yaptırmalı"

Baylançiçek, hamilelik sürecinin birçok mevcut göz hastalığını tetikleyerek ilerlemesine sebep olabildiğine ve bazı hastalıkların da gebeliğe bağlı ortaya çıktığına dikkati çekti.

Anne olmaya karar veren adayların hamilelik sürecinden önce ya da hamileliğin erken döneminde mutlaka detaylı göz muayenesi ve retina taraması yaptırmaları gerektiğini kaydeden Baylançiçek, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle glokom ve yüksek miyopi gibi göz hastalıkları bulunanların, şeker ve yüksek tansiyon hastası olanların dikkat etmesi gerekir. Hamilelik süreci; diyabeti, yani şeker hastalığı olan kişilerde diyabetik retinopati görülme riskini artıran bir faktördür. Kan şekerinin artışına bağlı olarak gelişen diyabetik retinopati, retina tabakasındaki damarlarda tıkanmaya ve kalıcı görme kayıplarına yol açabilir.

Gebelik öncesi diyabeti olanlar ve gestasyonel diyabeti, yani gebeliğe bağlı şeker hastalığı gelişen anne adayları görme netliklerinde bir düşüş fark ederlerse hemen bir doktora başvurmalı. Görme bulanıklığı kan şekeri seviyesinin yükseldiğinin belirtisi olabilir. Anne adaylarının hem genel sağlığı hem de göz sağlığı için risk oluşturan bir diğer hastalık da yüksek tansiyon. İleri derecedeki yüksek tansiyon retinada kanamalara neden olabilmektedir. Yüksek miyopisi olanlar, diyabet hastaları ve ailesinde benzer hastalık öyküsü bulunanlar retina ayrılması, yani retinal dekolman riski taşımaktadır.

Retina dekolmanı, tam ve kalıcı görme kayıplarına yol açabilen ve hemen müdahale edilmesi gereken bir hastalıktır. Retina yırtığı, retina deliği olan ya da yüksek miyop hastası anne adaylarında doğum esnasındaki ıkınmalara bağlı olarak retina dekolmanı görebiliyoruz. Risk grubu içerisine giren anne adaylarının düzenli göz muayenesi yaptırmaları ve gebeliklerini takip eden kadın doğum uzmanlarını mevcut hastalıkları konusunda bilgilendirmeleri çok önemli.

Ayrıca glokom, yani göz tansiyonu tedavisinde kullanılan ilaçlar, olası yan etkilerinden anne ve bebeği korumak için hem hamilelik hem de emzirme döneminde doktora danışılarak, doktor kontrolünde kullanılmalıdır."

 "Gözler sağlığın aynasıdır"

Baylançiçek, hamilelik süresince düzenli göz kontrolü yaptırmanın anne ve bebeğin genel sağlığını korumada önemli bir önlem olduğunu belirtti.

Diyabetten hipertansiyona, tiroidden Behçet hastalığına kadar bütün vücut sistemini etkileyen pek çok hastalığın belirtilerinin gözlerde ortaya çıktığı bilgisini paylaşan Baylançiçek, şu açıklamalarda bulundu:

"Göz muayenesi ile birçok hastalığın ilk teşhisi konularak erken safhada tedavisi gerçekleştirilebiliyor. Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi anne ve bebek ölümlerine yol açabilen çok ciddi bir hastalıktır. Gebelik zehirlenmesinin birçok belirtisi vardır. Bu belirtilerden bazıları bulanık görme, geçici görme kaybı, yanıp sönen ışıklar görme, ışık hassasiyeti gibi görme işlevi ile ilgilidir.

Hayatımızın her döneminde olduğu gibi hamilelik döneminde de göz ve görmeyle ilgili şikayetleri ihmal etmemek gerekir. Anne adayları, sağlıklı beslenme, doğru egzersiz, sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durarak, düzenli uzman hekim kontrollerine giderek ve doktorlarının tavsiyelerini dinleyerek eşsiz bir deneyim olan hamilelik sürecini hem kendileri hem de bebekleri için daha rahat ve güzel bir hale getirebilirler."

Kaynak : star.com.tr