"Alerjik konjonktiviti olan, gözlerini sık kaşıyıp baskı yapan, ovalayan olgularda ve tozlu ülkelerde yaşayanlarda keratokonus daha sık görülmektedir."
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Açıkalın: 'Alerjik konjonktiviti olan, gözlerini sık kaşıyıp baskı yapan, ovalayan olgularda ve tozlu ülkelerde yaşayanlarda keratokonus daha sık görülmektedir.' 'Bu nedenle alerjisi olan olguların göz kaşıma ve ovalamasını engellenecek şekilde tedavileri düzenlenmeli, soğuk pansuman ve güneş gözlüğü kullanımına çok önem verilmelidir.' 'Hastalığın son aşamalarında ise kornea o kadar gerilir ve öne doğru bombeleşir ki bu korneanın katmanlarında yırtıklara sebep olarak göz içi sıvısının kornea katmanlarına geçip, korneanın şişmesine ve burada nedbe dokusunun oluşmasına sebep olabilir.' dedi.
Fatih Sultan Mehmet Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Göz Hastalıkları Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Banu Açıkalın, gözün saydam tabakası olan korneanın ilerleyici miyop ve astigmatla birlikte incelmesi ve sivrileşmesiyle oluşan ve 'kornea sivrileşmesi' olarak da bilinen keratokonusun, alerjik konjonktiviti olan, gözlerini sık kaşıyıp baskı yapan, ovalayan kişilerle, tozlu ülkelerde yaşayanlarda daha sık görüldüğünü söyledi.
Açıkalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kornea tabakasının göze gelen ışınların kırılmasını sağladığını, bu nedenle de görmede çok önemli bir işlevi bulunduğunu belirtti.
Keratokonus nedeniyle, normal şekli ilerleyici biçimde bozulan korneanın kırma gücünün de sürekli değiştiğini, ilerleyen miyopi ve düzensiz astigmat nedeniyle bulanık görme oluştuğunu ve sürekli gözlük değiştirme ihtiyacı duyulduğunu anlatan Açıkalın, 'Hastalık ilerledikçe gözlükle görme istenen düzeye ulaşamaz hale gelir. Hastalığın son aşamalarında ise kornea o kadar gerilir ve öne doğru bombeleşir ki bu korneanın katmanlarında yırtıklara sebep olarak göz içi sıvısının kornea katmanlarına geçip, korneanın şişmesine ve burada nedbe dokusunun oluşmasına sebep olabilir. Bu nedenle keratokonus kalıcı görme bozukluğuna da sebep olabilen bir hastalıktır.' ifadelerini kullandı.
- 'Hastalığın belirtileri ergenlik çağında ortaya çıkmaya başlar'
Doç. Dr. Açıkalın, hastalığın sebebinin tam olarak bilinmemekle birlikte, ailesel yatkınlık nedeniyle görülebildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Bu nedenle ailesinde keratokonus olanlar bu hastalık açısından daha duyarlı olmalıdır. Keratokonus, bazı sistemik hastalıklarla da beraber olabilmektedir. Alerjik konjonktiviti olan, gözlerini sık kaşıyıp baskı yapan, ovalayan olgularda ve tozlu ülkelerde yaşayanlarda da keratokonus daha sık görülmektedir. Bu nedenle alerjisi olan olguların göz kaşıma ve ovalamasını engellenecek şekilde tedavileri düzenlenmeli, soğuk pansuman ve güneş gözlüğü kullanımına çok önem verilmelidir. Belirtileri genellikle ergenlik çağında ortaya çıkmaya başlayan hastalığın çocuk yaşta tanısı zordur. Bu ancak çok ayrıntılı muayenelerle belirlenebilir. Birçok hasta kendilerinde sadece 'miyop astigmat' rahatsızlığı olduğunu zanneder. 20 ila 40 yaş arasında hastalık ilerleme gösterir. Bu dönemde gözlük numaraları sık sık değişmeye başlar ve hastalara her gittikleri göz uzmanı değişik numaralı gözlük reçeteleri verebilir. Gözlüğe rağmen hasta net göremeyebilir.'
Doç. Dr. Banu Açıkalın, tedavide hastalığın erken dönemlerinde özel sert kontak lensler kullanıldığına ancak bu lenslerin hastalığın ilerlemesini durduramadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bu lensler kornea merkezinin bombeliğini, dolayısıyla astigmatı düzeltir ve net görüş sağlayarak görme arttırılabilir. Ancak, hastalık ilerledikçe bunlar da yetersiz kalır ve görme giderek azalır. Bir başka alternatif tedavi kornea tabakası içine bir halka yerleştirmek şeklindedir. Bu tedavi hastalığın ilerlemesini kısmen durdurabilir. Diğer bir alternatif tedavi kornea nakli ameliyatıdır. Kornea nakli ameliyatı, vücudun, yüzde 15-20 oranında nakledilen kornea dokusunu reddetme olasılığı olması nedeniyle son aşamada tercih edilen bir tedavidir. Bu olgularda ret olasılığını azalmak için sadece korneanın belirli tabakaları ayrılarak hastaya nakledilir. Ancak son yıllarda etkinliği kabul gören bir tedavi olan korneal çapraz bağlama (Corneal Cross Linking) uygulamasıyla hastalığın ilerlemesi durdurulabilmektedir. Bu tedavinin amacı ilerlemekte olan keratokonus hastalığını durdurmak, kırma kusurunu azaltarak görme kalitesini arttırmak ve kornea nakli gereksinimini ortadan kaldırmaktır.'
Kaynak : beyazgazete.com
İlgili Galeriler