İstanbul'u Görmenin Ötesinde Gördünüz mü?
Dünyada 130 kentte 7 Milyondan fazla insana dokunmuş Karanlıkta Diyalog deneyimi şimdi de İstanbul'da.
Karanlıkta Diyalog deneyimiyle ilgili bilgileri ilk olarak Facebook'ta arkadaşlarımdan birinin duvarına yazdığı yazıda okuyup öğrenmiş ve çok heyecanlanmıştım. İstanbul'da da bu deneyimi yaşayabileceğimi duyunca heyecanım daha da arttı.
Gözümüzle görerek yaşamaya o kadar alışmışız ki, acaba gözümüzü kapatınca ne hissederiz? Eminim ki çocukken gözünüzü kapatıp kendi kendinize bunu deneyimlemeye çalışmışsınızdır. Aramızda körebe oynamamış çocuk olduğunu sanmıyorum. Görme duyusunun durduğu noktada diğer duyuların devreye girmesi gerçekten ilgi çekici bir deneyim. İleriki tarihlerde yeri geldikçe sizinle yıllardır çok severek katıldığım gözleri kapalı dans ve karanlıkta yoga deneyimlerimi de paylaşmayı umuyorum, ama şu anda bir süreliğine İstanbul'da deneyimleyebileceğimiz Karanlıkta Diyalog fırsatını hemen aktarmak isterim.
Karanlıkta Diyalog deneyiminin doğuşu yıllar öncesine dayanıyor. Alman felsefe doktoru Andreas Heinecke bir radyo istasyonunda çalıştığı yıllarda, kaza yüzünden görme duyusunu kaybeden bir görme engelliyle karşılaşıyor. İyi bir eğitmen olarak bu genci radyocu olarak yetiştirmeye çalışırken, olay tersine dönerek görme engelli genç meslekdaşı onun yaşama bakışını değiştiren bir eğitmen oluyor ve Andreas'ın "gözlerini açarak" farklılıkların ötesine geçtiğimizde neler yapabileceğimiz konusunda düşünmesine neden oluyor.
1988'de Almanya'da Prof. Dr. Andreas Heinecke tarafından oluşturulup hayata geçirilen Karanlıkta Diyalog, işte bu deneyimin bizlere de aktarılması için var. Karanlığın içinde gözümüzün açılmasını sağlayarak duyularımızı uyandırıyor ve farkındalığımızı derinleştiriyor.
Ben de bunu yaptım. Internetten biletimi alıp Gayrettepe Metrosundaki Karanlıkta Diyalog mekanına gittim. Hiç tanımadığım birkaç kişiyle birlikte yaşadığım bu deneyim gerçekten etkileyiciydi. Aslında yaptığımız tek şey normal bir günde bir parkta dolaşmak, bir caddede karşıdan karşıya geçmekti sadece. Ama tümüyle karanlıkta!
Sevgili görme engelli rehberimiz Abidin Bey eşliğinde İstanbul'u yeni bir "gözle gördüm", dokunarak, duyarak ve koklayarak... Ekibimizde 10 yaşlarında Emin isimli bir küçük arkadaşımız vardı, iyi ki vardı, çocuklarla yetişkinler arasındaki adaptasyon hızının ne kadar farklı olduğunu bir kez daha fark etme olanağına kavuştum. Bazıları için korku ve endişeyle başlayan deneyim kısa zamanda müthiş bir merak, heyecan ve keşfe dönüştü. Kendimi başka bir gözle gördüm. Ve görmeden kurulan o sesli köprülerde bambaşka bir deneyim yaşadım.
1.5 saat süren etkinlikten çıkıp aydınlığa geçtiğimde karanlığın yarattığı içsel algı farkını çok net bir şekilde hissediyor olmak etkileyiciydi. Yaşayarak öğrenme yöntemlerinin her çeşidinde olduğu gibi ben de başkalarını etkilememek, kendi yaşayacaklarını kaçırmalarına sebep olmamak için kendi deneyimimi kendime saklıyor, siz de ziyaret edin, kendi deneyiminizi yaşayın diyorum. Çünkü aynen etkinliğin giriş kapısında yazdığı gibi "Öğrenmenin tek yolu karşılaşmaktan geçer."
Güzel günler diliyorum.
Fatma Küçüktaş
Opak Lens
İş Geliştirme ve Eğitim Bölümü
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kaynak göstermeden kopyalamayınız.
- - - -