78 yaşındaki gözlükçü Zekiye Hanım

1950 yılında Hakkı İlhan tarafından açılan işyeri, O ölünce kardeşi Halil İlhan tarafından işletilmeye devam edildi. Halil Bey de Hac’da ölünce bu defa geleneği sürdürme işi eşi Zekiye Hanıma (İlhan) kaldı. Zekiye Hanım “Ağabeyimin ve eşimin yadigârı olan bu işyerini açık tutarak onların emanetini korumaya kendimi mecbur hissediyorum” diyor.

‘Hakkılar Gözlük’  olarak tanınan işyerinde daha önceleri, gözlük işinin yanı sıra çeşitli makineler satılıyor ve kuyumculuk da yapılıyormuş. Daha sonra diğerlerinden vazgeçilip sadece optik işine devam edilmiş.. Şu anda 66 yıl önce açılan dükkânda, sadece gözlük işi yapılıyor ve bu mekânı 78 yaşındaki Zekiye İlhan yönetiyor. 

“EŞİMİ HAC’DA BIRAKIP GELDİM”

Zekiye Hanım, eski yıllarına dönerek duygulanıyor ve şunları anlatıyor: “Eşim baştan beri işini hep geniş tuttu. Dikiş ve örgü makineleriyle çeşitli ev ve işyeri edevatları da satıyordu. Eski mağazamız çok genişti. Buraya gelince bazı işleri tasfiye etmek zorunda kaldık. Sadece kuyumculuk ve optik işi yapmaya başladık. Zaman içinde eşim kuyumculuğu da bıraktı. Daha doğrusu uğraşamadı. Sadece gözlük üzerine çalışmayı sürdürme karar aldık.. 1953 yılında evlendiğim eşim Halil’le Hacca gittik. Onu orada bırakıp ben Ordu’ya döndüm. Eşim kutsal topraklarda hayatını kaybetti ve orada toprağa verildi. Ondan 2 yıl sonra da oğlumu kaybettim. Ben şimdi onların arkalarını topluyorum. Şükür Allah’a..” 

HALİT KAHRAMAN  ÖĞLE TATİLİNİ GETİRDİ

“Meslekte hiç ilginç anılarınız oldu mu?” diye sorduğum Zekiye Hanım, şunları anlattı: “O yıllarda işlerimiz çok yoğundu. Dikiş makinesi de satıyorduk, ben ayrıca satın alanlara makinenin nasıl kullanılacağını da öğretiyordum. Örgü işlerimiz de vardı. Kuyumculuk, gözlükçülük derken başımızı kaşıyacak halimiz kalmıyordu. Gece gündüz çalışıyor, hafta sonları bile tatil yapamıyorduk. Gelip bizi evden alıyorlar, dükkânı açıyorduk. 1980’de ihtilâl olunca Halit Kahraman belediye başkanı oldu. Halit Bey ‘Her gün 12.00 ile 13.00 saatleri arasında öğle tatili yapılacak ve tüm işyerleri kapatılacak” diye bir ferman çıkardı. Bu karar beni çok sevindirdi, o kadar çok rahatladım ki anlatamam! Bir saatlik de olsa artık çalışmayacak, oturup istirahat edecek, rahatça yemeğimizi yiyecektik!”

TANIMADIĞIMIZ VALİ MUSA ERAN

Zekiye Hanım valilerle ilgili anılarını da bizimle şöyle paylaştı: “Bir gün Vali Musa Eran dükkâna geldi. Biz O’nun vali olduğunu bilmiyorduk. Yanında eşi ve çocuğu da vardı. Çocuğa gözlük yaptıracaklarmış. Eşim gözlüğü hazırlarken ben de eşi ile sohbet ediyordum. Çok hanımefendi bir kadındı. Eşim Musa Beye ‘Sizi tanır gibi oldum’ dediğinde  ‘Ustam sen önce işini bitir sonra tanışır, konuşuruz’ dedi. İş bitti, gözlüğü çocuğun gözüne taktık. Beğendiler. Vali, borçlarının ne olduğunu sordu. Galiba eşim 20 ya da 30 lira dedi. Musa Bey parayı verdi ve sonra da ‘Ben Ordu Valisi Musa Eran’ım’ dedi. Biz adeta şok olduk ve çok utandık, tanımamıştık. Vali bize ‘Çok haklısınız, tanımamanız normaldir. Hâtâ bizde, çünkü bizim öncelikle esnaflarımızı dolaşmamız gerekirdi’ diye hayıflandı.

VALİ BEY GÖZLÜK DENETİMİ YAPIYOR!

Zekiye İlhan bir başka Vali Nermi Alyanak’la ilgili anısını da şöyle özetledi: “Bir gün Vali Mermi Alyanak dükkâna girdi. Elinde kumpas vardı, denetim yapacağını söyledi. Sonra vitrindeki gözlükleri teker teker eline alarak kumpasla cam kalınlıklarını ölçmeye başladı. İşi bitince, bunu ne amaçla yaptığını sorduk. Bize, piyasada sahte ve sağlığa zararlı gözlük camları satılıyormuş, kontrole çıkmış!. Memurlara güvenmediği için denetimleri bizzat kendisi yapıyormuş.. Hayret ettik; bir vali denetim yapıyordu, olacak iş değildi... Günümüzle kıyaslayacak olursak, o valinin ne kadar görev aşkı ile dolu olduğunu şimdi çok daha iyi anlayabiliyoruz.”

GÖZLÜKTE ÖNEMLİ OLAN CAMIDIR

Zekiye Hanım son olarak gözlüğün kalitesi hakkında bilgiler verdi. Şimdilerde insanların gözlükte şekle önem verdiklerini, oysa öncelikle camlarının kalitesine özen göstermeleri gerektiğini savundu. Ve şöyle dedi: “Demek istiyorum ki, sadece çerçevesine bakarak gözlük alınmasın, çerçeve, şekil ve renk o kadar da önemli değil, önemli olan gözün rahat etmesidir. Unutulmamalıdır ki, paranın satın alamayacağı tek şey sağlıktır.”

Zekiye İlhan yanında 36 yıldır çalışan Ali Yıldız’dan da övgü ile söz etti. “Ali artık bizim çocuğumuz oldu. Bizi hiç bırakıp başka bir yere gitmedi. Ali ile uzun süredir birlikte olmaktan çok memnunum” diye konuştu. 

Kaynak : orduolay.com