Bu 5 Yaygın Alışkanlık Göz Sağlığınıza Zarar Verebilir

Bu 5 Yaygın Alışkanlık Göz Sağlığınıza Zarar Verebilir

Göz doktorları, gözlerinize zarar verebilecek yaygın hataları ve bunlardan nasıl kaçınılacağını detaylı bir şekilde açıklıyor.

Eskilerin "Gözler ruhun aynasıdır" sözünü duymuşsunuzdur. Bazen gözleriniz aynı zamanda genel sağlığınızın penceresidir, bu yüzden onları korumak çok önemlidir.Ekrana bakmaya ara vermek, ihtiyacınız varsa doğru gözlükleri takmak ve besleyici bir diyet yapmak, göz sağlığımızı korumak için her gün yapabileceğimiz temel şeylerdir. Peki ya görme duyunuza zarar verebilecek kötü alışkanlıklar?

Göz sağlığı söz konusu olduğunda insanların yaptığı en yaygın hatalardan bazıları ve daha sağlıklı, daha mutlu gözler için bunlardan nasıl kaçınılacağı hakkında göz doktorlarının açıklamalarını sizler için derledik.

1- İyi Bir Görüşünüz Varsa Göz Muayenelerini Atlamak

Weill Cornell Medicine'de bir göz doktoru olan Dr. Christopher Starr, "İnsanlar görme sorunları yoksa düzenli olarak bir göz doktoruna gitmeleri gerekmediğini düşünüyor ve bu çok büyük bir yanılgı" diyor.

20/20 görüşünüz olsa bile, özellikle yaşlandıkça rutin göz muayenesi yaptırmanız önemlidir. Göz muayeneleri, görüşünüzü değerlendirmek ve gözün bazı kısımlarında hastalık belirtileri olup olmadığını incelemek için yapılan testleri içerir.

Starr, "Göz muayenesinde görmeyi tehdit edebilecek ancak hiçbir semptomu olmayan veya görüşü etkilemeyen pek çok şey bulabiliriz" diyor. Bunlara, optik sinire zarar veren bir hastalık olan ve geri dönüşü olmayan görme kaybının yaygın bir nedeni olan glokom da dahildir.

Gözleriniz sağlığınız hakkında önemli bilgiler de tutabilir. Starr, "Genellikle hipertansiyon veya diyabet gibi sistemik hastalıkları ilk önce göz muayenelerinde tespit ediyoruz, hatta beyin tümörleri de buna dahil" diye açıklıyor.

Göz muayenesi önerileri yaş ve risk faktörlerine dayalıdır. Amerikan Oftalmoloji Akademisi'ne göre, sağlıklı ve iyi görüşe sahip 18 ila 39 yaş arasındaki yetişkinler en az iki yılda bir göz doktoru tarafından göz muayenesinden geçmelidir.

40 yaşında bir göz doktoruna kapsamlı bir göz muayenesi yaptırmalısınız ve bu sonuçlara bağlı olarak gelecekte ek muayeneler yapabilirsiniz. 40'tan 64'e kadar, hala göz probleminiz yoksa, iki yılda bir rutin göz muayenesi olmaya devam etmelisiniz. 65 yaşından sonra göz problemi olmayan yetişkinler en az yılda bir kez rutin göz muayenesi yaptırmalıdır.

Uzmanlar, bazı kişilerin risk faktörlerine ve diğer göz semptomlarına bağlı olarak daha sık göz muayenelerine ihtiyaç duyabileceğini belirtiyor, bu nedenle gözlerinizi ne sıklıkta kontrol ettirmeniz gerektiği konusunda her zaman doktorunuzla konuşun.

2- Gözleri Ovuşturmak

Bazen iyi bir göz ovmaktan daha rahatlatıcı bir şey yoktur - ama bu bir alışkanlık haline gelmemelidir. Penn Medicine'deki Scheie Göz Enstitüsü'nün oftalmoloji başkanı Dr. Bennie Jeng, "Gözlerinizi ovuşturmamaya çalışın" diyor.

Jeng, "Göz ovma çok, çok yaygın ve bunu genellikle düşünmeden yapıyoruz" diyor. Ancak uzmanlar, aşırı veya sürekli göz ovmanın geri dönüşü olmayan hasara neden olabileceğini ve ellerinizdeki bakterilerin bulaşma riskini artırabileceğini belirtiyor.

Mayo Clinic'e göre, göz ovmanın keratokonus adı verilen bir durumla da ilişkili olduğunu söyleyen Jeng, bunun kornea inceldiğinde ve şekilsizleştiğinde ortaya çıktığını ve bulanık görme veya ışık duyarlılığına yol açabileceğini söylüyor.

Jeng, şiddetine bağlı olarak keratokonusun kontak lensler veya cerrahi prosedürlerle düzeltilebileceğini söylüyor ve ekliyor: "Daha nadir durumlarda kornea nakli gerektirebilir."

Uzmanlar, kendinizi sık sık gözlerinizi ovuştururken buluyorsanız ve kendinizi durduramıyorsanız, bir göz doktoruna gitme vakti gelmiş olabilir.

3- Yeterince güneş gözlüğü takmamak

Uzmanların dikkat çektiği en önemli konulardan biri deyıl boyunca insanların yaptığı en büyük hatalardan biri göz korumasını ihmal etmek.

Göz doktoru olan Dr. Rudrani Banik, "Doğru güneş gözlüklerini takmamak veya yeterince sık takmamak, insanlar gözlerini ultraviyole (UV) maruziyetinden korumanın ne kadar önemli olduğunu genellikle unutuyor" diyor.

Banik, kısa vadede, uzun süreli UV maruziyetinin gözlerde kuruluk ve tahrişe ve hatta güneş yanığına neden olabileceğini söylüyor. Cleveland Clinic'e göre bir göz güneş yanığı (fotokeratit) ağrılı semptomlara ve geçici görme kaybına neden olabilir.

Starr, UV ışınlarına maruz kalmanın zamanla korneaya zarar verebileceğini ve katarakta, maküler dejenerasyona, görme problemlerine ve gözlerde ve göz kapaklarında kansere yol açabileceğini belirtiyor. Bu nedenle gözlerinizi zararlı UVA ve UVB ışınlarından korumanız çok önemlidir.

Banik, güneş gözlüğü satın aldığınızda %100 UVA ve UVB engelleme veya UV 400 yazan bir özellik arayın. “Satın aldığınız gözlük bu iki özellikten birini karşılıyorsa, doğru korumayı aldığınızı bilirsiniz. Güneş gözlüklerinin maliyeti gerçekten önemli değil” diye ekliyor Banik. Geniş kenarlı şapkalar ekstra koruma sağlayabilir.

“Bir başka büyük yanılgı da, bulutlu günlerde güneş gözlüğüne ihtiyacınız olmadığıdır. ... UV indeksi bulutlu günlerde hala yüksek olabilir” diyen Starr, buna karlı günlerin de dahil olduğunu ekliyor.

Dışarıda vakit geçirdiğiniz her zaman, özellikle UV indeksi yüksek olduğunda, güneş gözlüğü takmalısınız. Starr, "Hastalarıma her zaman güneş gözlüklerini gözleriniz için (günlük) güneş kremi olarak düşünmelerini söylerim" diyor.

4- Yanlış Göz Damlasını Aşırı Kullanmak

Kızarık, tahriş olmuş gözlerle mücadele ediyorsanız, göz damlaları rahatlama sağlayabilir - ancak türü önemlidir. Uzmanlar, kızarıklığı gidermek için reklamı yapılan bazı popüler göz damlalarının aslında semptomları daha da kötüleştirebileceğini, ancak şaşırtıcı sayıda insanın bunları aşırı kullandığını söylüyor.

Vazokonstriktör (nafazolin ve tetrahidrozolin gibi) içeren göz damlaları kızarıklığı veya rahatsızlığı geçici olarak giderebilir ancak semptomları tedavi etmez.

Kan damarlarını daraltıyorlar, diyor Banik, kızarıklığı görsel olarak hızla azaltıyor ama aynı zamanda göze giden kan akışını da kısıtlıyor. "Günlük kullanım için değiller" diye ekliyor.

Uzmanlar, vazokonstriktör göz damlalarının uzun süreli kullanımının bir bağımlılık yaratabileceğini ve geri tepme etkisine neden olabileceğini açıklıyor.

"Genellikle insanların onları her zaman kullanması, sonra bu kötü döngüye kapılmaları oluyor. ... Ne kadar çok kullanırsanız, sonunda her gün kullanmak zorunda kalırsınız ve sonunda gözleriniz hep kırmızı olur." ve ondan kurtulamazsınız" diyor Jeng.

Jeng, vazokonstriktörlerin yalnızca idareli bir şekilde ve daha beyaz gözler istediğiniz özel bir etkinlik için olduğu gibi gerçekten hızlı bir rahatlamaya ihtiyacınız varsa kullanılması gerektiğini söylüyor.

Alternatif olarak, Banik, ekstra yatıştırıcı bir rahatlama için (gözleri kayganlaştıran) yapay gözyaşı kullanılmasını ve buzdolabında soğutulmasını öneriyor.

Kronik olarak kırmızı, tahriş olmuş gözlerden şikayetçiyseniz, uzmanlar sebebi bulmanıza yardımcı olabilecek bir göz doktoruna görünmenizi öneriyor. Banik, örneğin alerji ise, bunların günlük kullanım için güvenli olan antihistaminikler içeren göz damlalarıyla tedavi edilebileceğini söylüyor.

Eczanede bulunan göz damlası seçenekleri hakkında sorularınız varsa her zaman bir eczacıyla konuşun.

5- Kontak Lensler İle Uyumak Veya Yüzmek

Uzmanlar, kontak lens kullananların yapmaya devam ettiği bazı hatalar konusunda kullanıcıları uyarıyor.

Jeng, ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından uyumak için onaylanmış lensler olsa da, bunları yatmadan önce çıkarmanın en iyisi olduğunu söylüyor.

Jeng, "Kontak lenslerinizde uyumaktan kaynaklanan enfeksiyon riski, gece boyunca kullanım için onaylansın veya onaylanmasın, katlanarak artıyor" diye ekliyor. Bunlar, antibiyotik göz damlaları ile tedavi edilebilen enfeksiyonlardan kornea nakli gerektiren enfeksiyonlara kadar değişir.

Ayrıca kontak lenslerle uyumak kornea ülserlerine yol açabilir, diyor Starr, bu da kalıcı hasara ve görme kaybına neden olabilir.

Jeng, "Kendinizi daha yüksek enfeksiyon riskine sokmak istemiyorsanız, tavsiyem asla kontak lenslerinizle uyumamaktır" diyor.

Aynı durumlar kontak lensler ile yüzme için de geçerlidir. Banik, havuz veya jakuzideki klorlu su, tatlı su veya tuzlu su olsun, kontak lenslerinizin havuza girmeden önce mutlaka çıkarılması gerektiğini söylüyor.

Lens takarken yüzmek veya kafanızı suya sokmak sadece gözleri tahriş etmekle kalmaz, aynı zamanda enfeksiyon riskini de artırır. Starr, "Su genellikle oldukça kirlidir ve sudaki mikropların ve kontak lenslerin birleşimi, en kötü senaryolarda körlüğe bile neden olabilecek kötü enfeksiyonlara yol açabilir" diyor.

Peki ya klorlu su? Banik, klorun tüm patojenleri öldürmediğini ve kontak lenslerin suda bulunan belirli bakteri türleri için göze girdikten sonra bir "üreme alanı" gibi olduğunu söylüyor.

Sualtını görebilmek istiyorsanız, Banik numaralı gözlükleri öneriyor. Banik, hatalar olabilir, bu nedenle havuza girmeden önce lenslerinizi çıkarmayı unutursanız, sudan çıkar çıkmaz onları hemen çıkartın diye ekliyor.