Hadi gelin, gözlerinizin yansıtabileceği altı hastalığı mercek altına alalım.
Gözleriniz sağlığınızla ilgili ne söylüyor?
“Gözler kalbin aynasıdır” sözünü duymuşsunuzdur, gözlerimiz aynı zamanda sağlımızın da aynası. Hadi gelin, gözlerinizin yansıtabileceği altı hastalığı mercek altına alalım.
Katarakt: Katarakt, göz merceğinin bulutlanmasıdır ve 40 yaş sonrası insanlarda görüş kaybının en yaygın sebebi.
Katarakt; diyabeti olan, aşırı radyasyona maruz kalan, aile geçmişinde katarakt olan ve uzun süre kortikosteroid kullanmış olan kişilerde ortaya çıkar. Beslenme düzenimiz de katarakt riskinizi etkileyebilir. Avustralyalı araştırmacılar, beslenme düzeninizdeki fazla sodyum tüketiminin katarakt oluşumuyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Birçok katarakt tipi arasından, en hızlı gelişim gösteren katarakt tipi göz merceğinin arkasında oluşan. Bu tip katarakt okuma yetimize etki eder, parlak ışıkta görüşümüzü azaltır ve geceleri ışığa baktığımızda ışık halkaları görmenize sebep olur. Kataraktın tedavisi lazer ameliyattır ve tıbbi tahminler genellikle olumlu yöndedir.
Yüksek kolesterol: Göz kapağı şişlikleri genellikle bakteri enfeksiyonundan kaynaklanır ve yüksek oranda iyileştirilebilir. Bazen de tıkanmış yağ bezelerinden dolayı ortaya çıkar ve genellikle kendiliğinden iyileşir. Ancak bazen bu şişlikler daha ciddi bir sağlık durumunun göstergesi olabilir: Ksantelazma. Bunlar sarı renkli, yumuşak ve yağlı yumrulardır. Ksentelazmalar yüksek kolesterollü kişilerde ortaya çıkar ve kalp hastalığının belirtisi olabilirler. Ksantomalar aynı zamanda dirsek, el, ayak veya diz gibi vücudun farklı bölümlerinde de ortaya çıkabilir.
Sarılık: Güzel kahverengi veya deniz mavisi gözlerinizden dolayı iltifatlar aldığınızı biliyorum ancak kimsenin size “Ne tatlı sarı gözlerin var” demediğinden kesinlikle eminim. Eğer gözünüzün beyaz kısmının tamamı sarıya dönerse, yüksek ihtimalle sarılık olmuşsunuzdur. Sarılık, karaciğerde fonksiyon bozukluğundan dolayı oluşur ve sebebi, kanda filtrelenememiş yüksek oranda bilirubin’in (safra boyası) deride depolanmaya başlamasıdır. Bu, ayrıca cildin de sararmasına sebep olur.
Enfeksiyon: Mevsimler değişmeye başlayıp polenler etrafta uçuşmaya başlayınca, rahatsız edici, kızarık, kaşınan ve sulu gözlere sebep olan alerjimizin uyanışını korkuyla bekleriz. Neyse ki reçetesiz satılan göz damlaları bu semptomları kontrol altında tutmamıza yardımcı oluyor. Ancak eğer rahatsızlıklarınıza ışık duyarlılığı ve kalın mukus gibi bir akıntı da eşlik ediyorsa, ‘pembe göz’ olarak da bilinen bir enfeksiyon kapmış olabilirsiniz. Eğer durum bu şekildeyse, tedavi için doktorunuzu ziyaret edin.
Migren: Gözleriniz size oyunlar mı oynuyor? Baş ağrısı eşliğinde çakan ışıklar, bulanık ya da siyah noktalar görmek migren ağrısı yaşadığınızın göstergesi olabilir. Bu görüş bozukluğu oküler migren olarak da nitelendirilebilir. Oküler migren, her iki gözünüzün de görüşünü etkiler ama baş ağrısından önce veya ağrı sırasında tek bir gözünüzde görüş kaybı yaşıyorsanız retinal migreniniz olabilir. Test yapması için bir doktora görünün.
Diyabet: Göz sağlığınız diyabetinizi ne kadar iyi kontrol altında tuttuğunuzun da önemli bir göstergesi. Yüksek seviyeli kan şekeri; ellerdeki, ayaklardaki, böbreklerdeki ve gözlerdeki kılcal damarlarınıza zarar verebilir. Yüksek glükoz değerlerinin sonucu olarak, retinaya kan akışını azaltabilecek kan damarı anomalileri oluşabilir.
Kaynak: www.hurriyet.com.tr
İlgili Galeriler