Oda-Birlik Konusunda Akil ve Sakin Davranmak Zamanı

"Oda-birlik konusunun bu kaotik yönetim tarzıyla yerel kanadın değil, yabancı kanadın kazançlı çıkması işten bile değil."

Oda-Birlik Konusunda Akil ve Sakin Davranmak Zamanı
25 Eylül 2019 Çarşamba 17:59

Oda-Birlik Konusunda
Akil ve Sakin Davranmak Zamanı

 
Değerli Meslektaşlarım,

Son zamanlarda oda-birlik yönetimine onlarca dava açıldığı, hatta bunlardan bazılarının da yürütmeyi durdurma talepli davalar olduğunu duymaya başlamıştım.

Optik Gazete’ye farklı kanal ve taraflardan iletilen basın bültenlerinden, yayımladığımız  haberlerden de bu duyumların gerçekleri yansıttığını anlayabiliyoruz.

Bu aşamada yapılacak en doğru şey akil ve sakin davranmaktır.

Bununla neyi kast ediyorum, izah edeyim.

Öncelikle oda-birlik yönetiminde maalesef ilk günden bazı planlama eksiklikleri vardı. Ve ilk aşamada resmi bütünsel görememenin getirdiği sıkıntılarla bu eksiklikler bugüne büyüyerek geldi.

Oda-birlik yönetimi ilk günden sektörün her kesimini kucaklayacak bir bakış açısıyla hareket etmedi. Maalesef ki sektörün bütününü ilgilendiren oda-birlik konusunda yerel bağımsız optisyenlik müesseselerinin çoğu bugün bile gereken minimum bilgiye sahip değil. Halbuki ilk günden oda-birlik konusu tabana yayılmalı, herkesin haklarını öğrenmesi sağlanmalı ve bölgesinin idaresinde ve Türkiye genelinde kendi adaylarını çıkarmalarına olanak tanınmalıydı.

Bugün oda-birlik konusunda minimum bilgi sahibi olan maksimum 400-500 gözlükçü/Optisyen vardır. Nerede geri kalan yaklaşık 6500 optisyenlik müessesesi yetkilileri?

Hal böyle olunca yerel bağımsız optisyenlik müesseselerinin çoğunluk oluşu işlevini yitiriyor. Bilgili olacaklar ki sorgulayabilsinler, sorgulayacaklar ki kendi avantajlarına ve dezavantajlarına olan noktaları fark edip birlikten doğacak güçlerini harekete geçirebilsinler.

Oysa ki emin olun bütün perakende hizmeti veren küresel zincir mağazaların oda-birlik sürecinde ciddi bilgileri var. Kendi gelişmelerine yarayacak konuları gayet iyi biliyor ve takip ediyorlar, kendi gelişimlerini tıkayacak konuları da bertaraf etme çabası içindeler. Ve yerel kanadın zafiyetlerini de çok yakından takip ederek, yeri geldiğinde harekete geçmek üzere hazır bekliyorlar.

Oda-birlik konusunun bu kaotik yönetim tarzıyla yerel kanadın değil, yabancı kanadın kazançlı çıkması işten bile değil.

Bakın daha dışarıdan hiçbir yaptırım gelmeden durum arap saçına dönmüş durumda. Bir de o davalardan yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa ne olacak, varın siz düşünün.

Buranın altını çiziyorum: Daha oda-birlik konusunda dışarıdan gelen itirazlar etkisini göstermeden, yönetimdeki kişiler birbiriyle kavgaya başladılar bile. Dışarıdan etki yok, içerisi kaynıyor!

Oda-birlik ciddi bir kurum. Hem yetkileri, hem de sorumlulukları açısından yönetiminde yer alacak kişilerin sektör dinamiklerini çok iyi bilen, dürüst, açık, hızlı iş üreten nitelikte kişiler olmaları önemlidir. Sadece dernek deneyimi oda-birlik yönetiminde olmak için yeterli değildir, bugün gelinen ortam da bunu net olarak göstermektedir.

Oda-birlik kuruluşu aşamasında her kesimi bilgilendirmek, her bölgenin kendi dinamikleri içinde temsilcilerini bulmasına ortam hazırlamak, açık ve güçlü bir finans altyapısı kurmak, bu altyapıda sektör mensuplarına hizmeti en iyi şekilde ulaştırmak için departmanları oluşturmak gibi temel işler dururken; yöneticilerin makam arabalarının Mercedes olması gerektiği, çakarsız makam arabası olmasının eksikliği, makam odalarının tefrişatı gibi konular konuşuluyor.

Yazıktır. Emeklere, ümitlere, mesleğimizin geleceğine yazıktır.

Şimdi durup izlemekten başka yapılacak bir şey yok. Akil ve sakin bir şekilde oda-birlik konusunun varacağı noktayı görmeden hareket etmemek en doğrusu. Aksi takdirde yerel bağımsız optisyenlik müesseseleri zor durumda kalabilirler.

Örneğin oda-birlik aidatları toplanmaya başladı. Bazıları için kayıt ve üyelik aidatını ödemek müesseseyi zorlamayabilir, ancak çoğu müessese için böyle bir miktarı yekten vermek zorlayıcıdır. Şahsen, kredi alıp bir an önce ödemeye çalışan müessese sahipleri tanıyorum. Oda-birlik konusunda bir yürütme durdurma kararı çıktığında bu süreç uzun bir süre askıda kalacaktır. O zaman ne olacak toplanan aidatlar?

Çok uzun zaman önce değil, 20 Eylül’de Optik Gazete’de “Gerçekten Oda mı Olacağız, Yoksa Eski Zihniyetin Egemen Olduğu Dernekçilik Sistemi İle mi Yönetileceğiz?” başlıklı bir yazım yayınlanmıştı. O yazıda iyi niyetli olduğu anlaşılan, ama kötü niyetlere yol açacak şekilde, oda-birlik mekanlarının tefrişatını yapmak üzere toptancı, tedarikçi ve üreticilerden ödeme isteyen heyetlerden bahsetmiştim.

Peki, bu heyetlere ödeme yapan kişi ve kuruluşlar olduysa, o ödemelerin akıbeti ne olacaktır?

Oda-birlik konusunda mekan düzenleme işini üzerine alan bölgesel yöneticiler büyük bir fedakarlıkla oda-birlik kasasından para gelene kadar kendi ceplerinden bu işlemleri yapmaya kalkışmış olabilirler. Nasılsa yakın zamanda ödemelerini alacaklarını düşünürken, bu iş sürüncemeye girdiğinde onlara ödedikleri para geri ödenecek midir acaba?

İşte bu nedenle, bu aşamada optik sektörü mensupları olarak herkesin akil ve sakin davranma zamanı gelmiş olup, olan bitenler netleşene kadar beklemek yerinde olur diye düşünüyorum.

Tüm sektörümüzün hakkında ne olursa en hayırlısının olması temennisi ile iyi çalışmalar dilerim.

H. Erol Harbi
Opak Lens Yönetim Kurulu Başkanı


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.