10 yıl sonra medikal alanda ciddi bir istihdama ihtiyaç duyulacak
Sağlıkta eleman açığı artıyor! Çok değil, 10 yıl sonra medikal alanda ciddi bir istihdama ihtiyaç duyulacak Türkiye yaş ortalaması açısından genç bir nüfusa sahip. Sağlık ve medikal alandaki eleman ihtiyacı Türkiye'nin gelişen şartları göz önüne alındığında her geçen gün artıyor.
Yeterli iş olanakları sağlandığı takdirde genç nüfus sağlık sektöründe işgücü, finansman ve insan kaynakları açısından bir avantaj taşıyabilir. Uzmanlar gelecek yıllarda iki iş kolunun ön plana çıkacağını belirtiyor. Bunlardan biri sağlık, diğeri ise teknoloji. Gelişen teknolojiye ve artan ihtiyaçlara göre tıpda branşlar da farklılaşıyor.
Gelişen teknolojiye paralel olarak medikal mühendisliği ve teknolojileri alanındaki alanları unutmamak lazım ki, uzmanlara göre illa da doktor olmak gerekmiyor. Çünkü çok değil 10 yıl sonra, medikal mühendislik ve tıp teknisyenliğinde ciddi istihdama ihtiyaç duyulacak. Hal böyle olunca da uzmanlar, tıbbı seçeceklere ya da branş seçeceklere 10 yıl sonrasını düşünerek tercih yapmalarını öneriyor.
Türkiye'de yaklaşık 550 bin sağlık çalışanı bulunuyor. Yaklaşık 130 bini hekim olmak üzere 300 binlerde bir kesim de tıp eğitimi alıyor. Türkiye'nin nüfusu 76.5 milyon ve nüfusun yüzde 1,1'i sağlık alanında istihdam ediliyor. Avrupa'da ise bu oran yüzde 7'ler seviyesinde. Türkiye'de 100 bin kişiye 171 hekim düşerken, Avrupa'da 350 hekim düşüyor. Daha da önemlisi bugün, ardı ardına tıp üniversitelerinin kurulmasının, gerek özel sektörün gerekse de şehir hastaneleri ile kamunun sağlıkta yatırımlara hız vermesinin ve Türkiye'nin sağlık turizminde önemli bir konuma gelmesinin tek amacı var; o da, 10 yıl sonra sağlık alanındaki istihdamın Avrupa seviyesine çıkacak olması. Yani, 10 yıl sonra 100 bin kişiye 350 hekim düşecek, sağlıkta istihdam edilenlerin sayısı 1,6 milyona çıkacak.
Türkiye'de Sağlık Kurumları yetersizlikler ve aksaklıklara rağmen geleneksel olarak bir çalışma yöntemine ve organizasyona sahip. Sağlık alanında doğru işletmeye yönelik, akılcı düzenlemelerle, Türkiye'de mevcut bulunan iyi yetişmiş hekim ve sağlık personeli Avrupa ülkelerine kıyasla daha ucuz ve kaliteli sağlık hizmeti sunabilir. Bu da Avrupa ve ABD sigorta sistemleri hastalarının maliyet açısından Türkiye'de tedaviyi daha uygun bulmasıyla önemli bir gelir kapısını aralıyor.
Sağlık Turizmi
Sağlıkta eleman açığı her geçen gün artacak Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, sağlık alanlarından mezun olan öğrencilerin işsiz kalma gibi bir durumu olmayacağını, 2016 yılında devlet ve özel hastanelerin işe alım gücünün fazla olacağını belirterek, şunları söylüyor; "Ülkemizde yüzde 2,8 düzeyinde olan sağlık sektöründeki istihdamın toplam istihdama oranı, 2023 Yılma Kadar OECD ortalaması olan yüzde 10 düzeyine çıkarılacak. 2023 yılına kadar 15 bin tıbbi görüntüleme teknikeri, 7 bin fizyoterapist. 10 bin diyaliz teknikeri ve ameliyathane, ağız-diş sağlığı ve iş sağlığı alanında yetişmiş binlerce yardımcı personele ihtiyaç olacağı öngörülüyor. Sağlık Bakanlığı, 2023 yılına kadar, fizyoterapist sayısının yüzde 264,8 artacağını tahmin ediyor. Bu programlardan mezun olan aday sayıları bugün itibariyle toplam ihtiyacın onda biri kadar. Her yıl diyaliz programından 455 kişi, fizyoterapi programından 1000 kişi, ameliyathane hizmetleri programından 240 kişi, ağız ve diş sağlığı programından 375 kişi mezun oluyor. Sağlık sektöründe çalışacak ara eleman ihtiyacı gün geçtikçe artıyor ve 2049 yılma kadar kapanmayacak bir açıktan söz ediliyor.
Sağlık sektöründe uzun yıllar sürecek olan istihdam imkânı, üniversite adaylarını bu alana yönelttiği gibi, meslek yüksekokullarını da bu sahada programlar açmaya itiyor. Ülkemizde 100 u aşkın ağız ve diş sağlığı merkezi faaliyet gösteriyor. Son on yılda diş ünite sayısı 7 kat artmış durumda. Ülkemizde fizik tedavi üniteleri, kür merkezleri, wellness-spa merkezlerinin sayısı her geçen gün artıyor."
Medikal alan gözde meslekler arasında
Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. S. Haluk Özsarı, yapılan araştırmaların, 2020'ye kadar büyüme hızları ile gelişen sağlık meslekleri arasında ilk 5'de; yüzde 62 ile biyomedikal mühendisi, yüzde 38 ile dentalhijyenist, yüzde 39 ile fizyoterapist, yüzde 33 ile ergoterapist ve optometrist, yüzde 23 ile konuşma terapisti gibi mesleklerinin geldiğini belirterek; "Sağlıkta insan kaynağında sayısal olarak daha kat etmemiz gereken epeyce mesafe var. Önemli olan ülkemizde sağlıklı bir sağlık insan kaynakları planlaması yapılamadığı gerçeğidir. Sağlıkta insan kaynağını planlayan, yetiştiren ve çalıştıran kurumlar arasında önce koordinasyon daha sonra da ortak bir vizyon ile politika belirlenmesi gerekmektedir. 2023 vizyonu kapsamında yapılmaya başlanan bu çalışmaların sağlıklı yürüyebilmesi için ortak akıl şarttır. Sağlık insan kaynakları planlamasının koordinatörünün kim olduğu belli olmalı ve bu koordinatör 10-20-50 yıllık perspektiflerde ilgili paydaşlarıyla birlikte; hangi yıl, hangi sağlık meslek grubunda, kaç kişiye ihtiyaç olacağı ile bunların nerelerde ve hangi standartlarda yetiştirileceğini belirlemelidir. Bence sağlık insan kaynakları konusunda koordinatör güç Sağlık Bakanlığı olmalıdır. Sağlıkta insan kaynakları planlaması; doğru sayıda kişinin, doğru yer ve zamanda, doğru becerilerle, doğru tutum ve davranışlarla, doğru maliyetle istihdam edilmesi ilkelerini sağlamaya dayanır." diyor.
Kaynak: Medikal Teknik
İlgili Galeriler