Biga Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özlem Dayi, yaşlanma sürecinde vücutta meydana gelen doğal değişiklikler ile birlikte sıklığı artan bazı ciddi göz hastalıklarının görme duyusunu tehdit edebileceğini söyledi.
18-24 Mart Yaşlılar Haftası nedeniyle Biga Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr.Özlem Dayi yaşlılıkta göz sağlığı konulu basın açıklaması yaptı.
Op.Dr. Özlem Dayi yaptığı basın açıklamasında aşağıdaki konulara değindi;
Yaşlanma sürecinde vücudumuzda meydana gelen doğal değişiklikler ile birlikte sıklığı artan bazı ciddi göz hastalıkları görme duyusunu tehdit edebilmektedir. Yaşlılarda görülen en önemli duyu sorunlarından biri olan görme azalması okuma, yazma, kişisel bakım, mobilite gibi günlük aktivitelerde zorluk yaratarak ileri yaştaki bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Ayrıca yaşlılarda görme problemlerine bağlı olarak sosyal izolasyon, depresyon ve fonksiyonel gerileme meydana gelebilmektedir. Bu nedenle artan yaşam ömrü ile birlikte görülme sıklığı artan göz hastalıklarının erken tanı ve tedavisi ileri yaştaki bireylerin sağlıklı ve işlevsel bir yaşam sürebilmeleri için çok önemlidir.
Bu hastalıklarda ilki olan katarakt dünya genelinde körlük ve görme düşüklüğünün önde gelen nedenidir. Katarakt, göz bebeğinin arkasındaki saydam olan merceğin saydamlığını yitirerek matlaşmasıdır. Her yaşta görülebilmesine rağmen sıklığı 40 yaşından sonra artmakta 75 yaş üzerinde %50 civarına yükselmektedir.
Katarakta bağlı olarak en sık görülen belirti görme azalmasıdır. Hastalar genellikle buzlu bir camdan bakıyormuş gibi bulanık gördüklerini ifade ederler. Bunun dışında okumada güçlük, çift görme, kamaşma gibi bulgular da kataraktın belirtisi olabilir. Eğer hasta bu şikayetlerden dolayı günlük aktivitelerini yapamıyor ve yaşam kalitesi etkileniyorsa tedaviye gerek duyulur.
Günümüzde katarak ancak cerrahi yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Katarakt cerrahisi hastanemizde de olduğu gibi fakoemülsifikasyon adı verilen modern yöntem ile yapılmaktadır.
Yaşla birlikte sıklığı artan bir diğer hastalık ise sarı nokta hastalığıdır. 60 yaş ve üzerindeki kişilerde görme kaybının en önemli nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Yaş ilerledikçe gözde biriken maddeler retina ve retina altındaki tabakalarda tahribat yaparak merkezi görmenin azalmasına yol açar. İlerleyen yaş en önemli risk faktörüdür. Bunun dışında aile öyküsü, sigara kullanımı, güneş ışığına maruziyet, sağlıksız beslenme gibi risk faktörleri de bilinmektedir. Hastalar sıklıkla bulanık görme şikayeti ile başvururlar.
Çizgileri eğri görme, görme alanının ortasında siyah leke görme gibi yakınmalar da başvuru esnasında gözlenebilir. Sarı nokta hastalığının iki tipi bulunmaktadır. Kuru tip dediğimiz formu yavaş bir seyir izler ve görme yıllar içerisinde yavaş bir şekilde bozulur. Genellikle rutin göz muayenesi sırasında tesadüfen tanı koyulur. Yaş tipi ise daha az sıklıkta karşımıza çıkmakla birlikte ani ve ciddi görme kaybına neden olabilir.
Kuru tip zamanla yaş tipe dönüşebileceğinden bu hastaların takibi önemlidir. Sarı nokta hastalığı genellikle tam körlüğe yol açmaz. Hastalar merkezi görmelerini kaybetseler bile, yanları görmeye devam ederler. Ancak merkezi görmenin kaybı televizyon izlemek, okumak, yemek yemek gibi birçok günlük yaşam aktivitesini olumsuz etkiler.
Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom da ileri yaşlarda sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Glokom, göz içi basıncının, görme sinirinin normal fonksiyonlarını olumsuz etkileyecek kadar yüksek seyretmesi ile karakterizedir. Yeni doğan döneminden itibaren görülebilse de yaşlanmayla birlikte görülme sıklığı artar. Hastalar ender olarak göz ağrısı, baş ağrısı ve ışık etrafında haleler görülmesinden şikayetçi olabilirler.
Ancak glokom genellikle başlangıçta şikayete neden olmayan bir hastalıktır. Yıllar içinde yavaşça ilerler ve göz sinirini harap eder. Görme gittikçe azalır, şikayetler başladığında görme alanında kalıcı hasar yerleşmiştir ve artık geri döndürülmesi mümkün değildir.
Glokom rutin yapılan bir göz muayenesi ile teşhis edilebilen bir hastalıktır. Karakteristik bir belirtisi olmadığından ve körlük ile sonuçlanabileceğinden erken teşhis edilmesi çok önemlidir.
Op.Dr. Özlem Dayi ;Sonuç olarak ileri yaştaki bireylerimizin aktif ve huzurlu bir yaşam sürebilmeleri için göz sağlığı çok önemlidir. Erken tanı ve tedavi fırsatını kaçırmamak için yılda en az bir kez göz hekimine başvurarak göz muayenelerini yaptırmalarını önermekteyiz” dedi.
Kaynak : http://bigacarsambapostasi.com
İlgili Galeriler