Güneş Gözlükleri Konusundaki Gerçekler!

Güneş Gözlüğü Seçimini Ciddiye Alalım, UV ve Güneş Işınlarından Korunalım..

Güneş Gözlükleri Konusundaki Gerçekler!
12 Haziran 2015 Cuma 11:42

Güneş Gözlükleri, UV Koruma, Polarize Filtreler

Güneşin gözle görülmeyen morötesi ışınları (ultraviyole (UV)) cilde olduğu gibi gözlere de zararlıdır. Özellikle ozon tabakasının delinmesinden sonra bu konu çok daha büyük önem kazanmaktadır. Gün ışığının olduğu her aydınlık ortamda UV vardır. Doğrudan güneşe bakılmasa dahi, zeminden, binalardan, her ortamdan yansıyan UV zararlıdır. Açık alanda çalışanlarda, havacılarda, denizcilerde, karın yoğun olduğu yerlerde yansımalarla bu zarar daha fazla olmaktadır.

Tarihte eskimoların kaburga kemikleri ve fildişi üzerinde açtıkları, delik ve yarıklarla yoğun güneş ışığından gözleri korumaya çalışmaları, 1. yüzyılda Roma İmparatoru Neron'un gladyatör dövüşlerini zümrütle bakarak izlemesi, 12. yüzyıla ait Çin kaynaklarında koyu kuvartz levhaların güneş gözlüğü benzeri amaçlarla parıltıları engellemek ve eski Çin mahkemelerinde yargıçların tanıkları sorgularken yüz ifadelerini gizlemeye çalışmak amacıyla kullandıkları bilinmektedir. 18. yüzyılda ise mavi ve yeşil camların güneşten korumaktan daha çok görmeyi biraz daha netleştirmek amacıyla kullanıldığı, sarı/amber ve kahverengi camların ise 19. yüzyılda özellikle frengi hastalarındaki göz iltihaplarının neden olduğu ışık duyarlılığını azaltmak için kullanılmasından bugüne 1900'lerin başlarında özellikle film sanatçılarının sahne ışıklarının parlaklığından korunmak ya da hayranlarından kendilerini gizlemek amacıyla kullanmaya başlamalarıyla güneş gözlükleri yaygınlaşmaya başlamıştır.


                                                                                                                                                


UV-A (320-400 nm) görünen ışığa daha yakın dalga boyuna sahip, UV-B (290-320 nm) kalıcı güneş yanıklarına neden olan daha kısa dalga boylu ışınlardır.
                                                                                                    

 

Çok iyi bilinen allerjik etkilerine ek olarak göz kapakları ve göz çevresindeki ciltte, konjonktiva denilen gözü kaplayan zarda, renkli iris tabakası başta olmak üzere gerisindeki benzer dokularda kansere yol açabilecek her tür ben, leke ve kitle, pterijium denilen kornea üzerinden gözbebeğini örtecek kadar kızarıklıkla seyreden et büyümesi, yüksek dozlarda özellikle sterilizasyon amaçlı UV uygulamalarında korneadaki fototoksisite nedeniyle gözlerde yanma, batma, kızarıklık en sık bilinen yan etkilerdir. UV'nin kataraktı hızlandırması, keskin görme noktası olan sarı noktaya olumsuz etkileri de bilinmektedir.


UV filtresi görünen dalga boyundaki ışınların göze girmesine izin verirken, görünmeyen ve zararlı UV ışınların göze ulaşmasını engeller. Günümüzde bazı kontakt lenslerde ve göz içi lenslerinde dahi UV koruma özelliği bulunmaktadır.

Avrupa standartlarında 4 adet UV geçirgenlik değerlendirmesi mevcuttur. "0" ➤ yetersiz, "2" ➤ yeterli , "6" ➤ iyi, "7" ➤ tam UV koruma olup 380 nm'nin en az % 95'inden koruduğu anlamına gelmektedir. Avrupa'daki CE belgesi için 380 nm sınır olarak belirlenirken ABD'de önerilen 400 nm ile % 99-100 koruma sağlanmaktadır. UV-A, UV-B kalite ve kapasiteye göre sınıflandırılabilir. Bazılarının koruyucu özellikleri o kadar yüksektir ki güvenli bir şekilde araç kullanmaya dahi engel oluşturabilir.
Yine de güneş gözlükleri ne kadar kaliteli olursa olsun, güneş tutulması sırasında tam koruma sağlamaz. Bunun için isli cam ve daha özel filtreler gereklidir.
Güneş gözlüğü camlarının yapımında renkli boyalar ve ultaviyole ışığı emen, aynı zamanda güneşten koruyan krem ve losyonlarda da bulunan küçük çinko oksit partikülleri kullanılır. Yukarıdan aşağı koyuluk derecesi değişen kademeli güneş gözlükleri özellikle yakın mesafede bakılan kısmın daha aydınlık görünmesi amacıyla kullanılabilir. Kişinin mesleği ve gereksinimlerine göre seçim nedeni olabilir.

İyi bir güneş gözlüğü yüze uygun olmalı, alttan, üstten ve yanlardan ışık almayacak şekilde tam oturmalıdır. Kaliteli camlarda görüntülerin orijinal renkleri büyük oranda değişmezken, kalitesiz camlarda görüntü rengi tamamen camın kendi renginde olur. Cam ve çerçeve renk uyumuna gelince kahverengi camlar UV'yi yeşil ve fümeye nazaran daha iyi süzmesine rağmen siyah bir çerçeveye füme rengi estetik olarak daha çok uyar, kahverengi veya altın sarısı bir çerçeveye de kahverengi cam daha uygun olabilir.

Güneş gözlüğü camları çizildiğinde özelliği kaybolabilir, bu nedenle özel beziyle silinmeli ve kutusunda saklanmalıdır.

Bazı güneş gözlükleri, özellikle işportada, çok ucuza satılanlar sahte olabilir, üzerlerinde UV koruması yazsa, çok çok koyu renk olsa da gerçek UV koruması özelliği olmadığında göz bebeği camın gerisinde karanlıktan dolayı genişleyeceği için normal zamanda aynı ışığa küçülmeyle cevap verip gözü koruyacağı yerde daha fazla UV göze ulaşır. Özellikle çocukların oyuncak şeklinde kullandıkları güneş gözlüklerinin UV koruması olmadığında fayda yerine zarar vereceği çok açıktır. Hatta insanın doğal lensi yaş ilerledikçe ksantofil pigmentinin doğal artışıyla sarararak zararlı ışınları bir dereceye kadar kesebilirken, çocuklardaki şeffaf, doğal lensin bu koruyucu özelliği de yoktur. Bu nedenle her yaştaki kişiye gerekli olmasına rağmen çocuklarda kaliteli güneş gözlüğü kullanımı daha fazla önem kazanmaktadır.

Güneş gözlüğünün kalitesi fiyatıyla bire bir ilgili olmayabilir ancak yine de bir gözlükçüden, ya da güvenilir bir yerden alınan ve camının içerisinde markası ya da logosu, anti UV, polaroid özelliği, garanti belgesi, sertifikası olan güneş gözlüğünün kaliteli olma olasılığı seyyar satıcıdan alınana göre daha yüksektir. Günümüzde şeffaf gözlük camları dahi UV korumalı olarak üretilebilmekte, gözlükçülerde ve göz doktorlarında şeffaf camlar ve güneş gözlüklerinin UV koruma oranını ölçen cihazlar mevcuttur. Yine de bu konuyla ilgili denetimler arttırılmalıdır.

Güneş gözlüğünde numaralı camlar da kullanılabilir, bombeli bir camda prizmatik etki nedeniyle görüntülerde çukurlaşma, eğrilme, baş ağrısı, gözlerde sulanma ve rahatsızlık oluşabilir. Böyle bir durumda ufak, köşeli, bombeliği daha az olan camlar tercih edilebilir. Ya da bazı çerçevelerde numaralı camların üzerine takılabilen klipsli güneş gözlükleri de mevcuttur.



Gri ve yeşil camlar gerçek renkleri tamamen korudukları için nötral kabul edilir. Kahverengi camlar biraz renk değişimine neden olmakla birlikte kontrastı da arttırırlar. Turkuaz (yeşile çalan mavi) orta ve yüksek ışıklı ortamlar için uygun olup, önemli renk değişimi yapmazken kontrastı da olumlu etkiler. Turuncu ve sarı camlar kontrastı ve derinlik hissini arttırmalarına rağmen renk değişimine de neden olurlar, yine de sarı camlar kontrastı, derinlik ve genişlik hissini arttırdıkları için pilotlar, denizciler, balıkçılar, atıcılar ve avcılar tarafından tercih edilirler. Mavi veya mor camlar ise genelde kozmetik nedenlerle tercih edilirler.


Bunlar dışında çeşitli spor dallarında kullanılan daha özellikli güneş gözlükleri de bulunmaktadır. Örneğin: kış sporlarında kullanılan kar gözlükleri yanlardan da ışığı kesme, hava almadığı için buhar yapmama gibi özelliklerinden dolayı daha kullanışlı ve darbelere dayanıklıdır. Işığı daha çok yansıtıp göze daha az geçmesini sağladığından aynalı güneş gözlükleri kış sporlarında daha çok tercih edilmektedir.


Anti-UV özelliğinden farklı olarak bazı güneş gözlüklerinde ek olarak polarize filtreler de kullanılabilir.

Polarize camların içindeki film tabakası adeta bir bahçe çiti gibi sadece dikey ışınlara izin verdiğinden, yatay ışınların göze girişini engelleyerek günlük hayatta en çok karşılaşılan yatay yansımalar ve parlamaları engeller, polarize camların UV koruması standart olmadığından UV korumalı olanları tercih edilmelidir. Avantajları: özellikle balıkçılarda, denizcilerde suyun yüzeyinden yansımaları engellediği için suyun dibini daha iyi görme şansı verir. Uzun süre araç kullanmak durumunda olanlarda, katarakt ameliyatı ya da refraktif cerrahi geçirmiş kişilerde de yansıma ve kamaşmaları da engelleyici özelliğiyle tavsiye edilebilir. Buna karşın polarize filtrelerin de bazı dezavantajları da vardır: özellikle kış sporları yapanlar için beyaz zeminde ve aşağı inişte kontrastı azaltarak tümseklerin görünmesini engeleyebilir, bunun dışında LCD ekranlara (ör. cep telefonu, bilgisayar, TV) bakışta görmeyi zorlaştırıcı etkisi vardır.

Polarize filtrelerin bu özelliğini daha net anlamak için iki tanesi birbirine dik açıyla tutulup bakıldığında hiçbir şey görünmeyecektir.

Her türlü numaralı camın üzerine takılabilen çeşitli klipsli veya çerçevesine göre mıknatıslı filtreler mevcuttur.



Sağlıklı günler, bir ömür boyu net ve sağlıklı görüşler dilerim.

Op. Dr. O. Murat Uyar
Göz Hastalıkları Uzmanı, FEBO, FICO

Kaynak: muratuyar.com.tr


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.